Bu siteyi kullanarak Gizlilik Politikası'nı ve Kullanım Şartları'nı kabul etmiş olursunuz.
Kabul et
HayrendişHayrendişHayrendiş
  • Ana Sayfa
  • Hakkımızda
  • Yazarlar
  • Kategoriler
    • Aile
    • Araştırma
    • Bilim & Kurgu
    • Bilişim & Teknoloji
    • Biyografi
    • Sevgi & Aşk
    • Çeşitli Bilgiler
    • Çocuk
    • Denemeler
    • Edebiyat
      • Öyküler
      • Şiirler
      • Hatıralar
      • Mesajlar
      • Sözler
    • Eğitim
    • Felsefe
    • Finans
    • Genel
    • Gezi
    • Güncel
    • Günlük
    • Hayvanlar Alemi
    • Hukuk
    • İlahiyat
    • İş ve Meslek
    • Kişisel Gelişim
    • Kitap & Dergi
    • Kültür & Sanat
    • Maneviyat
    • Motivasyon
    • Müzik
    • Nostalji
    • Psikoloji
    • Sağlık
    • Sevgi & Aşk
    • Sosyoloji
    • Spor
    • Tarih
      • Tarihi Mekanlar
    • TV & Sinema
    • Yaşam
    • Yemek & Mutfak
  • Okuma Listem
    • Okuma Geçmişi
    • İlgi Alanları
  • İletişim
Arama
  • Hakkımızda
  • Künye
  • Yazarlar
  • Başvuru
  • Gizlilik politikası
  • İletişim
© 2024 Hayrendiş - Sitede yer alan makale, yazı ve şiirlerin tüm hakları yazarlarına ve Hayrendis.com'a aittir. Kaynak gösterilerek de olsa kullanılamaz. Web Tasarım: YD Web
Okunuyor: Bir Kalp Yolculuğu
Paylaş
Bildirimler Daha fazla göster
Yazı Tipi Yeniden BoyutlandırıcıAa
HayrendişHayrendiş
Yazı Tipi Yeniden BoyutlandırıcıAa
  • Hakkımızda
  • Künye
  • Yazarlar
  • Başvuru
  • Gizlilik politikası
  • İletişim
Arama
  • Ana Sayfa
  • Hakkımızda
  • Yazarlar
  • Kategoriler
    • Aile
    • Araştırma
    • Bilim & Kurgu
    • Bilişim & Teknoloji
    • Biyografi
    • Sevgi & Aşk
    • Çeşitli Bilgiler
    • Çocuk
    • Denemeler
    • Edebiyat
    • Eğitim
    • Felsefe
    • Finans
    • Genel
    • Gezi
    • Güncel
    • Günlük
    • Hayvanlar Alemi
    • Hukuk
    • İlahiyat
    • İş ve Meslek
    • Kişisel Gelişim
    • Kitap & Dergi
    • Kültür & Sanat
    • Maneviyat
    • Motivasyon
    • Müzik
    • Nostalji
    • Psikoloji
    • Sağlık
    • Sevgi & Aşk
    • Sosyoloji
    • Spor
    • Tarih
    • TV & Sinema
    • Yaşam
    • Yemek & Mutfak
  • Okuma Listem
    • Okuma Geçmişi
    • İlgi Alanları
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2024 Hayrendiş - Sitede yer alan makale, yazı ve şiirlerin tüm hakları yazarlarına ve Hayrendis.com'a aittir. Kaynak gösterilerek de olsa kullanılamaz. Web Tasarım: YD Web
Hayrendiş > Maneviyat > Bir Kalp Yolculuğu
Maneviyat

Bir Kalp Yolculuğu

Züleyha Bilgin
Züleyha Bilgin
Yayınlanma 21 Mart 2023
792 Görüntüleme
Yorum yapılmamış
Paylaş
8 Dak. Okuma
Paylaş

Mevzû kalp ise eğer; kalpten gelir kelimeler, kalpten söylenir söylenesi bütün kalbî sözler…

Kalp kalbe karşıdır derler.

Kalpten kalbe yollar vardır derler.

Kalp sevmekten yorulmaz derler.

Kalbin sularında yolculuklara çıkarlar.

Kalpten gelen ne varsa kalbe hitâbendir ve kalplerden kalplere akıp giden kalbî esintilerdir…

Kalp dendiğinde ilk olarak göğsümüzde her daim hareketini hissettiğimiz, atıp duran hayatî uzvumuzu hatırlarız. Hayatîdir; çünkü hayatta olduğumuzu ilân eden tek organımızdır. O durduğunda hayat da durur. Bu bakımdan Rabbimiz’in “Hayy” ismine ayinedir.

