Kendini sevmek kendini beğenmişlik değildir. Kendini sevmek de diğerlerini sevmenin bir parçasıdır… (Erich Fromm)
Başkasına zarar vermeden kendini sevmek iyidir; hatta olması gereken de budur. Lakin kendini severken senin kendini sevme özgürlüğün, başkasının özgürlüğünü kısıtladığı yerde biter.
Kendini sevmenin içinde biraz da kendine sahip çıkmak da vardır. Kendine sahip çıkmak; haddini bilmek, başkalarını rahatsız etmemek, empati kurmak, kendin için bulunmak istediğin eylemin başkalarına zarar verip vermeyeceğini sürekli sorgulamaktır. Bu, biraz da erdem işidir. Zaten insanın yeteri kadar erdemi varsa, kendinin ve ne yaptığının farkında olur.
Bu hayatta her şey birbirleri ile o kadar ilişkilidir ki… Çoğu zaman yanlışlarda boğulmamız, bu ilişkiyi görmemek veya yok saymaktan kaynaklanır… Lakin birbirimizle o kadar iç içeyiz ki… Onun içindir ki birinin yanlış hareketi sonucunda başkaları da zarar görebiliyor. Çünkü yanlışı yapana doğruyu yapan birileri olmamıştır… Bizim de insanlara karşı gözlerimizi kör eden sebeplerinden biri de bu… Önyargısız, sevgi ve erdemle yaklaşamıyoruz. Ama bu zarafetle kime yaklaşırsan yaklaş, onu kendi erdemine çekme gücüne sahipsin; lakin tersi de mümkün. Sadece soruşturmayan insan, bunun tersinin hem insanın kendine hem de bütün dünyaya, yaradılışa ne kadar zararlı olduğunun farkında değil. Zaten farkında olsa eziyete girip zararlı eylemde bulunmaz; çünkü bunun ilk kendisine geri döneceğinden haberdar değil.
Onun için:
- Kendinizi sevin ki başkalarını da sevebilesiniz.
- Başkalarına zarar vermeyin ki kendinize de zarar etmiş olursunuz.
- Kendinizi sevdiğinizde sınırınızın nerede bittiğini bilin. Yoksa hayat, aştığınız sınırda sınırınızı aşar…