Zaman zaman kendimizi, bastırılmış, dolmuş ve gergin hissederiz. Hissedilen bu duyguları taşıyamayacak kapasiteye vardığımız anda, bu duygulara sebep olan nedenleri en yakınlarımızla paylaşarak, kısa sürelide olsa bir rahatlama hissi yaşarız. Bahsettiğim rahatlama hali, psikoloji literatüründe katarsis olarak adlandırılır. Katarsis Yunanca kökenli bir kelimedir ve Türkçeye arınma olarak çevrilir. Bu terimi ilk olarak, Aristotales ortaya koymuştur. Aristo, antik çağdaki tiyatro gösterilerinde, oyuncuların dışarıya yansıttığı duyguları seyircilerin analiz etmesi sonucunda, seyircilerin içsel bir arınma yaşadıklarını öne sürmüştür. Günümüzde hala, modern psikoloji alanında katarsis terimi oldukça önemli bir öneme sahiptir. Katarsis etkisi, özellikle bastırılan ve ifade etmekte zorluk çekilen duyguların dışa vurulma halidir. Dışa yansıtılamayan ve içselleştirilen acı verici duygular, uzun süre dışa vurulmadığında, bireylerde kaygı, uykusuzluk, panik atak gibi psikolojik temelli sağlık problemlerinin ortaya çıkmasına neden olur.
Birey, ilk aşamada içselleştirdiği ve bastırdığı duygularını taşıyacak kapasiteyi aştığında, dışarıdan biriyle duygularını paylaşabilmek adına, yüksek ihtimalle en yakın arkadaşını ya da aile bireyleri arasında kendisini en yakın hissettiği kişiyi seçer. Bunun nedeni, bastırılmış ve içselleleştirilmiş duyguların başkalarıyla paylaşmanın cesaret ve güven gerektirdiği gerçeğidir. Katarsis etkisinin tam anlamıyla ortaya çıkabilmesi için, dinleyicinin son derece, önyargısız ve empatik bir yaklaşım içerisinde olması gerekir. Bireyler bu yaklaşımı, genellikle en yakını olarak gördüğü kişilerden göreceğini düşünür. Toplumumuzda dertleşme olarak adlandırılan bu durum, bireyde kısa süreli bir rahatlamaya yol açar. Fakat terapötik ortamda, terapistle etkileşime geçilerek yapılan duygusal boşaltımla aynı etkiyi oluşturmaz. Katarsis yöntemi, psikoterapi esnasında danışan ve terapist etkileşimi ile ortaya çıkan bir süreçtir. Terapist danışan ile terapötik bir bağ kurduktan sonra, ilerleyen seans süreci boyunca, danışan kendisini terapiste tam anlamıyla açmaya hazır hissettiğinde, duygusal boşalım yani katarsis gerçekleştirilmiş olur. Katarsis yöntemi uygulanırken terapistin görevi, empatik bir yaklaşım içerisinde olup danışanın duygu durumuna, yön vermesine destek olmaktır. Terapist katarsis sürecini başlattığında, yargısız güvenli ve destekleyici bir ortam sunar. Terapistin danışanına sunmuş olduğu bu güvenli ortam, profesyonel bir katarsis etkileşiminin oluşmasını sağlar. Birey, kendisine yakın gördüğü kişi ile dertleşmeye başladığında, rahatlama yaşayabilir ancak bu rahatlama sağlıklı ve profesyonel bir katarsis etkileşimi oluşturmaz. Karşıdaki kişi, iyi bir dinleyici olup, paylaşılan duyguları objektif bir şekilde yorumlasa bile, profesyonel bir terapistin katarsis etkileşimi esnasında, danışanına yönelttiği uygun soruları ve duygusal teknikleri uygulayamaz. Katarsisin tam olarak çıkması için, psikolojik araç, teori ve tekniklere ihtiyaç vardır. En önemli nokta ise, terapist ve danışan arasındaki etik ve yasal kurallara uygun olan bağdır. Terapi ortamının etik standartlar ile oluşturulmuş olması, danışan ve terapist gizliliği açısından önem teşvik eder. Gizliliğin korunması, bir arkadaşla ya da aile bireyiyle mümkün olmayabilir.
