Oysa sevgilim, ben seni kalbimin en münzevi köşesinde saklarken, sen beni en acı hatıraya çevirdin. Bilmem hiç gördün mü bakışlarımı, saydın mı gözyaşlarımı? Ben hep oradayım. Yanı başında, sana yakın, bir o kadar da uzağım. Sevgimi en derin çığlığımla kapattım.
Bir çift göz sevgilim, gözlerin kelimelerimi kifayetsiz bıraktı. Ses etmedim. Çünkü aşkın bendeki dili söyleyememekti. Aşkın bir gönül yangını şimdi, ne garip zilletle geçiyor bu ömür. Kömür karası gözlerin bir güneş misali doğuyor gözlerime, aydınlatıyor gecemi.
Sen gönlümde sedası kalan, içimi burkan bir keder, bir hicran. Oysa ben seni bir ölüm gibi sevdim, sen beni unutur gibi gittin. Sormadın halimi, acıyor mu kalbin? Halbuki ben sana hiç kıyamazdım, bilirsin. Ve ben seni sevdim evet, ama sen hiç sevmedin.
Kaç bahar karşıladım sensiz; geldi geçti yıllarım. Seni buldum derken yarım kaldı duygularım. Ah, bu geceler niye var? Seni aklıma kazıyan geceler… Karşılıksız bir aşkın en sessiz köşesinden sayıkladım adını, sen duymadan, sen görmeden.
Hani bazen sözler hançer olur; adeta kaburganı parçalarmışçasına parçalar ya kalbi, sözlerin kaç gecemi mahvetti. Yine de sustum, dili yok gönlümün, sana acı vermesin diye her acımı kendime sakladım. Sen hiçbir zaman hissetmedin. Sen de bilirsin, hiç bir zaman sevmedin beni.
Hiç geçmediğin sokaklarda aradım seni, kalbimin en ücra köşesinde bir ev kurdum sana. Sen bilmeden sevdim seni, hayalinle büyüttüm içimdeki çiçeklerini. İlmek ilmek işledim sensiz günleri takvime. Ve biliyorum, sen hiçbir zaman benim seni sevdiğim gibi sevmedin beni.
Sen giderken hiçbir şey söylemedin. Sevilmek ne demekmiş, bir insan başka bir insanın içini nasıl bu kadar kanatır? Yokluğunda ezberledim hepsini. Her anın içimde kırık dökük bir anı sevgili. Yokluğundan mı desem, yoksa kahrından mı? Kalbimin en güzel köşesinden kanıyor yaram.
Şimdi virane olmuş bir harabeyim. Sana doyamamış, sarılamamış, ellerim tutulmamış ellerinin ve gecelerin yükünü taşıyor kalbim. Aşk en çok yarım kalanlara yakışır. Ayrılık öyle bir yara ki, bir zamanlar adını fısıldayan kalbim şimdi sessizce ağıtlar yakıyor.
Senin kahverengi gözlerin sevgili bin parçaya böldü dünyamı. Her aşk biraz hüzündür, biraz da dert. Bizimkisi ne aşk olabildi ne de bitişiyle bir son getirdi. Yarım kaldım sevgili, yarım kalan cümlelerin içinde kalan söylenmemiş sözlerin acısını taşıyorum hâlâ.
Bir yerlerde mutlusundur belki, bilmiyorum. Ben şimdi dipsiz, bucaksız bir karanlıktayım. Hâlâ yarım kalmış bir cümlenin son kelimesi gibi bekliyorum. Ama bu yürek her gün biraz daha eksiliyor senden sonra. Bahtsızlık mı desem buna, yoksa talihsizlik mi, bilmiyorum.
Bildiğim tek şey kalbimin senden sonra yarım kaldığı, eksik attığı. Ve ben… Ben artık yokluğunun tam ortasında seni sevmeye devam ediyorum. Ve şimdi geriye dönüp baktığımda sadece şunu söyleyebiliyorum;
Sen yarım kalmış her şeyin adısın.
Çokk güzel yazmışsın eline sağlık