Bu siteyi kullanarak Gizlilik Politikası'nı ve Kullanım Şartları'nı kabul etmiş olursunuz.
Kabul et
HayrendişHayrendişHayrendiş
  • Ana Sayfa
  • Hakkımızda
  • Yazarlar
  • Kategoriler
    • Aile
    • Araştırma
    • Bilim & Kurgu
    • Bilişim & Teknoloji
    • Biyografi
    • Sevgi & Aşk
    • Çeşitli Bilgiler
    • Çocuk
    • Denemeler
    • Edebiyat
      • Öyküler
      • Şiirler
      • Hatıralar
      • Mesajlar
      • Sözler
    • Eğitim
    • Felsefe
    • Finans
    • Genel
    • Gezi
    • Güncel
    • Günlük
    • Hayvanlar Alemi
    • Hukuk
    • İlahiyat
    • İş ve Meslek
    • Kişisel Gelişim
    • Kitap & Dergi
    • Kültür & Sanat
    • Maneviyat
    • Motivasyon
    • Müzik
    • Nostalji
    • Psikoloji
    • Sağlık
    • Sevgi & Aşk
    • Sosyoloji
    • Spor
    • Tarih
      • Tarihi Mekanlar
    • TV & Sinema
    • Yaşam
    • Yemek & Mutfak
  • Okuma Listem
    • Okuma Geçmişi
    • İlgi Alanları
  • İletişim
Arama
  • Hakkımızda
  • Künye
  • Yazarlar
  • Başvuru
  • Gizlilik politikası
  • İletişim
© 2024 Hayrendiş - Sitede yer alan makale, yazı ve şiirlerin tüm hakları yazarlarına ve Hayrendis.com'a aittir. Kaynak gösterilerek de olsa kullanılamaz. Web Tasarım: YD Web
Okunuyor: Toplumsal Cinsiyet ve Savaş İlişkisi
Paylaş
Bildirimler Daha fazla göster
Yazı Tipi Yeniden BoyutlandırıcıAa
HayrendişHayrendiş
Yazı Tipi Yeniden BoyutlandırıcıAa
  • Hakkımızda
  • Künye
  • Yazarlar
  • Başvuru
  • Gizlilik politikası
  • İletişim
Arama
  • Ana Sayfa
  • Hakkımızda
  • Yazarlar
  • Kategoriler
    • Aile
    • Araştırma
    • Bilim & Kurgu
    • Bilişim & Teknoloji
    • Biyografi
    • Sevgi & Aşk
    • Çeşitli Bilgiler
    • Çocuk
    • Denemeler
    • Edebiyat
    • Eğitim
    • Felsefe
    • Finans
    • Genel
    • Gezi
    • Güncel
    • Günlük
    • Hayvanlar Alemi
    • Hukuk
    • İlahiyat
    • İş ve Meslek
    • Kişisel Gelişim
    • Kitap & Dergi
    • Kültür & Sanat
    • Maneviyat
    • Motivasyon
    • Müzik
    • Nostalji
    • Psikoloji
    • Sağlık
    • Sevgi & Aşk
    • Sosyoloji
    • Spor
    • Tarih
    • TV & Sinema
    • Yaşam
    • Yemek & Mutfak
  • Okuma Listem
    • Okuma Geçmişi
    • İlgi Alanları
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2024 Hayrendiş - Sitede yer alan makale, yazı ve şiirlerin tüm hakları yazarlarına ve Hayrendis.com'a aittir. Kaynak gösterilerek de olsa kullanılamaz. Web Tasarım: YD Web
Hayrendiş > Güncel > Toplumsal Cinsiyet ve Savaş İlişkisi
GüncelYaşam

Toplumsal Cinsiyet ve Savaş İlişkisi

Gülhan Avşar
Gülhan Avşar
Yayınlanma 27 Ekim 2023
618 Görüntüleme
Yorum yapılmamış
Paylaş
5 Dak. Okuma
Paylaş

Savaş veya harp denilen olgu; maddi ve manevi değerlere ve birikimlere sahip olma isteğiyle ülkeler arasında ya da aynı ülkede yaşayan etnik sınıf, din, mezhep çatışmaları sonucunda büyük gruplar arasında gerçekleşen silahlı çatışmalardır.

Savaşlar genellikle dini, milli, siyasi ve ekonomik amaçlara ulaşmak için gerçekleştirilir. Kullanılan silahlara, amaçlara, taraflara ve gerçekleştiği yerlere göre farklı şekillerde adlandırılır: nükleer savaş, soğuk savaş, iç savaş, dini savaş (cihad, haçlı seferleri),dünya savaşı, gerilla savaşı ve biyolojik savaş gibi (wikipedia.org).

