Hiç düşündüm mü ya da bir kalbe dokunurken orada neler var aklına geldi mi? Allah kulunun kalbine bakıp kırk kere nazar ederken, sen kaç kere kırdın, dönüp arkana baktın mı?
Üzülme ey can! Allah seni seviyor. Düşürme elinden ümitlerini, kırma kanatlarını. Sana iyilik eden Rabbin varken düşme çaresizliklere.
Sen keder yeri diye yakıp yıkarken, kalbinde çiçekler açmadı mı? Dön bir bak kendine bir nefesten başka neyin var bu imtihan dünyasında.
Sırrın hududuna erdiğin zaman bir gölge olacaksın. Bak aynaya gördüğün suret neyden ibaret. Senin ruhunu üflerken İsrafil, onun nuru yok muydu o kırıldığın kalpte?
Kırıldın, incindin. Bir çıkmazın içinde savruldun. Ben senin kulun değil miyim derken, bir inşirahla aydınlatmadı mı o güzel nurunu?
Derdim var dedin, peki derdi veren seni unuttu mu? Dert seni Mevlâ’ya daha çok yaklaştırmadı mı? “O” Seni ve dertlerini senden iyi bilmiyor mu? Bak ne demiş Yunus Emre; “Derman aradım derdime, derdim bana derman imiş.”
Üzülüyorsun biliyorum. Arkana baktığında hayatını izliyorsun. Nereden geldim nereye gidiyorum diyorsun? Unutmak ki, bu dünyada garip bir yolcusun.
Üzülme! Ey can. Kaderinin çizgileri tek tek yazılırken alnına “O” nuru ile aydınlatmadı mı ömrünü? Şimdi neden tasalanırsın, neden bu telaş? Hiç işitmedin mi? “La tahzen innallahe meana.” (Tevbe Suresi 40. Ayet) Üzülme Allah bizimledir.
Sen noksanlığını ararken aslında tamam değil miydin?
Ağlama, hüzün gözyaşları akmasın çatlayan coğrafyana. Heybende biriktirdiğin kalp kırıklıklarını çıkar koy bir kenara. Saymakla tüketme kendini, nefsin saymaya yetmeyecek ki. Bak ne diyor Allah’ın Sevgilisi (s.a.v.) Kâbe’ye bakarak; “Kuşkusuz Allah seni çok şerefli, çok mükerrem/hürmetli, çok azametli kılmıştır; fakat mümin senden daha hürmetli / daha saygı değerdir.” (İbn Mace, Fiten,2; Mecmau’z-zevaid, 1/81). Kalp kırmak, Kâbe’yi yetmiş defa yıkmaktan daha kötüdür. İmam-ı Rabbani Hazretleri de; “Allahü Teâla’yı en çok inciten, küfürden inkârdan sonra, kalp kırmak gibi büyük günah yoktur.”
Sen tasalanma can, herkesin bir imtihanı, her şeyin bir hesabı vardır. Bekle ve gör; Mevla ne eyler, ne eylerse güzel eyler.
Konuk Yazar: Fatma ŞAHİN