Alenen hareket ettiğine de şahit olduğumuz tek organımızdır kalp. Diğer bütün organlarımız da hareket halindedir fakat kalp kadar belirgin ve hissedilir değildir. Her daim bir atıştadır. Hayat devam ettiği sürece durmayan, uyumayan ve hiç susmayandır. Tıpkı; hiç durmayan, uyumayan ve susmayan bütün kusurlardan münezzeh olan Hâlık’ımız gibi, O’ndan küçük bir cüz, minicik bir numûne gibi…

Çıkardığı ritmik sesler itibariyle de hep bir sesleniş, anış ve zikir halindedir. Öyle inanırız ki kendini yaratıp vücuda getirene ve özel kılana bir şükür, bir vefâ ve belki ibadetidir. Kişinin iradesi dışında bunu yapması da çok manidar ve düşündürücüdür.

Orası vücudumuzun merkezi hükmündedir. Her nefes alışımızda temiz kan pompalar kalp, her bir yanımızı sarmalayan damarlarımıza. Temizleme ve temizlenme yeridir, kâinatın merkezi olan Kâbe ile bir tutulur kalbimiz. Yani temizlik ve temizlenme yeri olduğu kadar kutsaldır da. Bu da yine “Kuddûs” isminin bir ayinesi olsa gerektir ki görüldüğü üzere kalpten zuhur edenler hep O’nu göstermektedir…

…

Zâhirin ötesindeki sevgi ve sevme makâmı diye bildiğimiz kalp ise ayrı bir derinlik ve mâneviyat içerir ki, onunla ilgili sayfalar ve kitaplar vardır, anlatımı hâlâ bitirilememiş…

Kalbin bir özelliği de vahye muhatap oluşudur. Yaratıcı’dan gelen vahiy ve ilhamların nüzul ettiği mekândır…

Sevgiler, sevdalar, merhametler, acılar, sızılar ve aşk orada yaşanır. Orası hisler, duyuşlar, kanatlanıp uçuşlar, yokluklarda kayboluşlar, hüzünlerle bulutlanışlar, sevinçlerle çiçeklenişlerin yaşandığı zaman ötesi bir mekândır. Elbette en önemlisi Yüce Kudret’in “Mü’min” isinin tecelli ettiği îmânımızın kutsal evidir.

Diyor ya bir Hak aşığı:

“Gitse dünya, gitse ukba yok keder / Kalp giderse cevheri îman gider”

Bir maneviyat medresesi olan bu güzel kalbimizi, diğer maddi kalbimizden ayırmak için farklı isimlerle de anılır. Yürek denir, gönül denir ve ne de güzel denir. Bu ifadelerde ayrı bir derinlik gizlidir. Gizlerin olduğu yerdir zaten kalbimiz. Öyle ki çoğu zaman biz bile bilmeyiz orada olup bitenleri. İnsanın iradesiyle müdahale edemediği yeridir yüreği. Orası bir sevgi ve hisler âlemi ise, elbette her âlem gibi oranın da sahibidir Âlemlerin Rabbi. Onun Esmâ-ül Hüsnası’nın bir güzelliğidir ki tecelli eden, kendisi bize Vedûd diye bildirmiştir o güzel ismini.

El-Vedûd’un tasarrufundadır kalbimiz. Onu dilediği gibi evirip çeviren Mukallibel Gulûb’dur. Kalbin bir manâsı da çevirme ve değiştirme merkezi anlamını taşır ki, bizler de çok şahit olmuşuzdur onun o değişken hallerine…

Her ne kadar tasarruf kalbin Malik’inde olsa da cüzî irademize düşen iki vazife vardır: Birincisi kalbimizin gıdasını, yani zikiri ve ikinci olarak da temizliğini, yani tevbeyi ihmal etmediğimiz müddetçe oradan haseneler, hayırlar ve hoşsadâlar zuhûr eder dünyamıza… Yüreğimize gelen her şeyi O’ndan bilir, O’ndan kabul eder ve O’na emanet etmek üzere en güzel konukluğa mekân ederiz kalbi. O vakit derki gönül:

“Hoştur bana senden gelen / Lütfun da hoş, kahrında hoş…”

…

Bizler kalbimizi en çok sevgiyle bilir, tanırız. Ancak sevgiyi de kalbimizle bilip tanıyabiliyor muyuz?

