Bu siteyi kullanarak Gizlilik Politikası'nı ve Kullanım Şartları'nı kabul etmiş olursunuz.
Kabul et
HayrendişHayrendişHayrendiş
  • Ana Sayfa
  • Hakkımızda
  • Yazarlar
  • Kategoriler
    • Aile
    • Araştırma
    • Bilim & Kurgu
    • Bilişim & Teknoloji
    • Biyografi
    • Sevgi & Aşk
    • Çeşitli Bilgiler
    • Çocuk
    • Denemeler
    • Edebiyat
      • Öyküler
      • Şiirler
      • Hatıralar
      • Mesajlar
      • Sözler
    • Eğitim
    • Felsefe
    • Finans
    • Genel
    • Gezi
    • Güncel
    • Günlük
    • Hayvanlar Alemi
    • Hukuk
    • İlahiyat
    • İş ve Meslek
    • Kişisel Gelişim
    • Kitap & Dergi
    • Kültür & Sanat
    • Maneviyat
    • Motivasyon
    • Müzik
    • Nostalji
    • Psikoloji
    • Sağlık
    • Sevgi & Aşk
    • Sosyoloji
    • Spor
    • Tarih
      • Tarihi Mekanlar
    • TV & Sinema
    • Yaşam
    • Yemek & Mutfak
  • Okuma Listem
    • Okuma Geçmişi
    • İlgi Alanları
  • İletişim
Arama
  • Hakkımızda
  • Künye
  • Yazarlar
  • Başvuru
  • Gizlilik politikası
  • İletişim
© 2024 Hayrendiş - Sitede yer alan makale, yazı ve şiirlerin tüm hakları yazarlarına ve Hayrendis.com'a aittir. Kaynak gösterilerek de olsa kullanılamaz. Web Tasarım: YD Web
Okunuyor: Yeme Bozuklukları ve Bilişsel Davranışçı Terapi
Paylaş
Bildirimler Daha fazla göster
Yazı Tipi Yeniden BoyutlandırıcıAa
HayrendişHayrendiş
Yazı Tipi Yeniden BoyutlandırıcıAa
  • Hakkımızda
  • Künye
  • Yazarlar
  • Başvuru
  • Gizlilik politikası
  • İletişim
Arama
  • Ana Sayfa
  • Hakkımızda
  • Yazarlar
  • Kategoriler
    • Aile
    • Araştırma
    • Bilim & Kurgu
    • Bilişim & Teknoloji
    • Biyografi
    • Sevgi & Aşk
    • Çeşitli Bilgiler
    • Çocuk
    • Denemeler
    • Edebiyat
    • Eğitim
    • Felsefe
    • Finans
    • Genel
    • Gezi
    • Güncel
    • Günlük
    • Hayvanlar Alemi
    • Hukuk
    • İlahiyat
    • İş ve Meslek
    • Kişisel Gelişim
    • Kitap & Dergi
    • Kültür & Sanat
    • Maneviyat
    • Motivasyon
    • Müzik
    • Nostalji
    • Psikoloji
    • Sağlık
    • Sevgi & Aşk
    • Sosyoloji
    • Spor
    • Tarih
    • TV & Sinema
    • Yaşam
    • Yemek & Mutfak
  • Okuma Listem
    • Okuma Geçmişi
    • İlgi Alanları
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2024 Hayrendiş - Sitede yer alan makale, yazı ve şiirlerin tüm hakları yazarlarına ve Hayrendis.com'a aittir. Kaynak gösterilerek de olsa kullanılamaz. Web Tasarım: YD Web
Hayrendiş > Psikoloji > Yeme Bozuklukları ve Bilişsel Davranışçı Terapi
PsikolojiSağlık

Yeme Bozuklukları ve Bilişsel Davranışçı Terapi

Erdoğan Buhurci
Erdoğan Buhurci
Yayınlanma 19 Eylül 2022
949 Görüntüleme
Yorum yapılmamış
Paylaş
7 Dak. Okuma
Paylaş
İçindekiler
Birey ve YemekYeme BozukluklarıYeme Bozuklukları ve Bilişsel Davranışçı Terapi

Ünlü psikolog Abraham Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisini çoğumuz bir yerden duymuş veya okumuşuzdur. Maslow Piramidinin en altında en temel yani fizyolojik ihtiyaçlarımız yer almaktadır. Bunlar; nefes alma, su, boşaltım, cinsellik, uyku, sağlıklı metabolizma ve yemektir. Bu yazımızda bu temel ihtiyaçlardan da biri olan yeme ihtiyacımızdan ve yemeğin hayatımızdaki yerinden bahsedeceğiz. Daha sonra da yeme bozuklukları ve bunların klinik alandaki tedavilerine değineceğiz.

