Bu siteyi kullanarak Gizlilik Politikası'nı ve Kullanım Şartları'nı kabul etmiş olursunuz.
Kabul et
HayrendişHayrendişHayrendiş
  • Ana Sayfa
  • Hakkımızda
  • Yazarlar
  • Kategoriler
    • Aile
    • Araştırma
    • Bilim & Kurgu
    • Bilişim & Teknoloji
    • Biyografi
    • Sevgi & Aşk
    • Çeşitli Bilgiler
    • Çocuk
    • Denemeler
    • Edebiyat
      • Öyküler
      • Şiirler
      • Hatıralar
      • Mesajlar
      • Sözler
    • Eğitim
    • Felsefe
    • Finans
    • Genel
    • Gezi
    • Güncel
    • Günlük
    • Hayvanlar Alemi
    • Hukuk
    • İlahiyat
    • İş ve Meslek
    • Kişisel Gelişim
    • Kitap & Dergi
    • Kültür & Sanat
    • Maneviyat
    • Motivasyon
    • Müzik
    • Nostalji
    • Psikoloji
    • Sağlık
    • Sevgi & Aşk
    • Sosyoloji
    • Spor
    • Tarih
      • Tarihi Mekanlar
    • TV & Sinema
    • Yaşam
    • Yemek & Mutfak
  • Okuma Listem
    • Okuma Geçmişi
    • İlgi Alanları
  • İletişim
Arama
  • Hakkımızda
  • Künye
  • Yazarlar
  • Başvuru
  • Gizlilik politikası
  • İletişim
© 2024 Hayrendiş - Sitede yer alan makale, yazı ve şiirlerin tüm hakları yazarlarına ve Hayrendis.com'a aittir. Kaynak gösterilerek de olsa kullanılamaz. Web Tasarım: YD Web
Okunuyor: Ölümü Öldürmek
Paylaş
Bildirimler Daha fazla göster
Yazı Tipi Yeniden BoyutlandırıcıAa
HayrendişHayrendiş
Yazı Tipi Yeniden BoyutlandırıcıAa
  • Hakkımızda
  • Künye
  • Yazarlar
  • Başvuru
  • Gizlilik politikası
  • İletişim
Arama
  • Ana Sayfa
  • Hakkımızda
  • Yazarlar
  • Kategoriler
    • Aile
    • Araştırma
    • Bilim & Kurgu
    • Bilişim & Teknoloji
    • Biyografi
    • Sevgi & Aşk
    • Çeşitli Bilgiler
    • Çocuk
    • Denemeler
    • Edebiyat
    • Eğitim
    • Felsefe
    • Finans
    • Genel
    • Gezi
    • Güncel
    • Günlük
    • Hayvanlar Alemi
    • Hukuk
    • İlahiyat
    • İş ve Meslek
    • Kişisel Gelişim
    • Kitap & Dergi
    • Kültür & Sanat
    • Maneviyat
    • Motivasyon
    • Müzik
    • Nostalji
    • Psikoloji
    • Sağlık
    • Sevgi & Aşk
    • Sosyoloji
    • Spor
    • Tarih
    • TV & Sinema
    • Yaşam
    • Yemek & Mutfak
  • Okuma Listem
    • Okuma Geçmişi
    • İlgi Alanları
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2024 Hayrendiş - Sitede yer alan makale, yazı ve şiirlerin tüm hakları yazarlarına ve Hayrendis.com'a aittir. Kaynak gösterilerek de olsa kullanılamaz. Web Tasarım: YD Web
Hayrendiş > Felsefe > Ölümü Öldürmek
Felsefe

Ölümü Öldürmek

Murtaza Kamar
Yayınlanma 8 Mart 2025
430 Görüntüleme
Yorum yapılmamış
Paylaş
5 Dak. Okuma
Paylaş

Hiç gece yıldızlara bakarken düşündünüz mü? Biz bu evrende neyiz? Gelip geçici birer an mı, yoksa kalıcı bir iz bırakacak varlıklar mı? Ölüm, her şeyin sonu mu, yoksa yeni bir başlangıç mı? İnsanlık tarihi boyunca bu sorular zihinleri meşgul etti. Bu yazımızla “ölüm” kavramını farklı bir perspektiften ele alacağız: Ölümü öldürmek mümkün mü?

