Bugün size Black Crouch’ın aynı adlı romanından uyarlanan, ilk sezonu 2024’ün Mayıs ayında yayımlanan, inanılmaz bir bilim-kurgu dizisinden bahsedeceğim: “Dark Matter”.
Dizi, üniversitede fizik profesörü olan Jason Dessen’ın eşi Daniela ve oğlu Charlie ile sakin bir hayat yaşarken, aniden bir gece maskeli biri tarafından kaçırılmasıyla hayatının alt üst olmasını anlatıyor. Aslında onu kaçıran kişi, Jason’ın başka bir alternatif versiyonudur ve bunu icat ettiği bir kutu sayesinde yapmıştır. Uyandığında ise kendini bir laboratuvar tesisinde bulur. Burası “Velocity” denilen bir araştırma laboratuvarıdır ve burada psikiyatrist Amanda Lucas ile Velocity CEO’su Leighton Vance ile tanışır. Jason tesisten kaçar ve evine döner. Ancak eve döndüğünde farklı bir manzara ile karşılaşır. Daniela ve Charlie ortada yoktur ve evinde Amanda ile yaşadığını öğrenir. Tesise geri getirilir ve Amanda’nın da yardımıyla kutuya girerek kendi gerçekliğine geri dönmeye ve ailesini bulmaya çalışır. Ancak bu hiç de kolay olmayacaktır.
Dizi, genel olarak fiziki yasalarla harmanlanmış bir senaryoya dayanıyor. Mesela, kutu denilen yapının içine girdiklerinde özel bir karışım ile bir kuantum süperpozisyon durumuna giriliyor. Peki, nedir bu süperpozisyon? Kuantum nesnelerin bütün olasılıklar dahilinde aynı anda bulunması durumudur. Dizide bu durum, kutunun içine girildiğinde yaşanıyor ve tüm olasılıklar, yani versiyonlar uzun bir koridorda bulunan sayısız kapı ve seçimler olarak ortaya çıkıyor. Ancak bu kapılar, o anki ruh haline göre arkasında bambaşka bir dünyaya da açılabiliyor. Mesela; Amanda’nın açtığı kapı, buz tutmuş bir şehirde neredeyse donarak ölmelerine neden oluyordu ya da denizin ortasında batmaktan son anda kurtuldukları bir kapı vardı. Jason doğru kapıyı bulana kadar, zihninde tamamen kendi dünyasını düşünerek ve odaklanarak oldukça zorlandı. Bu oldukça zor ve gerilimli bir süreci izlerken, seyirci de hissediyor. Jason ve Amanda ile birlikte sayısız kapılardan giriyor ve şaşırıyoruz. Bir süre sonra Amanda pes ediyor ve gittiği bir versiyonda kalmayı seçiyor. Bu noktada Jason ile yolları ayrılıyor. Jason ise son şansını doğru kapıyı açarak kullanıyor ve evine dönerek diğer versiyonundan ailesini kurtarmak ve evine dönebilmek için amansız bir mücadeleye giriyor.
Dizi, hem düşündürücü sahneleri bir yana hem de görsel bir şölen yaratarak izleyenleri mest ediyor. Şahsen senaryo açısından da başarılı buldum. Teknolojinin tehlikeli yönlerinin olacağını da vurguluyor.
Özellikle son bölümde oldukça şaşıracağınıza eminim. İkinci sezonu ile ilgili henüz bir bilgi olmasa da ilk sezonu güzeldi. Son zamanlarda izlediğim en başarılı senaryoya sahip bu diziyi izlemenizi tavsiye ederim. Şimdiden iyi seyirler dilerim 🙂
