Öğrenme güçlüğü olan öğrencilerle ilgili okul psikolojik danışmanına düşen görevler:
Okul psikolojik danışmanları öğrenme güçlüğü ve diğer özel eğitime gereksinim duyan öğrencilere yönelik birçok sorumlulukları ve görevleri bulunmaktadır.
Öğrenme güçlüğü olan öğrencilerin kendilerine yönelik olumsuz düşünceleri ve kaygıları bulunmaktadır. Yaşadıkları zorluklar neticesiyle de motivasyon eksikliği ve isteksizlik yaşamaktadırlar. Yaşıtlarına oranla dinleme, okuma, matematik ve yazma gibi konularda yetersizlikleri olduğundan akademik olarak başarısızlıkları kendilerine yönelik olumsuz düşüncelerini ve akranlarıyla ilişkilerini olumsuz etkileyerek öğrenme güçlüğü olan çocukların yalnızlaşmasına sebep olabilmektedir. Bu doğrultuda okul psikolojik danışmanı öğrenme güçlüğü olan çocuklarla bireysel danışmalar yapılmalıdır ve çocuğun güçlü yönlerine odaklanılarak motivasyonu artırılmalıdır. Buna ek olarak, heterojen veya homojen gruplarla bir grup psikolojik danışmanlığı olanağı sağlayabilir. Grup etkinlikleriyle beraber çocuk hem kendini ifade edebilme becerileri hem de yalnızlık duyguları ile başa çıkabilecekleri ortam oluşabilecektir. Çocuğun kendisine ilişkin olumsuz düşünceleri üzerinde çocuğun bu durumunu değiştirerek çocuğa güven ve destek vermelidir.
Öğrenme güçlüğü olan çocuklarda bir şeyi öğrenmekte ve yapmakta zorlandıklarından çabucak pes etmektedirler. Bu sebeple danışmanlar öğrencinin sıkılmadan ama aynı zamanda yerinde saymadığı, gelişim gösterebileceği akademik anlamda programlar hazırlamalı ve eğer gerekli görüyorsa gerekli kurumlardan, RAM gibi destek almalıdır. Okul psikolojik danışmanları sadece öğrenme güçlüğü olan çocuklarla değil aynı zamanda hem diğer öğrencilerle hem de öğretmenlerle de çalışmalar planlamalı ve yapmalıdır. Ayrıca öğretmenleri öğrenme güçlüğü olan öğrencilerin ne zorluklar yaşadığı, ne gibi özellikleri oldukları ve bu durum getireceği sorunlarla baş etmede etkili olabilecek stratejiler hakkında öğretmenler bilgilendirilmeli ve gerekirse bu konuda öğretmenlere yönelik seminerler düzenlenmelidir. Öğrencilerle de özel eğitime gereksinimi olan kişiler damgalanmayacak şekilde gizlilik önem verilerek öğrenme güçlüğü, otizm gibi konularda farkındalık oluşturacak etkinlikler düzenlenmelidir. Öğrencilere farklılıkların bizi biz yaptığı, bunların eksiklik olmadıkları, birlik ve beraberlik gibi konular vurgulanarak akran iletişimini artıracak oyunlar düzenlenmelidir. Öğretmenler aracılığıyla bunlar sınıf ortamlarında sıklıkla tekrarlanmalı ve kaynaştırma ortamı oluşturulmalıdır.
Öğrenme güçlüğü olan çocuklar için okul önemli bir etken olmakla birlikte aile ortamı göz ardı edilemeyecek şekilde öğrenme güçlüğü olan çocukları etkilemektedir. Aileler bu durumlar kişileştirip bir zayıflık olarak görebilmekte ve çocuğa gerekli desteği duygusal ve diğer konularda gösterememektedir. Bu doğrultuda aileye destek ve motivasyon sağlanarak, durum hakkında bilgilendirmeler yapılmalıdır. Aile ile işbirliği kurularak hem okulda hem de ev ortamında hedeflenen akademik, psikolojik, sosyal konularda gelişim ve değişim gösterebilirler.
