Hayat SİZ’siniz

“Yaşamınızı değiştirebilecek tek kişi, aynaya baktığınızda gördüğünüz kişidir.”

Hayatınızın efendisi sizsiniz!

Bu geminin kaptanı sizsiniz!

Hayat SİZ’siniz!

Onun sizi yaşamasına izin vermeyin lütfen teslim olmadan, çabasız olmaktan kaçınarak dengeyi kurarak yaşayın.

Çabasız olmaktan kaçının dediğimi unutmayın çünkü; oturduğunuz yerde aklınızdan geçen, yaşamınıza renk katacak, yön verecek, mutlu edecek olayların, kişilerin ayağınıza gelmesini bekliyorsunuz.

Olmadığında huzursuz, depresyona yatkın, tatsız tuzsuz biri olup çıkmakta da kendinizi haklı görüyorsunuz bunu yaparken dahi sırf vicdanen rahat olmak adına zihniniz “Ama’lar, çünküler, fakatlar…” üretiyor.

Çünkü sizin minderiniz bahaneleriniz!

Battaniye görevini üstlenen erteleme huyunuz!

Yastığınız önyargılarınız!

“Ağlamayan bebeğe meme verilmez!”

denir de, memeyi emmeyi bilmeyen bebeği hangi anne, nasıl doyursun?

Her ne ise başarmayı hedeflediğiniz öncelikle gerçekten onun için isteğiniz olacak, isteğinizi destekleyen azminiz olacak, azminizi destekleyen kararlılığınız ve hepsini bir düzende tutacak olan çabanız olacak.

Çok eskiden katıldığım bir seminerde aklıma kazınan şu cümle beni her zaman hareket etmemi, girişken olmamı, yapmayı düşündüğüm her hangi bir işte başarılı olmayı istiyorsam bunu ertelemeden kalkıp yapmam gerektiğini hatırlatır.

“Oturarak kazanan tek canlı tavuktur ,bir tavuk değilseniz lütfen kalkın ve silkelenin!”

Çalıştığınız işte sabah gidip akşam dönüyorsunuz ve standart çalışma şeklinizle terfi mi bekliyorsunuz?

Eğitim hayatınızda bilgi ölçüm sınavlarına hazırlanmadan yüksek puanlar almayı mı umuyorsunuz?

Özel hayatınızda eşinizin, sevgilinizin tek başına ilgili ve özverili şekilde tek taraflı olarak sizi sevmesini mi istiyorsunuz?

Olduğunuz ortamlarda sessiz, silik, soluk biri olmayı tercih ederken; danışılır fikir alınır biri olmayı mı bekliyorsunuz?

Lütfen yaşamınızın dizginlerini elinize alın.

Düşünün ki eviniz (hayatınız) dağınık, her şey her yerde; kim sizin kapınızı yani sınırlarınızı aşarak gelip sizin evinizi yani hayatınızı düzenler?

Bazen çok kısa sürede alt üst olur tüm dengeleriniz, nerde ne yapmanız gerektiğini bilemez halde bulursunuz kendinizi.

Bu da normal çünkü çalkantısız deniz yok, sorunsuz hayat yok!

Önemli olan bu süreçten nasıl geçtiğiniz, ne kadar sürede geçtiğiniz ve nasıl yeni bir SİZ olarak çıktığınız.

Yaşanan olumsuzluklar sizin içinizden; sürekli bahaneleri olan, herkese karşı önyargılar biriktiren, kendini değersiz ve işe yaramaz hisseden, kapalı kapılar ardında akşamdan sabaha kararlar alıp; sabahtan akşama erteleyen yani hayatın içinde sallanarak ilerleyen bir birey çıkarır.

Ya da yaşadığınız olumsuzluklardan dersler alır, hatalı davranışları tanıyarak ve uzaklaşan bir siz olursunuz.

Ya da “denemeden bilemem!” diyerek öğrenmeye, denemeye hevesli; yapamayacağından değil fakat denememiş olmaktan pişmanlık duymamak için cesurca davranan bir siz olursunuz.

Ya da hata yaptığında kaçmak, saklanmak yerine daha da kötüsü başkalarını bu durumdan sorumlu tutarak bahane üretmek yerine hatasını kabul edip sorumluluğu alarak düzeltmeyi başaran biri olursunuz.

Ya da önüne bir fırsat çıktığında çeşitli önyargılarla değil de; risk alarak o fırsatı değerlendiren atılımcı biri olursunuz.

Ya da aldığı işlerde azimli davranan çabasını son damlasına dek gösteren ve karşılığını fazlasıyla alan bir siz olursunuz.

Yaşamınız size ait kocaman bir sayfa ve siz nasıl bir resmin içinde olmak istiyorsanız, bu resimde yanınızda kimler olsun istiyorsanız, resmin renkleri yani duygularınız nasıl olsun istiyorsanız ve neyi hak ettiğinizi hatta neleri başarmak istiyorsanız onları başararak kendiniz çizeceksiniz.

Bu karar sizin kalkın ve aynaya bakın!

“Hayatının, işinin, aşının, başına gelenlerin sorumluluğunu almayan, olumsuz durumlarla karşılaştığında ya şanssızım der ya da topu başkalarına atıp, başına gelenlerden başkalarını suçlar.” (Cevdet Mirmahmutoğulları)

Sizin yaşamınızın mimarı sizsiniz ve bahanelerin arkasına saklanmaya devam ederseniz bir zaman sonra göreceksiniz ki kendi hayatınızın katili de SİZ-(miş)-SİNİZ!

Tercih sizin!