Birey ve Yemek

Doğduğumuz günden öleceğimiz güne kadar zorunlu olarak gidermemiz gereken bir ihtiyaçtan söz ediyoruz. Ömrü boyunca belki de hiç bir nesneyle bu denli bir ilişki içinde değildir insanoğlu. Hayata gözlerimizi açtığımızda kurduğumuz ilk ilişkiyi bile, yani annemizle ilişkimizi bile yemek (süt) yoluyla kurarız. Kurduğumuz her ilişkinin hayatımızın pek çok yönünü etkilediğini ve onun hakkında çok kıymetli bilgiler verdiğini diğer yazılarımızda sıkça bahsetmiştik. Bu perspektiften baktığımızda yemeğin ve yemenin hayatımızdaki yerini biraz daha yakından incelememiz oldukça yerinde olacaktır.

Yemek ile olan ilişkimizi göz önüne alacağımızda her şeyden önce ona yüklediğimiz anlama odaklanmamız gerekmektedir. Bunun için ise içinde yetiştiğimiz kültür ve aile ortamı son derece önem taşımaktadır. Bireyin yetiştiği çevrede yemeğe ve kiloya atfedilen anlam, onun yemeye karşı bakış açısını ve inancını hiç şüphesiz büyük ölçüde etkileyecektir.

Örneğin; güç ve kuvvetin erkeklik ile bağdaştırıldığı, ‘‘Adam gibi ye yemeğini!’’ gibi söylemlerin sıkça kullanıldığı bir ortamda, erkeğin az miktarda yemek yemesi ve zayıf olması kendisini yetersiz ve geri kalmış hissetmesine neden olabilmektedir. Güzelliğin, zayıflık veya fit olmakla bağdaştırıldığı bir toplumda ise (-ki günümüzde sosyal medya bu görevi başarıyla yerine getiriyor.) kadının kilolu olması kendisini çirkin veya değersiz hissetmesine neden olabilmektedir. Verilen örneklerde ortaya çıkan ‘‘ben yetersizim’’ ve ‘‘ben değersizim’’ gibi düşüncelerin iş, okul, romantik ilişki gibi hayatın diğer alanlarına da yansıdığı terapötik görüşmelerde sıkça gözlemlenmektedir.

Yeme Bozuklukları

Yeme Bozukluğu bireyin yeme davranışını, beslenme ile ilgili düşüncelerini, beslenmeye ve kiloya yönelik inanç ve tutumlarını kapsayan çok yönlü psikolojik bir bozukluktur. Kişinin gündelik hayatındaki işlevselliği anlamlı ölçüde bozulur, zihinsel ve davranışsal boyutta çeşitli belirtilerle dikkat çeker. DSM-5’te (Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı) Anoreksiya Nervosa, Bulimiya Nervosa ve Tıkanırcasına Yeme Bozukluğu başta olmak üzere çeşitli yeme bozuklukları yer almaktadır. Bunlardan ve aralarındaki farklardan kısaca bahsetmek gerekirse:

Anoreksiya Nervosa bireyin besin alımını kısıtladığı, kilo alımına karşı bir korku beslediği, aşırı ölçüde kilo kaybı yaşadığı ve beden algısının bozulduğu bir yeme bozukluğudur. Bu bireyler çok düşük beden ağırlığına sahiptirler ve kilo vermek için çıkartma, diyet, aşırı egzersiz veya müshil gibi ilaçlarla telafi davranışları sergilerler. Erkeklerle karşılaştırıldığında kadınlarda 10 kat daha fazla görülmektedir.

