Herkese merhaba canlarım. Bu ay, yazımı kaybettiğim bütün patili evlatlarım için yazıyorum.
Gidişleriyle o kadar çok acıtıyorlar ki, bunu kesinlikle tarif edemem. Biliyorum, bu yazıyı okuduktan sonra, kiminiz “Bu kız da abartıyor canım.” diyeceksiniz, kiminiz beni anlamaya çalışacaksınız, kiminiz empati kurarak beni anlayacak, hak vereceksiniz. Hayatında bir kez bile bir kedinin, köpeğin başını okşayıp sevmemiş insanların elbette beni anlamasını beklemiyorum. Bu yazıyı beni anlayanlar için yazıyorum. İnsanın sevdiği, değer verdiği, evladı gibi gördüğü, varlığına alıştığı, iyi olsun diye gözünün içine baktığı bir canlıyı kaybetmesi çok acı. Kalpte olanı yitirmek, kalbi yakıyor. Kim bilir, canım daha kaç kere böyle yanacak. Bu benim ilk kaybım değil. Son da olmayacak. Ama emin olduğum bir şey var. Ne olursa olsun, hayvanlar için uğraşmaktan, çabalamaktan asla vazgeçmeyeceğim. Hayvanlarla ilgilenmek, benim için sadece bir görev değil. Görevi yaparsın, biter. Ama bu benim için bir aşk, sevda, tutku. O kadar isterdim ki hepsine yetişebilmeyi, hiç birini kaybetmemeyi. Ama ölüm, her canlı için maalesef. Bunu kabullenmekten başka çaremiz yok. Tavsiyemdir, bir hayvanla yemeğinizi, suyunuzu, evinizi, yatağınızı, en önemlisi sevginizi paylaşmadan ölmeyin. Bir hayvanı sevmeden, lütfen gitmeyin bu dünyadan.
Bu, büyük bir sorumluluk. Bunu biliyorum. Ama öyle güzel bir sorumluluk ki, insan ruhuna ilaç. Bunu size daha önce patili evlat kaybetmiş ve ne yazık ki bundan sonra da kaybedecek bir patili annesi olarak söylüyorum. Hayvan beslemenin tek kötü yanı, bir gün onları kaybetmek. Acıları o kadar büyük, yoklukları o kadar zor ki… Sırf çok canım yanıyor diye, yeni bir hayvan geldiği zaman, “Çok bağlanma.” diyorlar bana. Mümkün mü? Ben yine bağlanacak, yine o acıyı paşa paşa çekeceğim. Bu, benim kaçınılmaz kaderim. Şikâyetim yok. Elimden geleni yapıyorum, yapacağım. Vicdanım rahat. Elhamdülillah… En önemlisi de bu zaten. Bir canlının sorumluluğunu aldığınızda, onun için elinizden geleni yaptığınızda ve onu kaybettiğinizde yine yüreğiniz yanıyor, ama vicdanınız rahat oluyor. Onunla birlikte geçirdiğiniz her an, hafızanıza kazınıyor. Benim gibi patili evlatladını kaybedenler iyi bilir, öyle kolay kolay kapanmaz bu yara. Bana o kadar iyi geliyorlar ki, derdimi, kederimi, acımı unutuyorum onlarla. Ah bir de şu vedaları olmasa….
Kaybettiğimiz patili evlatlarımızla elbet bir gün buluşacağız. Hem de çok güzel bir yerde. Sevgi, saygı ve muhabbetle…