Bu siteyi kullanarak Gizlilik Politikası'nı ve Kullanım Şartları'nı kabul etmiş olursunuz.
Kabul et
HayrendişHayrendişHayrendiş
  • Ana Sayfa
  • Hakkımızda
  • Yazarlar
  • Kategoriler
    • Aile
    • Araştırma
    • Bilim & Kurgu
    • Bilişim & Teknoloji
    • Biyografi
    • Sevgi & Aşk
    • Çeşitli Bilgiler
    • Çocuk
    • Denemeler
    • Edebiyat
      • Öyküler
      • Şiirler
      • Hatıralar
      • Mesajlar
      • Sözler
    • Eğitim
    • Felsefe
    • Finans
    • Genel
    • Gezi
    • Güncel
    • Günlük
    • Hayvanlar Alemi
    • Hukuk
    • İlahiyat
    • İş ve Meslek
    • Kişisel Gelişim
    • Kitap & Dergi
    • Kültür & Sanat
    • Maneviyat
    • Motivasyon
    • Müzik
    • Nostalji
    • Psikoloji
    • Sağlık
    • Sevgi & Aşk
    • Sosyoloji
    • Spor
    • Tarih
      • Tarihi Mekanlar
    • TV & Sinema
    • Yaşam
    • Yemek & Mutfak
  • Okuma Listem
    • Okuma Geçmişi
    • İlgi Alanları
  • İletişim
Arama
  • Hakkımızda
  • Künye
  • Yazarlar
  • Başvuru
  • Gizlilik politikası
  • İletişim
© 2024 Hayrendiş - Sitede yer alan makale, yazı ve şiirlerin tüm hakları yazarlarına ve Hayrendis.com'a aittir. Kaynak gösterilerek de olsa kullanılamaz. Web Tasarım: YD Web
Okunuyor: Osmanlı Devleti’nde Veba Hastalığı ve Tedavi Yöntemleri
Paylaş
Bildirimler Daha fazla göster
Yazı Tipi Yeniden BoyutlandırıcıAa
HayrendişHayrendiş
Yazı Tipi Yeniden BoyutlandırıcıAa
  • Hakkımızda
  • Künye
  • Yazarlar
  • Başvuru
  • Gizlilik politikası
  • İletişim
Arama
  • Ana Sayfa
  • Hakkımızda
  • Yazarlar
  • Kategoriler
    • Aile
    • Araştırma
    • Bilim & Kurgu
    • Bilişim & Teknoloji
    • Biyografi
    • Sevgi & Aşk
    • Çeşitli Bilgiler
    • Çocuk
    • Denemeler
    • Edebiyat
    • Eğitim
    • Felsefe
    • Finans
    • Genel
    • Gezi
    • Güncel
    • Günlük
    • Hayvanlar Alemi
    • Hukuk
    • İlahiyat
    • İş ve Meslek
    • Kişisel Gelişim
    • Kitap & Dergi
    • Kültür & Sanat
    • Maneviyat
    • Motivasyon
    • Müzik
    • Nostalji
    • Psikoloji
    • Sağlık
    • Sevgi & Aşk
    • Sosyoloji
    • Spor
    • Tarih
    • TV & Sinema
    • Yaşam
    • Yemek & Mutfak
  • Okuma Listem
    • Okuma Geçmişi
    • İlgi Alanları
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2024 Hayrendiş - Sitede yer alan makale, yazı ve şiirlerin tüm hakları yazarlarına ve Hayrendis.com'a aittir. Kaynak gösterilerek de olsa kullanılamaz. Web Tasarım: YD Web
Hayrendiş > Tarih > Osmanlı Devleti’nde Veba Hastalığı ve Tedavi Yöntemleri
Tarih

Osmanlı Devleti’nde Veba Hastalığı ve Tedavi Yöntemleri

Meltem Bozkurt
Meltem Bozkurt
Yayınlanma 30 Mayıs 2023
1.2b Görüntüleme
Yorum yapılmamış
Paylaş
5 Dak. Okuma
Paylaş

Veba, insanlık tarihi boyunca birçok dönemde karşılaşılmış ölümcül en büyük felaketlerden biridir. Osmanlı devletinde kara ölüm olarak adlandırılan veba farklı isimlerle de anılmaktadır. Taun, kıran, davun gibi. İlk olarak Mısır’da görülen veba, önce Filistin’e ardından tüm dünyaya yayılmıştır.

