Şöyle bir düşündüm de, ne de çok korkularımız var, değil mi? Yüzleşmek gerek korkularla. Üzerine üzerine gitmek, bıktırmak gerek. Savunma nereye kadar? Taarruz etmek ve yok olana kadar mücadele en iyi seçenek. Korkularımızdan kurtulmak için birilerinin süper kahraman gibi gelip Tarkan misali fedailik yapmasını beklemeyelim. O fedai asla gelmeyecek. Şimdi yüzleşmek zamanı!
Karanlıktan korkanlar, güneş doğsa bile dizlerini karnına çekmiş şekilde kollarını sımsıkı sararlar. Yüreklere ekilen umutsuzluk tohumu gün be gün boy verir. Havanın aydınlanması korkuyu bertaraf etmez, bilakis karanlıkta gizlenen cadıyı resme dönüştürür. Bir de göz kırptı mı, vay ki vay halimize. İçi iş tutmuş olanlara ziya fayda vermez. Ümit var olana mum ışığı kâfidir.
Yalnız kalmaktan korkanlar, kalabalığa girince çıldırmışçasına gezinirler. Etraftan yayılan onlarca ses, kulaktan beyne korku filmi izleme hissi verir. Kulak tıkacı istenmeyen sesleri süzgeçten geçiremez. İnsan o an sessizliğe kaçmayı kurtuluş zanneder. Tek yapması gereken, gözlerini kapatıp kafasını gökyüzüne kaldırmak ve olabildiğince yüksek sesle çığlık atmak tek çaredir. Yalnızlık hissinden delirip kalabalıkta çıldırmak hiç de hoş olmasa gerek. İçinizde arkadaşlar, dostlar edinin. Onlarla konuşun. Beş yaşınızla şakalaşın. Gençliğinizle geleceğe dair planlar kurun. Orta yaşınızla kahve için. İhtiyarlığınızla geçmişi yâd edin. Cesedinizle helalleşin. Bırakın, deli desinler. Veliler deliliğe basarak bugüne geldiler.
Sevmekten korkmak diye bir şey olduğu konusunda kararsız kaldım. Bunun asıl nedeni, terk edilme tedirginliği olsa gerek. Platonik de olsa sevmekten korkmayın. Sevgiyi Yaratan’ı sevin. Ağaçları sevin. Kuşları sevin. Hayvanları sevin. İnsanı sevin ama gerçek insanı. Sev ki sevinçli olasın. Unutma, sevenler hiçbir zaman unutulmadılar. Çöl diyeyim, dağ diyeyim, sen anla ama pembeye, kırmızıya çalan pembeye kanma…
En çok kendinden korkmalı insan. Marangozun bile şekillendirmeyeceği budaklı bir bedenden, Yaratıcı’yı şaşkına çeviren, şeytanı sevindiren bir ruhtan korkmak gerek. Korkular geçici dostum. Neyse, korku iyidir; insanı diri tutar. Korktukça yaşadığını hisseder insan. Unutmayın, kaybolmadan doğru yolu bulamadığımız gibi korkmadan da korkularımızdan kurtulamayız…
Şimdi, otur ve say korkularını. Sonra kuşan kılıcını. Başlamak bitirmenin yarısıdır. Gazanız mübarek ola…