Gönlün rengi olur mu? Gönül diyorum çünkü kalp organ, gönül organa hayat veren niyettir. Öyleyse niyetlerin de rengi vardır. Nasıl insanın gözünün, saçının, teninin rengi var ise…
Siyah, gri, beyaz ve renksiz şeffaf gibi…
Bazen kendimizi anlatmaya çalışırız. İyi niyetimizi aktarmaya, anlaşılmaya, paylaşmaya.
“Sen bin doğru söylersin, eğri görürler.” “Sen sözü süslersin, onlar süsünü çıkarır, özünü çürütürler.”
Peki kim bu onlar?
Siyah bir kalbe sahip olanlar: Onlar güzeli görmezler. Doğruyu eğri ilan ederler, hakkı inkâr!
Gri bir kalbe sahip olanlar: Yolunu şaşıranlardır. Yönü kaybolmuş, kara kalplerle arkadaşlık ede ede rengine bürünmüşlerdir.
Ne demiş Mevlana Celaleddin Rumi?
“Bülbül güle, karga çöplüğe götürür.”
Onlar bülbüle çelme takıp, karganın yolunu tutanlardır.
Beyaz kalpler: Saftır, temizdir. Kirletilmeye de müsaittir.
Peki yine kim kirletir? Kötü dost, zalim arkadaş, karanlık sevgili…
İnsanlar hiç kendine sormaz mı? Bu insan bana ne katıyor? Ne aldı? Ne verdi? Güzeli mi gösterdi? Affetmeye mi yönlendirdi? Kinini, nefretini ve kul hakkının üzerine nasihat mı verdi? İçindeki öfkeyi pohpohlayıp sana nefret mi aşılayıverdi? İstediğin kadar iyi ol! Yanlış insan gün gün sende ki iyiliği öldürür.
“Kalpler dostun rengindedir.”
Yüreğinde nefret barındırıyorsan, gönlün yanlış yerde, yanlış sevgidedir.
Bir de renksiz şeffaf kalpler var: Onların gönlü ayna, sözü senin sesindedir! Kin duymaz, nefret etmez, intikam almaz, kötü konuşmaz! Seni sana yansıtır. Ya hayat dersi verir, ya da seni dersi olarak görür. Her daim teslimiyettedir.
İnsanın ameli niyetleri üzeredir. Kendinde olanı görürsün, sende iyilik yoksa; niyetini görürsün.
Bir insana baktığında ne görüyorsun, sor bir kendine! Sana söylenen her itham kişinin kendisine aittir! Kötü söyleyene aldırma. Bir insanın illa sana kötü söylemesine gerek yok! Başkası için söylüyorsa da kendinde olanı söylüyordur. Kirletme kalbini kirli kalplerle.
Şeffaf gönülleri ara, Hakk’ın izinde!
Şimdi sana soruyorum: Senin rengin ne?
“Başkasında gördüğün sensin. Senin kendinde tasvir ettiğin değil!”
