Kayıtlara geçen ilk savaş M.Ö. 1274’te Kadeş Muharebesi’nden 2023 yılına gelene kadar tarih sahnesinde pek çok savaşa tanıklık edilmiştir. Uluslararası hukukun olmadığı dönemlerde de savaşların en çok etkilenenleri siviller olarak kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve hastalar olmuştur ki şu anda yaşadığımız modern zamanlarda dahi İsrail’in Filistinli sivil halka yaptığı saldırılar da soykırım kavramının içine dâhil olmaktadır.

Savaşın fiili olarak yaşanmadığı vakitlerde erkeklerle toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesini veren kadınlar, savaş sırasında ve sonrasında eşitlik savaşına dair yaşananları hatırlamayacak kadar acı deneyimlerin ve travmaların odağı haline gelirler. Savaş, eril hegemonyaya ait bir kavram olarak görüldüğünden çoğunlukla kadınlar cephe gerisinde tutulmak istense de ülkemizin bağımsızlık yolunda girdiği savaşlarda cepheye mermi taşıyan, silahını alıp düşmana karşı koyan, saçlarını kesip erkek dünyası orduya katılan kadınlarla birlikte bu millet destan yazmıştır. Bazen de savaş cephesinin gerisinde ev içi işlerinin uzantısı olarak görülen hastabakıcılık, hemşirelik, aşçılık yaparak savaşın yaralarını birlikte sarmaya çalışmışlardır. Bazı zamanlar ise hayatta kalmanın savaşını kucağında bebeğiyle bütün hayatını bir bavula ya da poşete sığdıran bazen de yanına hiçbir şey almadan canını kurtardığına şükredip göç yoluna koyulan, bin bir türlü zorluk çeken kadınları da unutmamak gerekir.

Dünya genelinde yaşanan savaşlarda en büyük acıların ve travmaların öznesi kadınlar ve çocuklar olmuştur. Yakılan/bombalanan evleri, eşyaları, maddi ve manevi kültürel değerlerini, birikimlerini kaybetmenin yanı sıra cinsel şiddetin bir savaş silahı olarak kullanılıp kadınlara tecavüz edilmesi, savaş sırasında ve sonrasında istenmeyen gebelikler, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonların yarattığı hastalıklar, cinsel şiddetin sonucunda toplumda etiketlenip ayrımcılığa maruz kalması, şiddetin her türlüsüne uğraması gibi ağır sonuçlar yaşamaktadırlar.

Savaşın parçaladığı ailelerde güvenliği ve geçimi sağlama, geride kalan aile üyelerinin yaralarını sarma, gazi eşi var ise onun ve ailenin diğer hasta ve yaşlı bireylerinin bakımını üstlenme, çocukların maddi/manevi tüm ihtiyaçlarını karşılama, savaştan dolayı yaşadığı travma sonrası stres bozukluğuna rağmen yükün çoğu kadınların omzundadır. Bununla birlikte savaşların, kadınlar kadar erkeklerin de hayatında açık yaralar bıraktığını, travmalar yarattığını da unutmamak lazım.

En yakının ölmesine şahit olan, mahsur kalan, fiziksel ihtiyaçları karşılanmayan, çaresizlik ve umutsuzluk duygularının yoğunluğunda sürekli yok olma tehdidi altında yaşayan, birilerinin ölümüne seyirci kalan ya da yaralanmasına tanıklık eden bireyler savaştan sağ çıksalar da yıllarca gözlerinin önündeki savaş sahnesinde yavaş yavaş ölürler.

Virginia Woolf’un; ‘‘Bir kadın olarak benim ülkem yoktur, bir kadın olarak bir ülke de istemiyorum, bir kadın olarak tüm dünya benim ülkemdir.’’ vecizesine, savaşı merkeze alıp toplumsal cinsiyet odaklı bakıldığında; eril anlayışın daha fazla güç ve iktidar arzusuyla her yeri tahakküm altına alıp sahiplenme dürtüsüyle hareket ettiği, kadınların ise tüm yaşam alanlarını sahiplendiği söylenebilir.

