Ömrünün yarım asrını spor yaparak geçirmiş ve hâlâ spor yapmaya devam eden biri olarak her fırsatta dile getirdiğim sloganım bu…
“Spor her insanın hem ruhunu temizler hem de sağlıklı kalmasını sağlar.”
Yaşam, hepimize ayrı kulvarlarda mücadele imkânı sunarken kolaylıklar yanında zorlukları da beraberinde getirir. Ayakta kalmak için yılmadan, yorulmadan mücadele ettiğimiz zamanlar çoğunluktadır. Patron, şirketini ayakta tutmak, büyütmek, çalışanlarının emeklerinin karşılığını zamanında vermek isterken diğer yandan da ailesini yaşatır.
Çiftçi, tarlasına, bağ bahçesine özen gösterir; eker, biçer, eler; yiyecekler elde etmeye çabalarken etinden, sütünden faydalandığı hayvanlarına gözü gibi bakar. Onları evlatları gibi yedirir, içirir, koruyup kollar.
Sağlıkçılar, bu nadide meslekte yeri gelir kendilerinden vazgeçip tüm insanlık için var güçleriyle çalışıp çabalar. Alanlarında kendilerini geliştirmek, daha iyi olabilmek için öğrenmeye devam ederler.
Ya emekçiler, işçiler, memurlar, sanatkârlar vb… Her birisi hayatta kalabilmek, ailesini büyütüp geliştirebilmek için kendinden bile vazgeçerler.
Daha birçok meslek mensubunun önceliği, her şeyin en iyisine sahip olmak, hatta arabaların bile!
İnsanoğlu, kullandığı aracın bakımına, sigortasına gösterdiği özeni kendisi için düşünmüyor… düşünemiyor…
Bazı hırslar insanın gözüne adeta perde indiriyor. Etrafında olup bitenlerden bihaber hâle getirdiği gibi, yorgunluğun, bitkinliğin kendisini ne kadar yıprattığını dahi fark edemez…
Etrafını kırdığı gibi, stresi dışarı atma yollarını bir takım kötü alışkanlıklarla aşmaya çalışır. Bunu yaparken kazancından da önemli bir bütçeyi harcadığını düşünmez… Düşünmek istemez…
Oysa hem sağlık, hem sosyal hem de sağlıklı hayatın formülü belli:
Spor yapmak.
Sporun her dalı ayrı bir terapi… Sadece terapi mi? Fit bir fiziki yapıyı, doğru beslenme ve vitamin tercihlerine de etki eder.
Spor, bence en güzel hobi olduğu gibi insan hayatına sosyal olarak da büyük imkânlar sunan kocaman bir dünya.
Ancak her şeyde olduğu gibi onun da başarı ölçüsü çalışmak, çok çalışmak…
Spor, insanın ahlakına etki ettiği gibi atletik yapı yanında zekâsını da farklı kılar. İstisnalar da mevcut elbette…
Yazımın başında da dediğim gibi… Bu hayatta; işçi de oldum, işveren de… Sivil toplum kuruluşlarında uzuuun yıllarım geçti… Çok şey yaşadım. Kazandım, kaybettim, kaybettirildim!!
Yılmadım, yıkılmadım. En mutsuz anımda bile spor yapmaya koştum. Üzüntü ve acılarımı spor ile unuttum… “Yaralarımı futbol topu ile sardım!!”
İzlerken bile düşüncelerden arınıyorsan, doğru yoldasın… Bugün hemen her şeye olumlu yaklaşıyorsam sebebi o…
Pozitif düşüncenin ilacı, iletişimin ve empati yapmanın en güzel yolu; kendinde gördüğün eksiklikleri olumluyor, birlikte onarmaya çalışıyorsun…
Velhasılı, özgüveni yüksek, çevresine cömert, bedeni ve ruhu temiz insanlar ile dünya güzelleşecek…
Haydi spora!