Bu siteyi kullanarak Gizlilik Politikası'nı ve Kullanım Şartları'nı kabul etmiş olursunuz.
Kabul et
HayrendişHayrendişHayrendiş
  • Ana Sayfa
  • Hakkımızda
  • Yazarlar
  • Kategoriler
    • Aile
    • Araştırma
    • Bilim & Kurgu
    • Bilişim & Teknoloji
    • Biyografi
    • Sevgi & Aşk
    • Çeşitli Bilgiler
    • Çocuk
    • Denemeler
    • Edebiyat
      • Öyküler
      • Şiirler
      • Hatıralar
      • Mesajlar
      • Sözler
    • Eğitim
    • Felsefe
    • Finans
    • Genel
    • Gezi
    • Güncel
    • Günlük
    • Hayvanlar Alemi
    • Hukuk
    • İlahiyat
    • İş ve Meslek
    • Kişisel Gelişim
    • Kitap & Dergi
    • Kültür & Sanat
    • Maneviyat
    • Motivasyon
    • Müzik
    • Nostalji
    • Psikoloji
    • Sağlık
    • Sevgi & Aşk
    • Sosyoloji
    • Spor
    • Tarih
      • Tarihi Mekanlar
    • TV & Sinema
    • Yaşam
    • Yemek & Mutfak
  • Okuma Listem
    • Okuma Geçmişi
    • İlgi Alanları
  • İletişim
Arama
  • Hakkımızda
  • Künye
  • Yazarlar
  • Başvuru
  • Gizlilik politikası
  • İletişim
© 2024 Hayrendiş - Sitede yer alan makale, yazı ve şiirlerin tüm hakları yazarlarına ve Hayrendis.com'a aittir. Kaynak gösterilerek de olsa kullanılamaz. Web Tasarım: YD Web
Okunuyor: Pireyi Deve Yapmak
Paylaş
Bildirimler Daha fazla göster
Yazı Tipi Yeniden BoyutlandırıcıAa
HayrendişHayrendiş
Yazı Tipi Yeniden BoyutlandırıcıAa
  • Hakkımızda
  • Künye
  • Yazarlar
  • Başvuru
  • Gizlilik politikası
  • İletişim
Arama
  • Ana Sayfa
  • Hakkımızda
  • Yazarlar
  • Kategoriler
    • Aile
    • Araştırma
    • Bilim & Kurgu
    • Bilişim & Teknoloji
    • Biyografi
    • Sevgi & Aşk
    • Çeşitli Bilgiler
    • Çocuk
    • Denemeler
    • Edebiyat
    • Eğitim
    • Felsefe
    • Finans
    • Genel
    • Gezi
    • Güncel
    • Günlük
    • Hayvanlar Alemi
    • Hukuk
    • İlahiyat
    • İş ve Meslek
    • Kişisel Gelişim
    • Kitap & Dergi
    • Kültür & Sanat
    • Maneviyat
    • Motivasyon
    • Müzik
    • Nostalji
    • Psikoloji
    • Sağlık
    • Sevgi & Aşk
    • Sosyoloji
    • Spor
    • Tarih
    • TV & Sinema
    • Yaşam
    • Yemek & Mutfak
  • Okuma Listem
    • Okuma Geçmişi
    • İlgi Alanları
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2024 Hayrendiş - Sitede yer alan makale, yazı ve şiirlerin tüm hakları yazarlarına ve Hayrendis.com'a aittir. Kaynak gösterilerek de olsa kullanılamaz. Web Tasarım: YD Web
Hayrendiş > Edebiyat > Öyküler > Pireyi Deve Yapmak
Öyküler

Pireyi Deve Yapmak

Şükrullah Yavuzer
Şükrullah Yavuzer
Yayınlanma 25 Nisan 2025
157 Görüntüleme
Yorum yapılmamış
3
Paylaş
7 Dak. Okuma
Paylaş

Yıllarca çalışmış, çabalamış, başını sokabileceği, eşi ve çocuklarıyla güzel bir yaşam arzuladığı ve hayalini kurduğu eve ulaşmasına az bir zaman kalmıştı. İki yıl önce evini yapacağı arsayı satın almış ve yeniden para biriktirmeye başlamıştı. Para biriktirebilmek için masraflarını kısmış, hatta günde iki paket içtiği sigarayı bile bırakmıştı. Normal işinin dışında ek işler de yapıyor, sıcacık evine bir an önce kavuşmak istiyordu.

