Merhaba sevgili dostlar,
Son zamanlarda yaşadığım bir kaç olaydan bahsederek fikirlerimi dile getirmek istiyorum. Sevgili dostlar, son zamanlarda kullandığım, hayatın normal akışında dile getirdiğim bazı sözcüklerin sosyal medya denen platformlarda farklı şekilde esprilerinin döndüğünü ve sorunlu bir şekilde akıllara yerleştiğini maalesef ki bilmediğim için girdiğim bir çok yerde insanların bu sözcükleri kullandığım zaman bana gülerek yaklaştığını fark ettim.
Bu durumdan rahatsız olmayı bir yana bırakarak, insana kendini cahil(!) hissettiren bir ortamın içine düşmek de ayrıca sinir bozucu. Aslında kullanılması gereken normal kelimeleri veya cümleleri kullanmış olmama rağmen o saçma sapan diyebileceğim; insanların, reklamın iyisi kötüsü olmaz dercesine yayınlayıp birçok mecrada prim yapmasına neden olan o videolar ya da yayınlar, gülünç bir şey olmamasına rağmen toplumun birçok kesimini kendisine bağlayan kâr marjı elde etmeye çalışan, aslında gülünç değil de ahlaki yoksunluk içeren bu videolar ya da paylaşımlar beni fazlasıyla rahatsız ediyor.
Bütün bunların ötesinde birkaç kişiyle bir araya gelip oturduğunuzda bu çirkin yayınlardan haberiniz olmamasına rağmen sanki o bahsedilen çirkinliği izlemişsiniz gibi bir algıyla ya da tamamen izlememiş olmanızın verdiği cahillikle(!) güldüklerini görünce sinir katsayınız ister istemez yükseliyor.
Uzun zamandır düşünüyorum: “Acaba ben mi çağın gerisindeyim?” diye. Öğrencilerimin, küçücük çocukların bile bildiği, haberdar olduğu lakin benim izlemediğim, varlığından haberdar olmadığım bu yayınların insanlığa bir hakaret, toplumun çürümesindeki en büyük katkıyı sunan, ahlâkî çürümeyi sonuna kadar destekleyen bu çirkinlikleri bilmememin daha mı iyi olduğunu düşünmeye başladım.
Daha sonra da şunu düşünmeye başladım: Bu çirkinlik dediğim, reklamın iyisi kötüsü olmaz diyerek ortaya atılmış ahlâk yoksunu içeriklerden haberdar olmadığımda da sanki birçok konudan mahrum, tam tersini teşvik edecek içeriklerden uzak olmayı da beraberinde getirdiğini fark ettim. Yani bu çirkin yayınların karşısına çocukların, gençlerin, insanların ilgisini çekecek yeni ve ahlaki temelleri güçlü yeni içerikler üretmek gerektiğini düşünüyorum. Özellikle de çocukları ve gençleri uyandırmak gerektiğini düşünüyorum.
Neler yapılabilir diye çok düşündüm, şu an kesinleşmiş fikirlerim olmamasına rağmen öğretmenlerin, bu konuda çalışma yapan içerik üreticilerinin, toplum bilimcilerin, psikologların, sosyologların, yazarların ve daha sayabileceğimiz birçok insanın bahsettiğimiz bu sorunlara kendilerini adamaları ve bu konuda gerekli çalışmalara imza atmaları gerekmektedir.
Herkesin elini taşın altına koyarak bu ahlâkî yozlaşmaya bir dur demesi gerekmektedir. Çünkü geleceğimizin en nadide çiçekleri bu çirkin, yozlaşmış yayınlarla geleceğe sadece ahlâkî olarak çürümüş bir nesil getireceklerdir.
Ağır bir eleştiri mi oldu bilmem ama sevgili dostlar, ciddi bir sorunla karşı karşıya olduğumuz kesin. Bizlere, yani bu eğitim camiasının neferleri öğretmenlere çok büyük görevler düşmektedir. Her saçma şeye gülmenin bir aptallık göstergesi olduğunu açıkça ne kadar ağır olursa olsun anlatmalıyız. En önemlisi bizler gülmemeli ve bu çirkin reklam araçlarına prim vermemeliyiz. Mümkün olduğunca bu bahsettiğim içeriklerin yayılmasına engel olmaya çalışmalıyız. Unutmayalım ki çabamız sadece kendimiz için değil, umudumuzun yegâne parçası olan gelecek yeni nesiller içindir.
Evet sevgili dostlar, bugün biraz ağır konuştuysam ya da herhangi bir kusur işlediysem kısacası sürçülisan ettiysem affola. Bağışlayın.