Bazı insanlar yormaz; aksine içinizde yumuşacık bir yastık varmışçasına kendilerine naif bir yer edinir. Emir kipleri yoktur dillerinde; yapabiliyorlarsa son ana dek kendileri hallederler işlerini. Yapamayacak gibi olurlarsa utana sıkıla, rica minnet kalbinize dokunarak isterler sizden ve vefasını derinlere gömerler davranışınızın.
Üstün davranma alışkanlıkları yoktur; kendilerini herkesle eşit, herkesi kendilerine eşit tutarlar. Kibir ağlarına düşmeden zarafet içinde kendi hayatından geçer sessizce; eşlikçi olacaksanız sizinle yan yana yürümekten keyif alır, keyif verirler. Saçma sapan yarışları yoktur sizinle; ne kendini, ne işini, ne eşini yarıştırmaz. Bunun ne kadar sevimsiz bir görüntü sağladığını bilir, kendisine de yakıştıramaz. İlla bir yarış olacaksa kendi içinde eski ve yeni halini koyar bu yarışa, kendini geliştirmek için kullanır.
“Ben” merkezli bakmaz hayata; empatisi yüksektir. Duyguları derin, davranışları kimsenin sınırlarını zorlamaz. “Ben” için kimseyi kullanmaz, yaralamaz; insan olmanın “ben’i bilmekten” geçtiğini bilir. Üslubu nefistir; konuştukça dinler, dinledikçe hayran kalır, bambaşka bir âlemin kapılarının açıldığını hissedersin. Her bir cümlesi ayrı bir çiçek kokusu gibi sarar etrafını; dinlendikçe öğrenirsin fakat o, öğretmek için değil paylaşmak için anlatır, bilirsin.
Kusurlu gözle bakarak sana kendisini kusursuz görmez, göstermeye çalışmaz. Çünkü bilir; kusur gördüğü yerde kendi kusurları göze çarpar. Mükemmel görünmek adına kötülediği kim ne varsa adım adım uzaklaşır ondan, bilir. Olduğu gibi kabule geçer ve bilir ki hayatının rengi bazen de kusurlarda saklıdır.
Samimidir; sözleri kalpten gelir kalbe gider. “Acaba?” diye düşünmezsiniz karşısında; bilirsiniz, içinden geldiği gibidir. Maksadı yaralamak değil, yarayı sarmaktır çünkü şifa olmak ister sevgisiyle. Yalanlardan uzaktır dili; olmayanı söyleyerek kirletmez enerjisini, olanı gördüğünde saklamaz. Suçsuza yüklenen ağırlıkla taş etmez yastığını. Takdir etmeyi de bilir, teşekkür etmeyi de; iltifat etmeyi de bilir, teselli etmeyi de…
Onunla hayatın her anı keyiflidir çünkü sizinle güler, sizinle ağlar. Öyle insandır ve her yaşın insanı olacak kadar âlimdir. Görgüsü derindir; anlatmaz yaptığını ve yaptığı anlatıldığında tevazu gösterir, utanır. Yapılması gerekenmiş gibi gösterir; oysa kalbinden gelendir iyilikler. Pazarlamaz ne kendisini ne yaptıklarını; iyilik tüccarı değil, iyinin kendisidir.
Olduğu gibidir; olmak istediğini anlayıp ters köşe hayal kırıklığı meydana getirmez. Tanır kendisini ve kabulü olduğu gibi olsun ister. Yola gitseniz yol güzelleşir, oturup konuşsanız sohbet çiçeklenir. Eli de kalbi de açıktır insanlığa; bu yüzden herkes her daim çevresindedir. Hatırı gönülü bilir; üç gün için değil, ömürlük dostlar tutar hayatında. Yaptığı hatanın sorumluluğunu alır, yıkmaz kimseye; gerekirse özrünü diler, alır gönlü hakkıyla.
Bazı insanlar yormaz; aksine içinizde yumuşacık bir yastık varmışçasına kendilerine naif bir yer edinir. Ve bir bakarsınız hayatınızın anlamlı cümlelerinden biri olup çıkmış; duyduğunuzda huzur verir, bir gün olmadığında hep özlenir. Yormayan, kırmayan, sevgi dolu insanlara çıksın yolunuz.