Ev yapmak için yeterli miktarda parası olunca işe koyuldu. Evinin inşaat malzemelerini büyük bir titizlikle seçiyor, arsasına taşıyor, ustalara talimatlar veriyordu. Çok heyecanlı ve çok sevinçliydi. Arada bir eşini ve çocuklarını da inşaat alanına getiriyor, bu mutluluğu birlikte paylaşıyorlardı. “Mutfağı şöyle olsun, balkonu geniş, bahçede küçük bir kümes olsun,” gibi eşinin isteklerini, aklının bir köşesine not ediyordu.

Günler geçiyor, evin inşaatı gittikçe yükseliyordu. Müsait olduğu zamanlarda kendisi de inşaatta çalışıyor, ustalara ve işçilere yardım ediyordu.

Eşi ve çocuklarıyla sık sık evin durumu ile konuşuyor, yarına dair güzel hayaller kuruyorlardı. Hayalleri gerçekleşmek üzereydi. Güzel müstakil bahçeli bir ev, bahçesinde kümesi, meyve ağaçları, küçük bir bostan, bostandan toplanılacak soğanlar, domatesler, salatalıklar…

Sabahları bahçede semaver yakılacak, kümesten taze yumurtalar toplanacak, bostandan kıtır sebzeler kahvaltı sofrasına gelecekti.

Evin inşaatı bitmiş, eve taşınma işlemleri başlamıştı. Yıllarca çalışmanın, para biriktirmenin karşılığını görmüşlerdi. Yorulmuşlardı ama herkes mutluydu.

Kendi evlerindeydiler. Tüm aile bireyleri tek yürek, evin eksiklerini beraber tamamlıyorlardı. Bahçe duvarı yapmak için paraları yetmemişti. Onu da ilk fırsatta yapacaklardı. Kendilerine ait ve kendi gönüllerince yaptıkları evde ilk kış mevsimini geçirmişlerdi.

Kış bitmiş, ilk bahar gelmişti. Bahçede hummalı bir çalışma başlamıştı. Meyve ağaçları dikiliyor, güzel bir bostan hazırlanıyor, marul, maydanoz, soğan, turp, domates, biber, salatalık ve daha neler ekiliyordu. Buna aile sevgilerini, birlik ve beraberliklerini katıyor, tatlı bir yorgunluktan sonra semaver çayı ile yeniden güç topluyorlardı.

Emekler, umutlar yeşermeye başlamış, boy vermişlerdi. Aile bireyleri, bu emeklerinin karşılığını görünce mutlulukları kat be kat artıyordu. Ancak bu mutlulukları çok uzun sürmedi. Hemen yan komşuları sayısız tavuk ve hindi besliyor fakat bunları kontrol altında tutmuyorlardı. Bu tavuk ve hindiler, bin bir emek verilerek yapılan bostana giriyor, yeşermiş olan sebzeleri mahvediyorlardı. Aile birkaç defa komşularını bu konuda uyarmışlarsa da olumlu bir sonuç alamamışlardı.

Bir sabah tekrar komşusunun evine gitti. “Değerli komşum, biz komşuyuz. Komşular bir aile gibi olurlar. Allah nasip ederse güzel günlerimiz olacak. Biz çocuklarla zar zor bir bostan oluşturduk. Siz de şahitsiniz, çok yorulduk, emek sarf ettik. Emeklerimiz, sizin tavuk ve hindilerinizin kurbanı oluyor. Lütfen bu konuda bize yardımcı olun, tavuk ve hindileri kontrol altında tutun. Bunu yaparsanız bize büyük bir iyilik yapmış olursunuz.” dese de, “Ben tavukların ayağına pranga, ağızlarına gem vuramam. Tavuktur, bahçeye de girer, bostana da,” diye hiç beklemediği bir cevap alır.