Asıl sevgi özden sevgidir. Kalpte, yürekte, gönülde olan sevgidir. Aşk’a giden yoldaki küçük egzersizlerdir sevgiler. Sevdaların birer numûnesidir. Gerçek sevgi unutulan, bir gün nefrete dönüşen sevgi değildir. Kalp unutmaz, çünkü orda unutmayan vardır…

Kalbin tasarrufu sahibindedir demiştik. Öyle ya! Kimi seveceğimizi seçebiliyor muyuz? Sevilecek olan vakti zamanı geldiğinde gelir düşer yüreğe. Dağlarda eriyen kar suları gibi latif ama çaresiz bir süzülüşle süzülür ağırlanacağı misafirhaneye doğru. Yürek toprağında yeşerecek tohumlara can suyu olur. Filizlenip boy verdiğinde içinde bir parçan olur artık, seninle birlikte sonsuzluk yolcusudur. Sevilen gitmiş olsa da sevgisi yüreğinde, yüreğin var oldukça seninledir. Sevmek için onun kaşı gözü aranmaz, sevmek için boyunu posunu görmek gerekmez, ellerini tutmadan da sıcaklığını hissedersin sevdiğinin. Kalbinin derinliklerinde ince bir frekans dokunuşuyla hayat sürer gerçek sevgi. Özlemler olur, hasretler olur, kimi zaman sitemler sarar filizlenen dalları… Ne de olsa fani bir vücudun yoldaşıdır kalp, onun nazları ve sızlanmaları sevgiyi de kuşatır çoğu zaman. Ancak selim olan kalptir ki silkinmesini ve ayağa kalkmasını bilir sahibini tanıyor ve O’na dayanıyorsa…

Bir sevgi daha vardır, coşturan, koşturan, acıtan ve yaralayan. Nihayetinde unutulan ya da “aslında hiç sevmemiştim” diye hatırlanan. Demiştik ya kalbin yol arkadaşıdır fani beden. Çatışsalar da çoğu zaman birbirlerine uyum sağlamaktan başka çıkar yolları yoktur. Bu bakımdandır ki kimi zaman kalbin dediği olur, kimi zaman nefsin. Kalpten farklı olarak nefsin bir de sevilme hassesi vardır. Bu onun benlik olma istidadının bir gayreti ve arzusudur. Sevilmek ister, çünkü sevildiğinde “var” olduğunu hisseder.

Hüsrana çıkan sevgiler nefsin sevdikleridir. Onun sevmeleri geçici şeyleredir kendisi gibi. Gördüğünü sever; göremediğinde hasrete düşer ve zamanla unutur sevdiği yüzü… Duyduğunu sever; konuşamadığında hüsrana düşer ve hatırlayamaz olur sevdiğinin sesini… Dokunabildiğini sever; ellerini kaybettiğinde de acı çeker… Bu sevgilerden geriye kalbe düşen hüzün ve acı damlacıklarıdır…

İnsan sonsuzluğa ayarlı yaratılmıştır, bu bakımdan bitenleri, yitenleri ve gidenleri hiç algılayamaz…

Bütün bu sevgi analizleri biraz olsun kalbimizi ve nefsimizi anlayabilmemize vesile olabildiyse, şimdi sevgilerimiz ve sevdiklerimiz adına daha sağlıklı düşünebilme ve müşahede edebilme kapısını aralama zamanıdır…

Görmeden, duymadan ve bilmeden sevebildiklerimizdir kalbî iletişim içinde olduklarımız. Ya da artık göremediğimiz ve artık duyamadığımız halde bir vesile ile bu kalbî iletişimi devam ettirebildiğimiz sevgilerdir bizimle sonsuzluğa uzanacak olanlar…

Devamında gelecek olan sevdalar ve en nihayetindeki “aşk” bu sağlıklı kalp ritimleriyle oluşacaktır.

Öyle ki; kalbindeki “dost”un, ateşi serin ve selametli hale çeviren “Halil”i olabilmektir kalbin maksadı…

Öyle ki; Yûsuf kuyudadır. Ama bir yerlerde var olduğunu bilmek yeterlidir sevmek için, uğruna gözlerini feda eden Yakûb olabilmektir sevgi…

Yûsuf zindandadır, ama zindanları medreseye çeviren sarsılmaz îmanıdır sevilen ve sevdirilen…

Yûsuf kalbin Mısır’ına sultan olur bir gün, onun tahtı, tâcı değil, idaresi altında olmak yeterlidir sevmek için…

Yûsuf’u yüreğiyle sevebilenler onun güzelliğinden nasiplenebildi, nefis gözleriyle bakanların ise ellerine yazık oldu…

