“Hep denedin, hep yenildin, olsun… Yine dene, yine yenil, daha iyi yenil.” Samuel Beckett
Hepimiz yeterince vaktimizin olduğunu varsayarız fakat gerçekte aslında fazlaca zamanımızın olmadığı bellidir, çünkü hayat sınırlıdır. Hayatın belli dönüm evreleri vardır; bu evreler bebeklik, çocukluk, ergenlik, yetişkinlik ve yaşlılık evreleri olarak sıralanabilir. Her evrenin yeni dönem olduğu ve kendi içerisinde avantajları ve dezavantajları olduğu gözden kaçırılmamalıdır.
Zamanın her evre içerisinde bireye yaptığı etki, istesek de istemesek de vardır. Bu etkiler olumlu veya olumsuz olarak gerçekleşir. Zaman her evre için hızlı geçer ve bazı bireyler geriye dönüp geçmişte yapma imkânı veya gerçekleştirmek istediklerini gerçekleştiremediğinden dolayı yakınabilirler. Bu yüzden zamanımızı iyi değerlendirmeli ve her şeyin eli kulağında olduğu bilincinde yaşamalıyız.
Erteleme sorunlarımızı, eğer elimizde olmayan sebeplerden dolayı erteliyorsak, bir an önce müdahale edip bu sorunun üzerinden gelmeliyiz. Zamanımızın bir anlık hazine olduğunu, gittiği zaman geri gelmeyeceğini veya geri getiremeyeceğimizin bilincinde olmak; hayatımızı yaşayış tarzımızda, hedeflerimizde ve/veya planlarımızda değişiklik meydana getirmesinde etkili olabilir. O yüzden zamanımızı iyi yönetmeliyiz ve yönetmeyi bilmiyorsak öğrenmeliyiz.
Yanlış veya hatalı kullandığımız zamanı, yanlışlarımızdan ve hatalarımızdan ders çıkararak tekrardan yeniden biçimlendirmeyi öğrenebiliyor olmamız gerekebilir. Aynı hatayı iki kere yapmak, hata durumundan çıkıp bilerek veya isteyerek yapılan bir eylem olarak değerlendirilebilir. Olması gereken olacaktır prensibine binaen, hayatımızı ve zamanımızı; takip, kontrol, koordinasyon ve motivasyon prensibine binaen yaşayabiliriz.
Anlık olarak yaşadığımız hayattan zevk almak önemli olup, anı yaşayıp anda kalmak da bizim için önemlidir. Dozunda olduğu takdirde, başkalarının özgürlük alanlarına müdahale edilmediği takdirde hayatımızı özgürce yaşayabiliriz ve özgürce yaşamanın da kuralları vardır.
Zaman kullanımı ve yönetimi bizim için çok önemli olup, yeniden çerçeveleme yöntemi ile yeniden anlamlandırılabilir veya hedefler planlanabilir. Zamanı nitelikli olarak kullanmayı öğrenmek de bir sanattır. En önemli olan durum ise zamanı nitelikli olarak kullanmayı bilmek; öğrenmek ve yapmak, yani gerçekleştirmektir.
Zamanını nitelikli olarak kullanmayı öğrenen ve uygulayan bir birey, ulaşmak istediği hedeflere, yaşamak istediği hayata veya yaşadığı anı daha anlayabilir. Yaşadığı hayatın anlamını ve direncini daha iyi kavrayabilir. Gerçekleştirmek istedikleri hedefleri daha hızlı gerçekleştirip, soyut olan düşünceleri somut olan nesnelere dönüştürebilir.
Zamanın çok hızlı ilerleyen görünmez bir düşman olduğunu unutmamalı; ertelediğimiz veya gerçekleştirmek istediğimiz planlara tekrardan göz gezdirip mümkün olanları hayat içerisine almamız, gelişimimiz ve hayat içerisindeki duruşumuzda fark oluşturup bize negatif zamanlarımızda pozitif etki sağlayabilir.