Modern çağ, insanı hiç olmadığı kadar konuşmaya zorlayan bir zaman dilimi. Herkesin bir fikri, bir yorumu, bir cümlesi var; fakat bu kalabalık seslerin arasında anlam gittikçe inceliyor. Oysa insan, en çok sustuğunda kendine yaklaşır. Sessizlik, dış dünyanın gürültüsünden kaçış değil; iç dünyanın kapısını aralamaktır. Ne var ki günümüzde sessizlik, çoğu zaman eksiklik olarak algılanıyor. Konuşmayan kişi zayıf, durup düşünen kişi…
Yüreğimde aşkın kara sevdan var, Yoklugun da kalbim kor gibi yanar, Şiirler şarkılar hep seni anar, Kalenim de satırlarda izin var. Hazan vurur atar beni taşkına, Haftalardır yoksun döndüm şaşkına, Bir haber sal gelsin ALLAH aşkına, Unutma ki verdiğin bir sözün var. Sensizliğe alışamaz yüreğim, Aşk mı ihanet mı nerden bileyim? Merhem ol ki doğruluğun göreyim, Tabib sarmaz içerimde sızın…
Sesleniyorum, duyuyor musun? Ben de bu hayatta bir noktadayım! “Heeey, kimse yok mu? Sesleniyorum, duyuyor musun! Heey! Boyum kısa diye mi bu kadar derinde kalıyor ayaklarım?” Klinikten içeri girdiğimde, yılların en büyük şahidi olan beyaz tay tüyü ile kaplı koltuğum ve beyaz geniş masam beni karşılıyordu. Bu sefer Nisa bana bir zarf vermişti. Kendini ruhuyla tanıtmak isteyen biriyle karşı karşıya…
Bir yıl daha bitiyor. Ardında kalan günleri tek tek saymak yerine, şimdi önümüzde duran zamana bakıyoruz. Yeni bir yıl, takvimden ibaret değil; insanın kalbinde açılan taze bir sayfadır. Henüz kirlenmemiş, henüz yorulmamış, henüz incinmemiş… Bu yıl biterken yükleri geride bırakmayı diliyorum. Kırgınlıkların hafiflediği, kelimelerin sertliğini yitirdiği, insanların birbirine daha çok kulak verdiği bir yıl olsun istiyorum. Yeni yıl; kalplerin birbirine…
Hayata bakış açımız, anlam yüklediğimiz şeyleri de, dolayısıyla hayatın içindeki yerimizi ve konumunuzu da belirliyor. Bakış açımızla, beklentilerimizle, kendimize çizdiğimiz şekil, konum ve tarzı oluştururuz. Bazılarımız kendini, başkalarının gözüyle bakarak şekillendirir. Tıpkı kendisinin karşıdan gördüğü, gıpta ettiği, yerinde olmak istediği rol modeller gibi. Başkalarının gözünde nasıl görülürse büyür, devleşir, önemli bir insan olur. Tabii ya, başkalarının gözünde nasıl hayranlık kazanır.…
"Umudunu Kaybetme", orijinal ismiyle “The Pursuit of Happyness”, aynı adlı kitaptan uyarlanmış,…

Genç kadın ılık ve güneşli bir havada sandaldaydı. Ara sıra elini suya…
İnsanların hayatında büyük sınavlar vardır… Benimkisi karbonhidratlarla aramda süren bitmeyen bir mahkeme…
Yeni bir sayfadan başlayabilme cesareti gösterebildiğim tuhaf bir gün bugün… Kalbim cesaret…
Diyetisyen Bakış Açısıyla Güncel Bulgular Son yıllarda beslenme biliminin en çok konuşulan…
Renklerin Huzursuz Ahengi ve İnsan Renklerin uyumu bazen gökkuşağının sevinci kadar parlak,…
Kıbleyi Kabule Doğru Çevirmek Niyet et sen hayatındaki en lüzumsuz kaynaktan dahi…
Neden kendimden bu kadar uzağım anlamıyorum. Aslında yazmak istediğim ne kadar çok…
İnsan, bu dünyada kaderini kendi belirler. Yanlışlarıyla ve doğrularıyla bir hayat çizer kendine. Kimisi zor zamanlardan geçer, kimisi ise seçtiği yolda kolaylık bulur. İşte bu da seçtiğimiz yolun hayırlı olup…



Hesabınıza giriş yapın