Yûsuf en sonunda aşkıyla yananları Hak aşkına götüren bir sevgili oldu, Züleyha’nın kalbini özüne döndüren bir gönül eri ve aşka teslimiyetiyle varan kalbin emanetçisi olarak, sevilmeye ve anılmaya devam eden güzelliğiyle bilinir oldu…

Ve kalpleri nurlandıran “Nur”, tüm sevgileri O’nun kalbinde cem ettirdiği En Sevgili’yi, biz kalp tekkesinin garip dilencilerine en muhteşem bir mürşîd eyleyerek, kendi sevgisini tüm hücrelerimizde ve ruhumuzun görünmeyen zerreciklerinde hissettirme lütfuna mazhar eyledi…

Son olarak şu duayı eklemek gereklidir yüreknâmemizin kırık dökük defterine…

Sevgi ve aşk mekânımıza en çok yakışan ve her şeyin sahibi olan Sübhan! Senin mülkünde, senin tüm Esma’n ile tecelli ettiğin kutsal mekânında her daim seninle ve senin sevdiklerinle hemhal eyle bizleri… Senden gayrı olan her ne var ise onlardan senin bitip tükenmeyen sevgi ve merhametine sığınırız, sığınılacak senden gayrı hiçbir yer bulunmayan Sultan!

Bu Yazarın (Züleyha Bilgin) Diğer İçerikleri:

Mor ve Yeşil

Sevgi Neydi?

Düşüncelerimiz

Korku ve Ümitsizlik

Mayıs Çiçekleri

ETİKETLER:kalp yolculuğumaneviyat yazılarıönerilenlerZüleyha Bilgin
Bu İçeriği Paylaş
Facebook Whatsapp Whatsapp Bağlantıyı kopyala Yazdır
Tepki Ver
Hayran0
Mutlu0
Üzgün0
Uykulu0
Sinirli0
Şaşkın0
Göz Kırp0
Avatar photo
YazanZüleyha Bilgin
Bağlantılar:
Yazar
Önceki İçerik Benim Derdim
Sonraki İçerik Evliliğe Dair Bir Kaç Söz
Yorum yapılmamış Yorum yapılmamış

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sosyal Medya

FacebookBeğen
XTakip Et
InstagramTakip Et
YoutubeAbone Ol

Yeni İçerikler

Bir Asil Cevher
Banu Yurtsever
Maneviyat
15 Haziran 2025
19 Görüntüleme
Çağımızın Hastalığı: Memnuniyetsizlik
Kenan Akkuş
Yaşam
15 Haziran 2025
20 Görüntüleme
Gidiyor
Mehmet Aras
Şiirler
15 Haziran 2025
21 Görüntüleme
Gölgesinde Büyüdüğüm Adam: Babam
Mesut Alan
Hatıralar
14 Haziran 2025
30 Görüntüleme
Reyting Uğruna
Nevbahar Baydar Avşar
Güncel
14 Haziran 2025
28 Görüntüleme

En Çok Yorumlananlar

Minimalizm
Yaşam
Pilav
Hatıralar Öyküler
26 yorum
Aynanın Söylediği
Öyküler
26 yorum
Yorgunuz
Güncel
26 yorum
Her Şey Kendini Tanımakla Başlar
Öyküler
25 yorum

Bunları da beğenebilirsin

Şiirler

Hüzün Düştü Gönlüme

3 Mart 2024
AileEdebiyat

Doğum

16 Aralık 2024
Şiirler

Ey Oğul

15 Nisan 2022
Nostalji

Nerede O Minik Ayakkabılar?

7 Haziran 2025
//

Hayatın Lezzeti “Hayrendiş” Olmakta!

Kurumsal

  • Hakkımızda
  • Künye
  • Yazarlar
  • Başvuru
  • Gizlilik politikası
  • İletişim

Hızlı Menü

  • Tüm Gönderiler
  • Bugün Eklenenler
  • Okuma Listem
  • İlgi Alanları
HayrendişHayrendiş
Bizi takip edin
© 2024 Hayrendiş - Sitede yer alan makale, yazı ve şiirlerin tüm hakları yazarlarına ve Hayrendis.com'a aittir. Kaynak gösterilerek de olsa kullanılamaz. Web Tasarım: YD Web
  • Hakkımızda
  • Künye
  • Yazarlar
  • Başvuru
  • Gizlilik politikası
  • İletişim
Tekrar Hoş Geldiniz!

Hesabınıza giriş yapın

Username or Email Address
Password

Şifreni mi unuttun?