Yine efkâra boğdun gecemizi.
Dilinin altında var,
Belli ki yine bir veda.
Geç karşıma şöyle,
Utanma, söyle.
Hadi, kanat yine
Yüreğimin sen tarafını.
Sonra usul usul başla.
Beni düşünme.
Bırak şimdi geçmişin izlerini.
Topla ne varsa senden yadigâr,
Al ve çık bu viraneden.
Gözlerimi kapatırım, bakmam ardından.
Karanlıkta titreyen mum alevlerinin ortasından
Gölgene sinen huzursuzluğu da al koynuna
Ve ilerle, bizi ikiye bölmek için
Kapıyı yavaş kapat.
Hiç kımıldamak istemiyorum yerinden.
Histeriye kapıldı hislerim.
Tanıdık bir anısı var bu gidişin.
Bir yerden hafızamda yer ediniyor.
Alışıyorum galiba bu sefer.
Yavaş dedim! Yavaş kapat şu kapıyı.
Bir gün başkasına lazım olacak.
Sokak ışıklarına dikkat et yine de.
Aydınlık yerlerden git.
Tenhalar gariptir,
Tenhalar ürkütücü.
Parmak uçlarına basarak sıyrıl dünyamdan.
Topuklu ayakkabını çıkar,
Çivi gibi batmasın yüreğime.
Penceremi de aç giderken.
Ciğerim nefesle tanışsın,
Hıçkırıklara boğulmadan.
Bakma yüzüme öyle.
Sen gitmelere,
Ben kalmalara.
Sen öldürmeye,
Ben yeniden doğmaya alışığım.
Acımı çeker, yasımı tutarım.
Ardına bakma, yalvarırım.
Daha da zorlaştırmadan
Git geleceğimden.
Yürü içimden.
Sessizce ayrıl gönül evinden.
İçimden Yürü Git

Bu İçeriği Paylaş
Şair & Yazar
Yorum yapılmamış
Yorum yapılmamış