Her türlü şiddetin temelini oluşturan ataerkil toplumsal kodlar, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin yeniden üretildiği aile, okul, sosyal çevre, medya vb. faktörlerle birlikte savaşın hem nedenini hem sonucunu belirlemede etkendir. Eşit bir dünyanın inşası, barışın devamlılığı ve sürdürebilirliği adına kadınlara her alanda fırsat tanınması ve kadınların karar alma mekanizmalarında daha çok bulunmaları temel önem taşımaktadır. Evini, aidiyetini, sahip olduğu her şeyi kaybeden çocuklar öfkeyle, korkuyla ve güvende olma ihtiyacını kaybederek büyümekte, bu da şiddetin şiddeti doğurmasına vesile olmaktadır. Saf ve temiz duygularla dünyaya gelen her çocuk aile kurumunda şekillenir. Ebeveynlerini ya da onu yetiştirenleri model alır, büyüdüğü ailenin söylemlerini, düşüncelerini, davranış kalıplarını vb. içselleştirir. Vicdani gelişimi sağlıklı olmayan bireyler intikam duygusu ile duyarsızlaşmaya başlayıp birilerine zarar verme güdüsü taşıyabilir. Çocuklar birine zorbalık yaptığında ya da haksızlık ettiklerinde onları doğruya yönlendirmek, her zaman ve her koşulda onların yanında olduğumuzu hissettirmek, sürekli iletişimde bulunmak, sevgimizi belli etmek toplum barışına ve bireyin iç huzuruna önemli katkılar yapacaktır.

Bu Yazarın (Gülhan Avşar) Diğer İçerikleri:

Şiddete Maruz Bırakıldığımızda Destek Alabileceğimiz Başvuru Mekanizmaları

Derin Mevzu: Toplumsal Cinsiyet

Şiddet Biçimleri

Türkiye’de Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele

ETİKETLER:Gülhan AvşarGülhan Avşar yazılarıönerilenlersavaş yazısıtoplumsal cinsiyettoplumsal cinsiyet ve savaş
Bu İçeriği Paylaş
Facebook Whatsapp Whatsapp Bağlantıyı kopyala Yazdır
Tepki Ver
Hayran0
Mutlu0
Üzgün0
Uykulu0
Sinirli0
Şaşkın0
Göz Kırp0
Avatar photo
YazanGülhan Avşar
Bağlantılar:
Sosyolog/Aile ve Çift Danışmanı
Önceki İçerik Beslenme Koçluğu – 3
Sonraki İçerik Herkes Gibi
Yorum yapılmamış Yorum yapılmamış

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sosyal Medya

FacebookBeğen
XTakip Et
InstagramTakip Et
YoutubeAbone Ol

Yeni İçerikler

Bir Asil Cevher
Banu Yurtsever
Maneviyat
15 Haziran 2025
12 Görüntüleme
Çağımızın Hastalığı: Memnuniyetsizlik
Kenan Akkuş
Yaşam
15 Haziran 2025
12 Görüntüleme
Gidiyor
Mehmet Aras
Şiirler
15 Haziran 2025
13 Görüntüleme
Gölgesinde Büyüdüğüm Adam: Babam
Mesut Alan
Hatıralar
14 Haziran 2025
23 Görüntüleme
Reyting Uğruna
Nevbahar Baydar Avşar
Güncel
14 Haziran 2025
21 Görüntüleme

En Çok Yorumlananlar

Minimalizm
Yaşam
Pilav
Hatıralar Öyküler
26 yorum
Aynanın Söylediği
Öyküler
26 yorum
Yorgunuz
Güncel
26 yorum
Her Şey Kendini Tanımakla Başlar
Öyküler
25 yorum

Bunları da beğenebilirsin

Şiirler

Deprem

12 Şubat 2023
GenelYaşam

Davranışlara Yansımayan Sevgiden Emin Olmak Mümkün mü?

18 Aralık 2022
Hatıralar

Taşındık Azizim!

16 Mayıs 2024
Güncel

Evvel Ahir Dünya Bizim Olacak

2 Kasım 2023
//

Hayatın Lezzeti “Hayrendiş” Olmakta!

Kurumsal

  • Hakkımızda
  • Künye
  • Yazarlar
  • Başvuru
  • Gizlilik politikası
  • İletişim

Hızlı Menü

  • Tüm Gönderiler
  • Bugün Eklenenler
  • Okuma Listem
  • İlgi Alanları
HayrendişHayrendiş
Bizi takip edin
© 2024 Hayrendiş - Sitede yer alan makale, yazı ve şiirlerin tüm hakları yazarlarına ve Hayrendis.com'a aittir. Kaynak gösterilerek de olsa kullanılamaz. Web Tasarım: YD Web
  • Hakkımızda
  • Künye
  • Yazarlar
  • Başvuru
  • Gizlilik politikası
  • İletişim
Tekrar Hoş Geldiniz!

Hesabınıza giriş yapın

Username or Email Address
Password

Şifreni mi unuttun?