İnsanlık tarihi, “ölüm” kavramını iki temel eksende tanımlar: Biyolojik ölüm ve hakiki ölüm. Biyolojik ölüm, bedenin toprağa karıştığı andır. Hakiki ölüm ise bir insandan son kez bahsedildiği, adının son kez anıldığı tarihtir. Bu ikisi arasındaki fark, insanın hayattayken neyi temsil ettiğiyle, nasıl bir iz bıraktığı ile doğrudan ilişkilidir. İnsanlar dört gruptan oluşabilir: Bunları analiz edelim:

Birinci Grup: Varken Yok, Yokken Yok

Bu gruptakiler, yaşamları boyunca hiçbir iz bırakmayan, âleme bir çivi dahi çakmayan insanlardır. Varlıkları, dünyanın sırtında bir yükten farksızdır. Tıpkı bir nehrin üzerinde kayıp giden yaprak misali, ne doğuşları bir anlam taşır ne de ölümleri bir eksiklik yaratır. Onlar için şu söz söylenebilir: “Toprak altında yatan bedenleri, toprak üstünde bıraktıkları boşluk kadar sessizdir.”

İkinci Grup: Varken Var, Yokken Yok

Birinci gruptakiler sessizce gelip geçerken, ikinci gruptakiler en azından bir iz bırakma çabası gösterirler. Ancak bu çaba çoğu zaman yüzeysel kalır. Varken var, yokken yok olan bu insanlar, yaşarken belirli işler yapmış, ancak bu işler geçici ve yüzeysel kalmıştır. Bir ev inşa etmiş ama temelini sağlam kazmamış, bir ağaç dikmiş ama kök salmasına izin vermemişlerdir. Ölümleriyle birlikte, yaptıkları da unutulur. Örneğin, günlük ticaretle uğraşan ancak nesiller boyu aktarılacak bir değer üretmeyen biri bu gruba girer. Onların mirası, kumlar üzerine yazılan yazı gibidir; ilk dalgayla silinir.

Üçüncü Grup: Varken Var, Yokken de Var

İşte gerçek ölümsüzlük buradadır! Filozoflar, bilim insanları, sanatçılar ve sadaka-i cariye (sürekli hayır) sahipleri… Sokrates, İbn-i Sina, Shakespeare gibi isimler, bedenen toprağa karışsalar bile fikirleri, eserleri ve etkileriyle yaşamaya devam ederler. Bir çeşme yaptıran, bin yıl sonra bile su içilen her damlada hatırlanır. Bir şiir yazan, her okunduğunda yeniden doğar. Bu insanlar, ölümü öldürmenin sırrını keşfetmiştir: “Âleme çivi çakmak!”

Dördüncü Grup: Varken Yok, Yokken Var

Maalesef tarih, değeri yaşarken anlaşılmayan, hatta zulüm gören dahilerle doludur. Sadece erkekler değil, kadınlar da bu kaderi yaşamıştır. Bilim alanında Marie Curie, radyoaktivite üzerine çığır açan çalışmalarıyla Nobel Ödülü almasına rağmen, hayatı boyunca zorluklarla mücadele etti. Bruno, “Evren sonsuzdur” dediği için ateşte yakılmış; Hallac-ı Mansur, “Enel Hak” sözüyle varlığın özüne dokunduğu için katledilmiştir. Ancak ölümlerinden sonra anlaşılmış, hakiki ölümsüzlüğe erişmişlerdir. Onlar, yaşarken görünmez olan ama öldükten sonra insanlığın gözünde parlayan yıldızlardır.

Ölümü yenmek, biyolojik sınırları aşmak değil; insanlığın hafızasında yer edinmektir. Bir çivi çakmak, bir fikir üretmek, bir çocuğa ilham vermek veya bir nehrin akışını değiştirecek kadar küçük ama kalıcı bir adım atmaktır.
Hangi grupta yer alacağımız, bizim seçimlerimize bağlıdır. Yaşarken “yok” olmayı kabullenmek mi, yoksa öldükten sonra bile “var” olmanın mücadelesini vermek mi?