Katarsis etkisi sadece, olumsuz duygu durum için geçerli değildir, aynı zamanda bireye kendisini iyi hissettiren sevinç, mutluluk ve minnettarlık gibi yoğun şekilde hissedilen duygulanımlarda da terapiste aktarım yapılabilir. Katarsis yani duygusal boşalım sağlamak için, birçok farklı yöntem vardır.
Katarsis etkisi sadece konuşarak değil, davranışlar ve beden dili ile de ortaya çıkabilir. Örneğin, bağırmak, şiddetli şekilde ağlamak veya öfke nöbeti geçirmek gibi. Bu tarz bedensel ve zihinsel boşalımlarda da katarsis etkisi yaşanır ve birey kendisini rahatlamış hisseder. Katarsis etkisinin en yoğun yaşandığı yöntemler;
Sanat Terapisi: Sanat terapisi, bastırılmış duyguları ortaya çıkarmak için oldukça etkili bir yöntem olarak kullanılır. Özellikle resim, heykel ve müzik gibi çeşitli sanat dalları ile meşgul olunurken, katarsis yaşanması durumunda başarılı sanatsal eserlerin ortaya çıkması muhtemeldir. Ortaya çıkan eser, bireyin içsel dünyasını sanat terapisi ile dışavurmasıyla oluşur. Sanat terapisi, bireyin üretkenliğini geliştirerek duygularını anlamlandırılmasına yardımcı olur.
Psikodrama: Güvenli ve destekleyici bir ortamda, bireyin yaşadığı travmatik bir olayı ya da duygusal durumu oynaması sonucu, oluşan bir karşı aktarım durumudur. Bu süreçte karşı taraftaki oyuncular, bireye travmatik duyguları yaşatan kişiler olabilir. Anne, öğretmen, arkadaş rolü gibi. Psikodrama yöntemi ile birey, bastırmış olduğu acı verici anıları tekrar gün yüzüne çıkarmayı başarır. Psikodrama ile birey yaşadığı duyguları üçüncü bir göz ile dışardan gözlemleyebilir ve duygularını ifade etmede yaşadığı zorluklar ile mücadele edebilmek adına ilk adımı atmış olur.
Yazılı İfade ve Günlük Tutma: Duygu ve düşünceleri düzenli olarak yazıya dökmek, içsel farkındalığını arttırır. Yazdıklarını okuyan birey, içsel dünyası hakkında kendi çıkarımlarını yaparak yaşadığı olaylara karşı nasıl tepkiler verdiğini gözlemleyebilir. Bu tepkileri anlamlandırabilmek adına, duygu ve düşüncelerin yazıya dökülmesi oldukça önemlidir.
Beden Hareketi ve Dans: Beden hareketleri ile de duygular kendini var edebilir. Özellikle dans etmek ve çeşitli spor dallarıyla uğraşmak, bastırılmış olan duyguların iletişime geçilmeden dışarı çıkmasını sağlar. Özellikle, öfke, üzüntü ve mutsuzluk meydana getiren duygular, fiziksel güç gerektiren spor dalları ile dışa aktarılabilir. Kick box, box ya da karate gibi spor dalları uygun tercihler oluşturur Ayrıca, dans ve koşu gibi yoğun kardiyo gerektiren aktivitelerde, içsel duygu sıkışmasından kurtulabilmek için oldukça etkili yöntemlerdir.
Bahsetmiş olduğum metotlar, kişiden kişiye ve bireylerin ihtiyaç duyduğu güvenli ortam arayışına göre değişiklik gösterebilir. Birey, katarsisi birçok farklı yöntem ile yaşayabilir, bu noktada önemli olan hangi metot ile dışavurum yaşamasının tercih edildiğidir. Sonuç olarak, en güvenli ve yararlı katarsis etkisi, profesyonel bir terapistin eşliğinde seans esnasında yaşanır. Profesyonel bir terapi süreci içerisinde yaşanan katarsis yani duygusal boşalım etkisi daha derin bir dönüşüm sağlar.