Her geçen gün tavuk meselesi büyür. “Tavuklar yine bahçeme girmiş, bu nasıl bir sorumsuzluktur?” “Kimse benim tavuklarıma taş atamaz!” “Allah’ım, bu nasıl komşuluk!” sesleri her gün duyulur olmuştu. İki tarafta çok gergin olmaya başlamıştı.

Müstakil sıcak bir ev, bahçe, kümes gibi hayalleri tam bir kabusa dönüşmüştü. Aksi bir komşuya denk gelmiş, huzurları tamamen kaçmıştı.

Sabah tavukların hışmına uğrayan bostanını tekrar düzeltti. Akşam iş dönüşünde bostanın tekrar yerle bir olduğunu görünce çok sinirlendi. Komşusuyla tekrar görüştü ama bir dayak yemediği kaldı. Artık iyice sinirlenmişti; bu saçmalığa kesin bir çözüm getirmesi gerekiyordu. Hışımla eve girdi, hanımının çeyizlik sandığına yöneldi. Hanımının, “Bey, ne arıyorsun?” demesine gerek kalmadan sandıktan silahını bulup çıkardı. “Yemin olsun, Allah’ın adına, bu adam yarın tavuklarına sahip çıkmazsa onun göbeğini kurşunla dolduracağım!” diye büyük yemin etti. Gözünü kan bürümüştü. Hanımı, “Ey büyük Allah’ım, bu eve sahip olmak için yıllarca sabrettik. Çalıştık, çabaladık, dişimizden tırnağımızdan kıstık, gecemizi gündüzümüze kattık. Evimiz oldu, çok şükür ama eşimi ve huzurumu kaybetmek üzereyim. Lütfen yardım et ve bu fitneyi söndür,” diye dua etti. Eşinin elinden silahı alarak, “Allah rızası için, aklı selim davan, şeytana lanet et. Varsın bostanımız olmasın. Biriniz toprağa, biriniz cezaevine girerek şeytanı sevindirmeyin,” dediyse de nafile. Eşi, yeminini tekrar ediyor, “Bu artık bir şeref, bir haysiyet meselesine dönüşmüştür. Bunu kabullenemem,” diyordu.

Kadıncağız son bir ümitle kocasına, “O zaman bana bir gün müsaade et. Belki bir çare buluruz. Sadece bir gün,” dedi. “Tamam ama bir günden fazla dayanacak gücüm kalmadı. Ona bu sorumsuzluğunun ve saygısızlığının hesabını soracağım,” dedikten sonra uzun bir süredir bıraktığı sigaradan bir tane yaktı…

Kadın sabaha kadar dua etti. Yuvası dağılmasın. Çocuklarının babası cezaevine girmesin. Katil olmasın. Hayalleri olan bu ev, kâbusları olmasın. Allah’ım, Allah’ım, Allah’ım…

Ertesi gün işine gitmek üzere evden çıktı. Bugün son gündü. Akşama kadar bu sorun çözülmezse bir felaket olacaktı. Akşam eve döndüğünde gözlerine inanamadı. Tekrar tekrar baktı. Yanlış görmüyordu. Komşusu evinin çevresine çok sıkı bir çit örmüştü. Bu çitlerin arasından, tavuk karınca bile geçemezdi. Adam şaşkın bir şekilde hanımına yöneldi. “Ne oldu? Bu adama nasıl böyle bir karar aldı? Sen mi konuştun onlarla?” diye sordu.

Eşi, “Hayır, hiç kimseyle konuşmadım,” dedi. “Peki, bu aksi adam bu çiti nasıl yaptı?” sorusunu sorunca, eşi anlatmaya başladı:

“Sen sinirli bir şekilde işe gittikten sonra komşularımız da kendi bahçelerinde oturmuş çay içiyorlardı. Ben buz dolabında ve kümesimizde birikmiş ne kadar yumurta varsa, gizliden bizim bostanımızın içindeki bitkilerin yapraklarının arasına koydum. Sonra onların beni net göreceği şekilde bostanda dolaşmaya başladım. Sonra çocuklara yüksek sesle seslendim: ‘AAA, tavuklar bizim bahçeye bir sürü yumurta yumurtlamışlar. Bizim tavuklar kümeste yumurtluyorlar galiba, bunları komşunun tavukları yapmış. Hem zaten bunlar hep bizim bostandan besleniyorlar. Haydi gelin şu yumurtaları toplayıp afiyetle yiyelim,’ dedim. Bunu dememle, aksi komşumuz, hanımına bağırarak, ‘Biz tavukları başkaları yumurtalarını yesinler diye mi besliyoruz?’ diye çıkıştı ve ardından akşama kadar çalışarak bu çiti yaptı. Böylece büyük bir fitneden kurtulduk…”