Bulimiya Nervosa bireyin tekrarlayan tıkanırcasına yeme dönemleri yaşadığı ve sonrasında çıkarma davranışının sergilendiği yeme bozukluğudur. Tıkınma esnasında kişi kontrol kaybı hissetmektedir. Anoreksiyadaki gibi bir beden algı bozukluğu söz konusu değildir. Ayrıca Bulimik bireyler Anoreksik bireyler gibi aşırı kilo kaybına uğramazlar.

Tıkanırcasına Yeme Bozukluğu ise bireyler, adından da anlaşılacağı gibi, tekrarlayan tıkınırcasına yeme atakları geçirirler. Bu bireyler açlık hissi yaşamasalar bile, her zamankinden daha hızlı bir şekilde doymanın ötesinde bir yeme davranışı sergilerler. Tıkınma davranışı sonrası kötü hislere kapılsalar da Anoreksik veya Bulimik bireyler gibi telafi davranışları göstermezler. Ayrıca Anoreksiklerin aksine kilo kaybetmez, aksine alırlar. Bu bireyler genelde obez bireylerdir.

Yeme Bozuklukları ve Bilişsel Davranışçı Terapi

Yeme bozukluklarında ilaç tedavisi ile birlikte sıkça psikoterapi tedavisi de uygulanmaktadır. Yeme bozukluklarının yapısını ve semptomatik ilerleyişini göz önüne aldığımızda bilişsel davranışçı terapi genellikle en çok kullanılan ve etkililiği kabul gören tedavi yöntemidir. Söz konusu bozukluklarda hem bilişsel hem de davranışsal boyutta işlevsizlikler gözlemlenmektedir; Bilişsel anlamda çarpıtmaların ve yanlış inanç kalıplarının baş gösterdiği, davranışsal anlamda ise sık sık kilo kontrolü veya çıkartma gibi istenmeyen davranış örüntülerinin meydana geldiğini gözlemlemekteyiz. Bunlarla beraber yapılan bilimsel araştırmalar, bilişsel davranışçı terapinin yeme bozuklukları üzerinde etkili olduğunu destekler niteliktedir. Bu araştırma verilerinden bazılarına göz atalım:

Agras ve arkadaşlarının (2000) yaptığı bir çalışmada 200 Bulimiya Nervosa hastası, 20 haftalık bir süre boyunca bireysel olarak BDT veya Kişilerarası Terapiye (KT) bir yıl boyunca izlemeleri yapılmıştır. Tedavi uygulaması sonucunda tıkınırcasına yeme, çıkarma ve diyet kontrollerinin azaltılmasında BDT’nin, KT’ye oranla daha fazla üstünlük sağladığı saptanmıştır. İlk dört hafta boyunca BDT hastalarının %29’unun, KT hastalarının ise %6’sının tıkınırcasına yeme ve telafi edici davranışları bıraktığı belirtilmiştir. Tedavi sonrası taramalarda ise tam iyileşme gösteren hastalar açısından da yine BDT’nin daha etkili olduğu ifade edilmiştir (Şentürk, Z. 2020).

Wilson ve arkadaşlarının (2002) yaptığı bir çalışmada da yine BDT ve KT (Kişilerarası Terapi) karşılaştırılmıştır ve 220 Bulimiya Nevrosa tanısı alan hasta her iki tedaviye de eşit şekilde rastgele atanarak 20 hafta boyunca izlenmiştir. Bu çalışmanın sonucunda da BDT’nin harekete geçme açısından daha hızlı olduğu ve BDT grubundakilerin %62’sinde iyileşmenin belirgin olduğu belirtilmiştir. Ayrıca KT ile karşılaştırıldığında kusmanın BDT için %80, KT için %52 oranında azaldığı tespit edilmiştir. Aynı şekilde tıkınırcasına yemenin ise BDT için %80, KT için %44 oranında azaldığı sonucuna varılmıştır (Şentürk, Z. 2020).