Veba ilk önce liman kentlerini ve sahilleri vurmuştur. Veba taşıyan gemiler Mısır’dan geliyordu. Veba hastalığı, fare ve diğer kemirici hayvanlar üzerinde bulunan pireler yoluyla insanlara bulaşan ölümcül bir hastalık olarak, temas, eşya ve kıyafetler, törenler, şehirde yapılan Pazar ve kutlamalar ile de yayılmaktaydı. Veba belli bir bölge de sınırlı kalmayıp farklı farklı ülkelere de geçiyordu. Bunlar özellikle kervanlar, tüccarlar, ulaklar, göçebe topluluklar ve yolcular, askerler sayesinde yayılma gösteriyordu. Osmanlılarda ise İstanbul’un fethinden önce veba, 1361-1362 yılları arasında şehirde ciddi sonuçlar ortaya çıkaracak şekilde görülmüştür. Osmanlı topraklarında batı Anadolu da veba devamlı ve geçici olarak bulunmaktaydı. Anadolu’nun güneydoğusu Basra, Bağdat ve Musul’da devamlı veba görülüyordu. Arnavutluk, Eflak, Boğdan, Anadolu, Mısır ve İstanbul geçici odaklıydı. Osmanlı devletinde 1707-1800 yılları arasında beşi çok şiddetli olmak üzere farklı boyutlarda elli dört veba salgını yaşanmıştır. Diyarbakır’da 1762’de meydana gelen veba salgınında 50 bin kişi hayatını kaybetmiştir. 1778’de Doğu Akdeniz’de ki birçok limanda veba görülmekteydi. 1786’da Halep’te ki veba salgını Antakya’ya kadar ulaşmıştır. Halep o zamana kadar sekiz büyük veba salgını geçirmiştir. 1802-1827 yılları arasına dört büyük salgın daha geçirmiştir.

Veba, eskilerden beri birçok din kitaplarında da yer almıştır. Bazı kutsal kitaplarda vebanın geleceğine yönelik söylemlerde ne kadar büyük bir felaket olduğunu insanlarda görmüştür. Örneğin; Hintlilerin kutsal kitabı Bagavata Purana’da ya göre bir yerde ölü bir fare gördükleri zaman kaçmalarını ve orada veba olacağını bildirmektedir. Bizans devrinde de birçok veba salgını görülmüştür. İstanbul’a dışardan gelen misafirler Yedikule’de yedi gün bekliyorlardı. Bizans’tan sonra İstanbul’a 1539- 1920 yılları arasında yirmi beş veba salgını gelmiştir. 1592’de günde 100-300 kişi ölmüştür. Bu sırada dükkânlar kapanmış, 16 sultan ölmüş ve padişah sarayı terk etmiştir. 1555’te ise Evliya Çelebi’ye göre İstanbul’da 70.000 kişi ölmüştür. 1620’de ise çok şiddetli bir salgın görülmüştür. 1803’te 150.000, 1813’te 100.000, 1822’de 150.000 kişi vebadan hayatını kaybetmiştir. Osmanlı imparatorluğunda veba salgınlarının her biri belgelenmiştir. Ölenlerin, hastalık olduğu kasaba ve köylerin isimleri liste şeklinde yazılmıştır.

Veba, mikroorganizmanın vücuda giriş ve yerleşmesine göre üç gruba ayrılmaktadır. Bunlar; Hıyarcıklı (bubon), akciğer vebası ve veba sepsisi’dir. Hıyarcıklı veba, en sık rastlanılan veba çeşididir. Şiddetli baş ağrısı, baş dönmesi, halsizlik, bulantı, kusma, burun kanaması ve ishale sebep olmaktadır. Dalak ve karaciğer de büyüme yapmaktadır. Lenf bezleri şişer ve bu şişmelere hıyarcık adı verilmektedir. Ölüm oranı ise %50 ile %70 arasındadır. Koma içinde olan bir hasta 3-6 günde öldürmektedir. Akciğer vebası ise, kana karışan bakterilerin akciğere yerleşmesi veya damlacık enfeksiyonu olarak da geçmektedir. Nefes darlığı, başlangıçta mukoz, sonradan kanlı balgam, morarma gibi belirtileri bulunmaktadır. 2-4 gün sonrasında ölüm gerçekleşir. Septisemi vebası kanda zehirleme yapan ağır bir hastalıktır. Bu veba birden başlar, kısa sürer ve ölümle sonuçlandırır. Dalgınlık, kuvvetsizlik, kanamalara sebep olmaktadır. 2-3 gün içinde ölümle sonuçlanır.

Veba salgınında tedavi yöntemi olarak, üç tür yöntem göze çarpmaktadır. Bunlardan ilki; hıfzı sıhhiye ait önlemler alınarak hastalığın meydana gelmesini geciktiren bazı uygulamalardır. Burada temizlik ön plandadır ve veba kirlilik, pislikten arındırılmaktadır. İkinci olarak veba ortaya çıktıktan sonra alınan tedbirler olup, bu da karantina yöntemidir. Üçüncüsü ise, hastalığın tedavisine yönelik ilaç ve bazı tıbbi uygulamalardır. Osmanlı coğrafyasında da göçlere neden olduğu gibi şehirlerde ticari ve ekonomik hayatın gerilemesine de neden olmuştur.

