Kendime geldim son zamanlarda,
Yedeğe aldığım anılar da terk etti bir bir.
Sanki gecikmiş bir üzüntü şurama batıyor.
Akşamın gösteri dolu ışıkları sanki bir yalnızlık başlığı.
Kitaplar susmanın avazı,
Kırılıyorum ezber bildiğim yüzlerde.
Gitsem bulanık kavgaların daveti üzerimde,
Kalsam benden yakını yok onarılmaya…
Kolaycı değilim aslında,
Sandığım sözler, sandığım gözlerin acelesi.
Birçok dağın gölgesi aynı anda çöküyor yüzüme,
Sevilmediğimi haykırıyor, ağlamaya sığmayan yüzler.
Ana kucağı bilir en çok bağışlamayı.
Aklımda şişelerin şarkısı,
Sağımda yok, solumda yok, yanımda yok.
Gördüğüm her rüyaya katıyorum onu…
Yokuş bir gençlikten sonra
Kendimi buluyorum,
Sokak aralarını soluyarak bir bir…
Yorgunum, geçen yılın kelimeleri gibi.
Her gördüğüm günü manzara sanıyorum,
Oysa kin uzatılmış geceye…
Açılacak kapısı yok mu bu şehrin?
İnanmanın eksik bakiyesi zamanı kucaklamış,
Eriyor suskunluğuma çarpan sesler.
En dipte geziniyorum,
Paniğe bağışlanmış bir dille.
Hep bir boşluğu avlıyorum,
Elde var yüzün…
Ben hâlâ umutla,
Ben hâlâ inatla,
Sonuna yetişemediğim şarkılar dinliyorum.