Her canlının bir yuvaya ya da sevgi dolu bir bakışa ihtiyacı vardır. Tabiat üzerinde bulunan her canlı sevgi ile büyüyüp gelişir. Empati, sorumluluk, şefkat ve insanın kendini bulması duyguların gelişimi açısından önemlidir. En önemlisi de çocukların bu duyguları keşfetmesi gibi bu yüzden onlara neyi nasıl yapması gerektiğini anlatmaktan çok gösterip rol model olmanız; hayvanlara karşı göstermiş olduğunuz ilgi, şefkat ve saygı en büyük derstir.
Hayvanları tanıtarak ve hayvan temalı dergi, kitap ve belgesel izlemek, doğal yaşamlarında onları ziyaret etmek (barınak, hayvanat bahçesi olabilir).
Sokakta bulunan hayvanlara birlikte yardım edin. Mama kaplarına koyacağınız mamaları onunla birlikte alıp sularını birlikte dökün; dökün ki gelecek nesil sokakta hayvan beslemeyi yasaklayan, düşüncesiz, sevgisiz bir toplum olmasın.
Evcil hayvan edinin. Zamanla sorumluluk duygusu gelişecek, onunla uğraşıp ona yoldaş olacak ve tabii ki çocuğunuzun yaşına uygun bakımıyla ilgili küçük görevleri verin.
Ona saygıyı öğretin; hayvanlara nasıl nazik yaklaşacaklarını, onların canlarını yakacak davranışlardan kaçınması gerektiğini (taş atmak, kuyruk çekmek gibi), sınırları belirleyin. Onların da yalnız kalmaya ihtiyaçları olduğunu ve hayvanların da yaşama haklarına sahip olduklarını, onlara iyi davranılması gerektiğini söyleyin. Bu tür etkinlikler ile çocuğunuz hayvanlara karşı olumlu deneyimler sağlamış olursunuz.
Hayvan barınaklarını ziyaret ederek gönüllü bir şekilde çocuğunuz ile birlikte onların hayat hikayesini, buralara nasıl geldiklerini dinleyip ilgilenmek sahiplenme bilincini artırır. O an sahip edinmeseniz dahi çocuk ileriki yaşamında çevreye karşı bu bilinci aşılar. Çocuğunuzdan isterseniz sevdiği bir hayvan ile ilgili bir hikâye yazmasını veya o hayvanın resmini çizmesini isteyebilirsiniz; hayvanın hissettiklerini hayal etmesi empati yeteneğini geliştirir. Hem de birlikte yaptığınız resmi odasına asarak çocuğa değerlilik duygusu katmış ve çizilen hayvanı daha iyi tanımasına sebep olursunuz. Çizilen hayvanların nasıl iletişim kurduğunu taklit edilebilir; bu da onların dünyasını anlamaya yönelik eğlenceli bir adım olmuş olur. Hayvan konulu şarkılar söylenerek eğlenceli bir çizim hazırlanmış olur.
Evcil hayvanın yaşam süresi sona erdiğinde bu durumu dürüstçe ele almanız gerekmektedir. Ölümün de yaşam döngüsünün doğal bir parçası olduğunu nazikçe açıklamaya çalışın. Onun üzülmesine izin verin ve duygularını ifade etmesi için onu destekleyin. Bu deneyim ona sevgi ve kayıp gibi derin duyguları işlemeyi öğretecektir. Hatta birlikte anı defteri hazırlayarak evcil hayvanın en sevdiği oyuncağını saklamak ve birlikte çekilen resimlerden albüm oluşturmak sevginin devam ettiğini gösteren bir yol olabilir.
Hayvan seven kalp asla katılaşmaz. Çocuğa hayvan sevgisi aşılamak, ona ömür boyu taşıyacağı bir vicdan ve sınırsız bir şefkat öğretmek demektir. Unutmayalım ki her birey bir ayna görevindedir; ne yansırsanız onun yansımasını alırsınız. Unutulmamalıdır ki hayvanlara karşı duyarlılık geliştiren bireyler yalnızca canlılara değil, aynı zamanda yaşlılara, engellilere ve yardıma muhtaç insanlara karşı da daha anlayışlı ve hoşgörülü olurlar. Sorumluluk bilinci artar ve daha az şiddet eğilimi gösterirler. Sonuç olarak hayvan sevgisi, daha merhametli, duyarlı ve huzurlu bir toplumun inşasına doğrudan katkı sağlar.
















