Siz hiç yedinci hissi duydunuz mu? Herkesin bildiği bilinen altı his vardır; görme, duyma, koklama, tatma, dokunma ve bunların dışında var olan algılamalar yani altıncı his.
Altıncı his: Aslında günümüzde parapsikologların; telepati, durugörü, prekognisyon gibi beş duyunun ötesindeki her türlü paranormal algılamaları belirtmek üzere kullandıkları bir terim.
Günümüz toplumu daha bu kavramı tam olarak anlayamamışken bana kalırsa yeni bir his daha meydana geldi. Sıralamaya sadık kalırsak buna yedinci his diyebiliriz.
Bu hissin varlığını yeni yeni düşünmeye başladığımız için hakkında pek fazla kaynak yok. Bazıları tahmin ya da sayı hissi olduğunu söylüyor. Evet bu da üzerinde tartışabilecek bir tespit.
Benim bu konuda başka bir fikrim var. Bu ismi ilk duyduğum yer ile ilgili bir teori üretmek istiyorum.
Amerikalı bir mucit geçenlerde yıllardır üzerinde çalıştığı yeni bir ürünü tanıttı. Buna SuperBrain 1-7Sense adını vermiş.
İcadı şu şekilde çalışıyor. Kafa üzerine takılan, şeklini Meksika şapkasından ilham aldığı bir başlıkla etrafında olup biten tüm hareketleri alnında dokunsal olarak algılayabiliyor. Bir nevi etrafında hareket eden objelerin üç boyutlu dokunma formlarını alın üzerine resmediyor. Böylece gözleriniz görmese dahi nesneleri algılayabiliyorsunuz.
Şimdi bazılarınızın “E işte bu dokunma hissi. Zaten ilk beşin içinde var!” diye düşündüğünü varsayıyorum. Evet haklısınız ama yedinci his olan o değil zaten. Buna imkân veren teknoloji bütünüdür.
Evet bana kalırsa gelişen teknolojiler mevcut hislerimizi katbekat artırdığı için artık ayrı bir sevide değerlendirilmesi gerekiyor.
Düşününce, diğer altı duygunun artık tek başına yeterli gelmediğini görmek mümkün. Var olan işlevlerini artırmak adına her alanda teknolojiyi kullanılıyoruz.
Daha iyi görebilmek için; en basit bir gözlük ya da lensten tutunda. Galaksileri gözlemek için teleskoplar yaptık.
Daha iyi duyabilmek için; Hoparlörler, işitme cihazları ve çanak antenler icat ettik.
Daha iyi koklayabilmek için; Kimyasallar, protezler ve şimdilerde uzak mesafe koku aktarımı yapabilen transfer aygıtları yaptık.
Daha iyi tadabilmek için; Ateşi kullanmayı öğrendik. Kaşık, çataldan başlayan, tarımsal ve kimyasal ürünlerin gelişimi ile devam eden bir sürecin içindeyiz.
Daha hassas dokunabilmek için; Kimyasal ürünlerden tutunda dokunmatik ekranlara kadar her şey teknoloji sayesinde seviye atladı.
Altıncı his için bile gözün görmediği ışık tayflarını ve ısı kaynaklarını kaydedebilen kameralar kullanılıyor.
Bunun yanında duygu kontrolü için yapılan psikolojik çalışmalar ve diğer tüm elde edilen bilgi ve birikimin gelecek nesillere aktarılması da teknolojinin sonucudur. Yazının bulunmasından beri analog olarak başlayan bu süreç, sonra dijitalleşti ve artık bayrağı yavaş yavaş kuantum alemine devretmek üzere.
Tüm bunlar teknolojinin kullanılması ile mümkün olmuştur.
Şimdi söyleyin lütfen. Daha iyisine erişme arzusu bir his değil midir? Ve bu durumda teknoloji bizim yedinci hissimiz olmayı hak etmiyor mu?
Sevgiyle kalın.