Hayat, her birimize verilmiş benzersiz bir fırçadır. Nasıl bir tablo çizeceğimiz, hangi renkleri kullanacağımız ve en önemlisi, bu tablonun sonraki nesillerin duvarında nasıl asılı kalacağı tamamen bizim seçimimizdir.
Bugün attığımız her adım, söylediğimiz her söz veya kalbine dokunduğumuz bir insan, bizim “çivilerimizden” biri olabilir. Belki bir çocuğun merakını ateşleyecek bir cümle, belki diktiğin bir ağaçla nefes olacak bir orman, belki de yazdığımız bir şiirle bin yıl sonra bile gözyaşı döktürecek bir mısra…

Şimdi kendimize soralım: “Ben hangi çiviyi çakıyorum? Kumlara yazılan bir isim mi, yoksa mermere kazınan bir miras mı?”

Hayat, bize sunulmuş eşsiz bir fırsat. Bu fırsatı “yok” olarak mı geçireceğiz, yoksa “var” olmanın mücadelesini mi vereceğiz? Seçim bizim. Şimdi harekete geçme zamanı. Hangi çiviyi çakacağımıza karar verelim ve insanlık tarihinde kendi yerimizi alalım. Unutmayın: Ölüm, terk ettiğin boşlukla değil, bıraktığımız dolulukla yenilir. Sen de bir iz bırakmaya cesaret et. Çünkü bu dünya, çivilerini hak edenlerin sessiz çığlıklarıyla ayakta duruyor.

Bu Yazarın (Murtaza Kamar) Diğer İçerikleri:

Etiketlerin Ötesi: Bir İnsana Nasıl Davranırsanız, Öyle Olur

Bunlar Parayla Satın Alınamaz

Kapalı Kapılar ve Açık Kalpler

Bir Dostluğun Hikayesi

Anlarla Zenginleşmek

ETİKETLER:Murtaza KamarMurtaza Kamar yazılarıöğretiölümönerilenler
Bu İçeriği Paylaş
Facebook Whatsapp Whatsapp Bağlantıyı kopyala Yazdır
Tepki Ver
Hayran0
Mutlu0
Üzgün0
Uykulu0
Sinirli0
Şaşkın0
Göz Kırp1
YazanMurtaza Kamar
Bağlantılar:
Yazar
Önceki İçerik Kadın Dediğin
Sonraki İçerik Kadın ve Mücadele
Yorum yapılmamış Yorum yapılmamış

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sosyal Medya

FacebookBeğen
XTakip Et
InstagramTakip Et
YoutubeAbone Ol

Yeni İçerikler

Reyting Uğruna
Nevbahar Baydar Avşar
Güncel
14 Haziran 2025
15 Görüntüleme
Psikopatım
Murat Tepeler
Psikoloji
14 Haziran 2025
15 Görüntüleme
Yaprak Dökme Zamanı
Filiz Akkaya
Kişisel Gelişim
14 Haziran 2025
30 Görüntüleme
Masal Bu Ya
Nazan Biçer
Sevgi & Aşk
14 Haziran 2025
29 Görüntüleme
Sen Eksilme Yanımdan
Ali Rıza Acun
Şiirler
13 Haziran 2025
40 Görüntüleme

En Çok Yorumlananlar

Minimalizm
Yaşam
Pilav
Hatıralar Öyküler
26 yorum
Aynanın Söylediği
Öyküler
26 yorum
Yorgunuz
Güncel
26 yorum
Her Şey Kendini Tanımakla Başlar
Öyküler
25 yorum

Bunları da beğenebilirsin

Biyografi

Akif Olmak

11 Ocak 2023
Şiirler

İşte O Zaman

21 Haziran 2023
Öyküler

Çukur

28 Eylül 2023
Biyografi

Farkındalık Oluşturan Yazar: Layıkhan Özder

31 Ağustos 2024
//

Hayatın Lezzeti “Hayrendiş” Olmakta!

Kurumsal

  • Hakkımızda
  • Künye
  • Yazarlar
  • Başvuru
  • Gizlilik politikası
  • İletişim

Hızlı Menü

  • Tüm Gönderiler
  • Bugün Eklenenler
  • Okuma Listem
  • İlgi Alanları
HayrendişHayrendiş
Bizi takip edin
© 2024 Hayrendiş - Sitede yer alan makale, yazı ve şiirlerin tüm hakları yazarlarına ve Hayrendis.com'a aittir. Kaynak gösterilerek de olsa kullanılamaz. Web Tasarım: YD Web
  • Hakkımızda
  • Künye
  • Yazarlar
  • Başvuru
  • Gizlilik politikası
  • İletişim
Tekrar Hoş Geldiniz!

Hesabınıza giriş yapın

Username or Email Address
Password

Şifreni mi unuttun?