Bozulan Yaşam Algımız
Kalabalıkların içinde kaybolmuş yüzler… Her gün yanından geçtiğimiz, bir anlığına göz göze geldiğimiz ama anlamaya fırsat bulamadığımız o tanıdık yabancılar. Otobüs durağında, pazar yerinde, kaldırımlarda hızla ilerleyen yavaş zihinler… Gözlerinde…
Sesler ve Sözler
Sesler yaşamın, sözlerse sevginin habercileriydi. O sabah, son zamanlarda yaptığım gibi yürüyüşe çıkmıştım. Adımlarımı atarken dinlemeye koyulduğum kuru yaprakların sesi, kuşların kimi zaman öfkeli, kimi zaman keyifli muhabbetleri, yapay çimlere…
Derin Bir Hayatın Güncesi
Bir gün şehir erken sustu. Sokaklar, her zamankinden daha sessizdi. Rüzgâr, kaldırım taşlarında bir çocuğun düşlerini savuruyor gibiydi. O çocuk bendim. Artık on iki değilim, ama o yaşın sessizliği hâlâ…
Yürek Yarası
Yıldız gözlü Gülizar, sabah ezanıyla uyandı. Pencereyi açıp dışarıya baktı. Sokaktaki her taş gibi kalbinin de bir hikâyesi olduğunu hissetti. Kırk yılı geride bırakmıştı ama bazı acılar taze, bazı sevinçler…
Çık Gel
Eğer gideceksen gurbet ellere, Sakın aldanma yar, sahte güllere, Göz yaşın süzülür, döner sellere, Dönmeyi istersen, canım sevdiğim, Eline başka el değmeden çık gel. Kafan karışıksa, kırılmam sana, Mecnun’un sabrı…
İçimde Açan Sessiz Bahar
Kalbinin kıyısına iliştiyse biri, oraya rastgele oturmamıştır. (Nazan Bekiroğlu) Bazen bir bakış, bütün suskunlukları konuşturur. Bazen bir gülümseyiş, uzun zamandır unuttuğun duyguları uyandırır. Ve bazen... bir insan gelir, hiçbir şey…
Kurgu ve Fabrika Ayarları Bağlamı
Bazen siz de uçtuğunuzu hayal ediyor musunuz? Böyle batmakta olan Güneş’e karşı, çimen kaplı bir tepenin üzerinde durup esen rüzgârın teninizi okşamasının ardından, bordo mavi gökyüzüne doğru yükseldiğinizi görüyor musunuz?…
Yollar Hasretlere Çıkar
Yuvarlak dünyanın uçsuz bucaksız şehirlerinde, kasabalarında, köylerinde uzayan duble geçitler, asfalt yollar, yollar... Bazen hasret çizgisinde memleketleri, bazen gezinmek istenen şehirleri, coğrafyaları, bazen de sükûnet bulmak için gezen insanlara basamak…
Meyra
Gün çiliyor sessiz odanın duvarlarına, Akşamdan kalma hüzünleri... Sil gözlerinden, Meyra. Bak, mevsimler geçiyor pencerenden: Kah yeşil, kah mavi, kah sarıca... Sen hâlâ sığıntı, kalbinin Hirâ'sında. Hasret mi düştü payına,…