Fairburn ve arkadaşları (2015) tarafından yapılan bir başka çalışmada da KT ile G-BDT’nin karşılaştırılması amaçlamıştır. Bunun için herhangi Yeme Bozukluğu olan 130 yetişkin hastaya rastgele olacak şekilde KT ve G-BDT uygulanmıştır. Tedavi sonrasında ise G-BDT uygulanan hastaların %66’sının, KT uygulananların ise %33’ünde iyileşme tespit edilmiştir. Takipte ise her ikisi için de iyileşmenin devam ettiği ancak G-BDT uygulanan hastalarda bu oranın daha yüksek seyrettiği (%69’a karşı %49) sonucu bildirilmiştir (Şentürk, Z. 2020).


Kaynakça:
Şentürk, Z. (2020). Yeme Bozukluğu Hastalarında Tedavi Motivasyonu ve Tedavide Bilişsel Davranışçı Terapi.

Bu Yazarın (Erdoğan Buhurci) Diğer İçerikleri:

Beden Üzerine

Kabul ve Adanmışlık Terapisi

Yas’lanmak Üzerine

Rüyalarımızın Önemi

Travma Sonrası Stres Bozukluğu ve Bilişsel Davranışçı Terapi

ETİKETLER:Erdoğan Buhurciönerilenlerpsikoloji yazısısağlık psikolojisağlık yazısıyeme bozukluğuyeme bozukluğunda bilişsel davranışçı terapi
Bu İçeriği Paylaş
Facebook Whatsapp Whatsapp Bağlantıyı kopyala Yazdır
Tepki Ver
Hayran0
Mutlu0
Üzgün0
Uykulu0
Sinirli0
Şaşkın0
Göz Kırp0
Avatar photo
YazanErdoğan Buhurci
Bağlantılar:
Psikolog
Önceki İçerik Üç Günlük Dünya
Sonraki İçerik Doğu Türkistan’da Soykırım Krizi – 4. Bölüm
Yorum yapılmamış Yorum yapılmamış

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sosyal Medya

FacebookBeğen
XTakip Et
InstagramTakip Et
YoutubeAbone Ol

Yeni İçerikler

Bir Asil Cevher
Banu Yurtsever
Maneviyat
15 Haziran 2025
18 Görüntüleme
Çağımızın Hastalığı: Memnuniyetsizlik
Kenan Akkuş
Yaşam
15 Haziran 2025
18 Görüntüleme
Gidiyor
Mehmet Aras
Şiirler
15 Haziran 2025
20 Görüntüleme
Gölgesinde Büyüdüğüm Adam: Babam
Mesut Alan
Hatıralar
14 Haziran 2025
28 Görüntüleme
Reyting Uğruna
Nevbahar Baydar Avşar
Güncel
14 Haziran 2025
25 Görüntüleme

En Çok Yorumlananlar

Minimalizm
Yaşam
Pilav
Hatıralar Öyküler
26 yorum
Aynanın Söylediği
Öyküler
26 yorum
Yorgunuz
Güncel
26 yorum
Her Şey Kendini Tanımakla Başlar
Öyküler
25 yorum

Bunları da beğenebilirsin

Bilim & Kurgu

Sahi Einstein Neyi Buldu

14 Aralık 2022
Kişisel Gelişim

Boyutlar ve Varoluş Seviyeleri

22 Ağustos 2022
Öyküler

Anneannemin Ruhu

15 Mayıs 2024
Yaşam

Hayat Bir Filmdir

8 Şubat 2024
//

Hayatın Lezzeti “Hayrendiş” Olmakta!

Kurumsal

  • Hakkımızda
  • Künye
  • Yazarlar
  • Başvuru
  • Gizlilik politikası
  • İletişim

Hızlı Menü

  • Tüm Gönderiler
  • Bugün Eklenenler
  • Okuma Listem
  • İlgi Alanları
HayrendişHayrendiş
Bizi takip edin
© 2024 Hayrendiş - Sitede yer alan makale, yazı ve şiirlerin tüm hakları yazarlarına ve Hayrendis.com'a aittir. Kaynak gösterilerek de olsa kullanılamaz. Web Tasarım: YD Web
  • Hakkımızda
  • Künye
  • Yazarlar
  • Başvuru
  • Gizlilik politikası
  • İletişim
Tekrar Hoş Geldiniz!

Hesabınıza giriş yapın

Username or Email Address
Password

Şifreni mi unuttun?