Pireyi deve yapmanın hiçbirimize faydası yoktur. Gerçekten de birçok insan bir ceviz kabuğunu doldurmayacak meseleler yüzünden ya cezaevinde ya da mezarda değil midir?

Sevgi, saygı, akıl, sabır ve iyi niyetin çözemeyeceği hiçbir sorun yoktur.

Bu Yazarın (Şükrullah Yavuzer) Diğer İçerikleri:

Tavuk musunuz Yoksa Hindi mi?

Anne Tavuk Kadar da mı Olamıyoruz?

Çocukluğumun Sokakları

Gölge

Mezarlık ve Asırlık Çınar

ETİKETLER:komşuluk öyküsüönerilenlerŞükrullah YavuzerŞükrullah Yavuzer öyküleri
Bu İçeriği Paylaş
Facebook Whatsapp Whatsapp Bağlantıyı kopyala Yazdır
Tepki Ver
Hayran1
Mutlu0
Üzgün0
Uykulu0
Sinirli0
Şaşkın0
Göz Kırp0
Önceki İçerik Söyleyemedim
Sonraki İçerik Sporun Olmazsa Olmazı: Futbol
Yorum yapılmamış Yorum yapılmamış

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sosyal Medya

FacebookBeğen
XTakip Et
InstagramTakip Et
YoutubeAbone Ol

Yeni İçerikler

Reyting Uğruna
Nevbahar Baydar Avşar
Güncel
14 Haziran 2025
18 Görüntüleme
Psikopatım
Murat Tepeler
Psikoloji
14 Haziran 2025
20 Görüntüleme
Yaprak Dökme Zamanı
Filiz Akkaya
Kişisel Gelişim
14 Haziran 2025
35 Görüntüleme
Masal Bu Ya
Nazan Biçer
Sevgi & Aşk
14 Haziran 2025
34 Görüntüleme
Sen Eksilme Yanımdan
Ali Rıza Acun
Şiirler
13 Haziran 2025
42 Görüntüleme

En Çok Yorumlananlar

Minimalizm
Yaşam
Pilav
Hatıralar Öyküler
26 yorum
Aynanın Söylediği
Öyküler
26 yorum
Yorgunuz
Güncel
26 yorum
Her Şey Kendini Tanımakla Başlar
Öyküler
25 yorum

Bunları da beğenebilirsin

İş ve Meslek

Öğretmen Olmak

3 Eylül 2022
Gezi

Nereden Nereye Kızılkoyun

11 Aralık 2023
Şiirler

Kaç Asır Geçerse Mevsim Sen Olur

3 Aralık 2022
Şiirler

Suskunluğumda Saklardım Seni

14 Kasım 2024
//

Hayatın Lezzeti “Hayrendiş” Olmakta!

Kurumsal

  • Hakkımızda
  • Künye
  • Yazarlar
  • Başvuru
  • Gizlilik politikası
  • İletişim

Hızlı Menü

  • Tüm Gönderiler
  • Bugün Eklenenler
  • Okuma Listem
  • İlgi Alanları
HayrendişHayrendiş
Bizi takip edin
© 2024 Hayrendiş - Sitede yer alan makale, yazı ve şiirlerin tüm hakları yazarlarına ve Hayrendis.com'a aittir. Kaynak gösterilerek de olsa kullanılamaz. Web Tasarım: YD Web
  • Hakkımızda
  • Künye
  • Yazarlar
  • Başvuru
  • Gizlilik politikası
  • İletişim
Tekrar Hoş Geldiniz!

Hesabınıza giriş yapın

Username or Email Address
Password

Şifreni mi unuttun?