İnsan, bu dünyada kaderini kendi belirler. Yanlışlarıyla ve doğrularıyla bir hayat çizer kendine. Kimisi zor zamanlardan geçer, kimisi ise seçtiği yolda kolaylık bulur. İşte bu da seçtiğimiz yolun hayırlı olup olmadığı ile alakalıdır. Her hayırlı olan kolay olmaz, her kolay olan da sana nasip olmaz. İşte bu tam olarak Allah’tan nasıl istediğine bağlıdır. “Hayırlısını ver Rabbim.” dersin, belki senin için hayırlısı zordur bilemezsin. Onun için “Hayırlısını kolaylıkla ver.” demek, biz dua edenler için en doğru şekildir. Her insanın belli istekleri, arzuları vardır; buna göre de duasını şekillendirir. Kimi insan iyi bir ev ister, ona dua eder. Kimi insan iyi bir iş ister, ona dua eder. Kimi insan iyi bir lise/üniversite ister, ona dua eder. Kimi insan hayırlı bir eş ister, ona dua eder… Örnekler dediğimiz gibi kişiselleştirilebilir. Önemli olan, hepsinde ortak unsurları bilmektir.
İlk unsur tabii ki de zamandır. Zamansız hiçbir şey olmaz, duanda kabul olmaz. “Kabul olmaz.” dedim ama kabul olmaması ile cevap verilmemesi aynı şey değildir. Kabul olmaması cevaptır. Demek ki daha zamanı değildir. Çok sevdiğim bir söz vardır: “Allah geciktiriyorsa, güzelleştiriyordur.” İşte insan geciken her şeyin mükafatını elbet alacaktır. Tek yapması gereken tevekkül ve beklemektir. 2. unsur ise doğru dua etmektir; bir edip bir bırakmak yerine, istikrarlı bir şekilde Rabbinden dilemektir. 3. unsur sabırdır. İnsanın en zorlandığı, en çok imtihan edildiği duygu sabırdır. Kimi sabır edemez, kimi de ebedi sabreder; mükafatını alır. Son unsur ise teslimiyettir. Her ne olursa olsun Rabbine teslim olarak yaşamak ve O ne nasip ederse onu benimsemek, insanın hem zorlandığı hem de yaptığı zaman en büyük mükafat sahibi olduğu bir şeydir.
İnsan elindekinin de kıymetini bilmelidir. İstediği şeye sahip olduğunda onu har vurup harman savurmamalıdır. Düzenli, istikrarlı bir şekilde hayat yürütmek, biz insanların en büyük görevidir. En önemlisi de en büyük yanlış olan isyan etmemek, insanın hem bu dünyada hem de öbür dünyada kurtuluşunu sağlayacak bir dal olabilmektedir. İnsan ne istediğini bilmez, bunu biliyoruz. Çünkü nefis doymak bilmez; hep daha fazlasını ister. Bundan dolayı insan nefsini kontrol altında tutmaya çalışmalı, ona göre de aza kanaat etmelidir. Kısacası, her dua elbet bir gün cevabını size vermektedir. Kabul olmaması da bir cevaptır, kabul olması da bir cevaptır. Unutma ey insan: Hatırladığın kadar hatırlanırsın. Eğer sen secdede dua etmiyorsan, namaz kılıp Allah’ı ziyaret etmiyorsan, yani O’nu haşa unutuyorsan, O da seni unutur ve o zaman hayat çekilmez bir dert olur. Allah’ı her daim hatırla ey insan; çünkü O seni hiç unutmuyor. Allah’ı sev ey Müslüman; çünkü O bizi çok seviyor.
