Veba şüphesi olduğunda temizlik açısından kıyafetler tuzlu veya küllü su ile yıkanarak, sünger veya fırça ile temizlenecekti. Yünlü eşya veya havlu gibi eşyalar mikro barındırabileceğinden bunların temizliğine de dikkat ediliyordu. Mezarlıkların şehir dışına çıkarılması, ölülerin derin gömülmesi ve çukurlara bir miktar kireç atılması, ölü çıkan evlerin tütsülenmesi, kıyafetlerinin yakılması, sokaklara pislik ve hayvan ölülerinin atılmaması da alınan önlem arasındadır.


KAYNAKÇA

Ertaş, Mehmet Yaşar, Eğnim, Kağan, “Evliya Çelebi Seyahatnamesinde Hastalıklar”, Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi,
Ceylan, Ömür, Ölümün Unutulan Adı Veba,
Varlık, Nükhet, “Taun”, Diyanet İslam Ansiklopedisi,
Turna, Nalan, İstanbul’un Veba ile İmtihanı, 1811-1812, Veba Salgını Bağlamında Toplum ve Ekonomi,
Sarıköse, Selma T, XIX. Yüzyılda Çukurova’da Doğal Afetler ve Salgın Hastalıklar, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,
Akyay, Necmettin, Türkiye’de Veba Salgınları ve Veba Hakkında Eski Yayınlar, Mikrobiyoloji Bülteni,
Arık, Feda Ş, Selçuklular Zamanında Veba Salgınları.

Bu Yazarın (Meltem Bozkurt) Diğer İçerikleri:

Osmanlı’da Kokular ve Şifalı Bitkiler

Şerefettin Sabuncuoğlu

Osmanlı Tıp Kurumları Darüşşifalar

Kızıl Kale

Yılanların Şahı Şahmeran

ETİKETLER:Meltem BozkurtönerilenlerOsmanlı döneminde vebaOsmanlı'da veba ve tedavi yöntemlerivebaveba hastalığı
Bu İçeriği Paylaş
Facebook Whatsapp Whatsapp Bağlantıyı kopyala Yazdır
Tepki Ver
Hayran0
Mutlu0
Üzgün0
Uykulu0
Sinirli0
Şaşkın0
Göz Kırp0
Avatar photo
YazanMeltem Bozkurt
Bağlantılar:
Öğretmen / Yazar
Önceki İçerik Bursaspor’da Şimdi Ne Olacak?
Sonraki İçerik Mayıs Gecesi
Yorum yapılmamış Yorum yapılmamış

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sosyal Medya

FacebookBeğen
XTakip Et
InstagramTakip Et
YoutubeAbone Ol

Yeni İçerikler

Reyting Uğruna
Nevbahar Baydar Avşar
Güncel
14 Haziran 2025
19 Görüntüleme
Psikopatım
Murat Tepeler
Psikoloji
14 Haziran 2025
20 Görüntüleme
Yaprak Dökme Zamanı
Filiz Akkaya
Kişisel Gelişim
14 Haziran 2025
35 Görüntüleme
Masal Bu Ya
Nazan Biçer
Sevgi & Aşk
14 Haziran 2025
34 Görüntüleme
Sen Eksilme Yanımdan
Ali Rıza Acun
Şiirler
13 Haziran 2025
42 Görüntüleme

En Çok Yorumlananlar

Minimalizm
Yaşam
Pilav
Hatıralar Öyküler
26 yorum
Aynanın Söylediği
Öyküler
26 yorum
Yorgunuz
Güncel
26 yorum
Her Şey Kendini Tanımakla Başlar
Öyküler
25 yorum

Bunları da beğenebilirsin

Spor

Başarıya Serik’lenme Zamanı

29 Ekim 2023
Felsefe

Fraktal Düşünceler

14 Mart 2025
Nostalji

Zamanın Birinde

8 Ekim 2023
Öyküler

Fırıldak Fikri

21 Mayıs 2024
//

Hayatın Lezzeti “Hayrendiş” Olmakta!

Kurumsal

  • Hakkımızda
  • Künye
  • Yazarlar
  • Başvuru
  • Gizlilik politikası
  • İletişim

Hızlı Menü

  • Tüm Gönderiler
  • Bugün Eklenenler
  • Okuma Listem
  • İlgi Alanları
HayrendişHayrendiş
Bizi takip edin
© 2024 Hayrendiş - Sitede yer alan makale, yazı ve şiirlerin tüm hakları yazarlarına ve Hayrendis.com'a aittir. Kaynak gösterilerek de olsa kullanılamaz. Web Tasarım: YD Web
  • Hakkımızda
  • Künye
  • Yazarlar
  • Başvuru
  • Gizlilik politikası
  • İletişim
Tekrar Hoş Geldiniz!

Hesabınıza giriş yapın

Username or Email Address
Password

Şifreni mi unuttun?