Bu siteyi kullanarak Gizlilik Politikası'nı ve Kullanım Şartları'nı kabul etmiş olursunuz.
Kabul et
HayrendişHayrendişHayrendiş
  • Ana Sayfa
  • Hakkımızda
  • Yazarlar
  • Kategoriler
    • Aile
    • Araştırma
    • Bilim & Kurgu
    • Bilişim & Teknoloji
    • Biyografi
    • Sevgi & Aşk
    • Çeşitli Bilgiler
    • Çocuk
    • Denemeler
    • Edebiyat
      • Öyküler
      • Şiirler
      • Hatıralar
      • Mesajlar
      • Sözler
    • Eğitim
    • Felsefe
    • Finans
    • Genel
    • Gezi
    • Güncel
    • Günlük
    • Hayvanlar Alemi
    • Hukuk
    • İlahiyat
    • İş ve Meslek
    • Kişisel Gelişim
    • Kitap & Dergi
    • Kültür & Sanat
    • Maneviyat
    • Motivasyon
    • Müzik
    • Nostalji
    • Psikoloji
    • Sağlık
    • Sevgi & Aşk
    • Sosyoloji
    • Spor
    • Tarih
      • Tarihi Mekanlar
    • TV & Sinema
    • Yaşam
    • Yemek & Mutfak
  • Okuma Listem
    • Okuma Geçmişi
    • İlgi Alanları
  • İletişim
Arama
  • Hakkımızda
  • Künye
  • Yazarlar
  • Başvuru
  • Gizlilik politikası
  • İletişim
© 2024 Hayrendiş - Sitede yer alan makale, yazı ve şiirlerin tüm hakları yazarlarına ve Hayrendis.com'a aittir. Kaynak gösterilerek de olsa kullanılamaz. Web Tasarım: YD Web
Okunuyor: Elvedaya İliştirilmiş Bir Tebrik
Paylaş
Bildirimler Daha fazla göster
Yazı Tipi Yeniden BoyutlandırıcıAa
HayrendişHayrendiş
Yazı Tipi Yeniden BoyutlandırıcıAa
  • Hakkımızda
  • Künye
  • Yazarlar
  • Başvuru
  • Gizlilik politikası
  • İletişim
Arama
  • Ana Sayfa
  • Hakkımızda
  • Yazarlar
  • Kategoriler
    • Aile
    • Araştırma
    • Bilim & Kurgu
    • Bilişim & Teknoloji
    • Biyografi
    • Sevgi & Aşk
    • Çeşitli Bilgiler
    • Çocuk
    • Denemeler
    • Edebiyat
    • Eğitim
    • Felsefe
    • Finans
    • Genel
    • Gezi
    • Güncel
    • Günlük
    • Hayvanlar Alemi
    • Hukuk
    • İlahiyat
    • İş ve Meslek
    • Kişisel Gelişim
    • Kitap & Dergi
    • Kültür & Sanat
    • Maneviyat
    • Motivasyon
    • Müzik
    • Nostalji
    • Psikoloji
    • Sağlık
    • Sevgi & Aşk
    • Sosyoloji
    • Spor
    • Tarih
    • TV & Sinema
    • Yaşam
    • Yemek & Mutfak
  • Okuma Listem
    • Okuma Geçmişi
    • İlgi Alanları
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2024 Hayrendiş - Sitede yer alan makale, yazı ve şiirlerin tüm hakları yazarlarına ve Hayrendis.com'a aittir. Kaynak gösterilerek de olsa kullanılamaz. Web Tasarım: YD Web
Hayrendiş > Edebiyat > Öyküler > Elvedaya İliştirilmiş Bir Tebrik
Öyküler

Elvedaya İliştirilmiş Bir Tebrik

Merve Hodancı
Merve Hodancı
Yayınlanma 13 Mayıs 2025
15 Görüntüleme
Yorum yapılmamış
Paylaş
5 Dak. Okuma
Paylaş

Sevgili… Sayın… Eski Bir Dost’a;

İki kelimeye sığar mı yürekten gelen duygular? Ya da seni karşıma alıp oturtsam, gözlerime baksan sadece, sadece gözlerimize baksak birbirimizin, anlar mıyız dersin bazı şeyleri? Neleri mesela? Mesela bir zamanlar çok sevdiğimizi, çok sevip yaralarımızı sardığımızı, sevgimizle birbirimizdeki sevgisizliğin açtığı çocukluk yaralarımızı iyileştirdiğimizi…

İyi de biz bunları hiç konuşmadan anlayacak durumda olsaydık zaten ayrılmazdık ki…

Bazen “Onca yaşanmışlık ne içindi?” diye bir soru çıkıveriyor zihnimde aniden ortaya. Neden çıkıyor, bana eziyet olsun diye mi – ya da kendime ettiğim bir eziyet biçimi mi – bilemiyorum ama elimde değil, soruyorum, sormadan edemiyorum. Cevapsız sorulardan bu da diğerleri gibi kendi nezdimde, diğer sorularım gibi zihnimin duvarlarında her yankılanışında, sorunun cevapsızlık derecesinde işkenceye dönüşen bu dönence, anın akışını bile yavaşlatıyor. Yapış yapış peltenin içine düşmüş bir arının çaresizliğiyle uçmaya çalışıyorum beyhude bir uğraşla geleceğe doğru. Beni kendine hapseden bu düşünceler bir yanıt bulduğunda aydınlatıp ruhumu özgürleştirecekken, cevapsız kaldığı sürece tersine beni kendi içime daha da mahkûm ediyor.

Bir zamanlar – sanırım o zaman yaralarımızın tazeliğiyle birbirimize daha çok sığınmıştık – yaşadığımız sevgiye bakınca, şimdi nasıl olup da her şeyin değiştiğine hayret etmiyor değilim. Neydi olmayan diye düşünüyorum hâlâ, aradan yıllar geçmesine rağmen. Biliyor musun, benim açımdan olmayan pek bir şey yoktu aslında. Senin yanımda oluşun bile yeterdi her şeye rağmen. Ama bir şekilde ben sana yetemeyendim. Yetmeyen, yetersiz olan, ne kadınlık yapabilen ne de anne olabilen, yaratılışının gereğini bile yerine getiremeyecek kadar aciz bir dişi yaratıktım. Anne olamamam sana göre en büyük kusurumdu. Hayatta her şey sevmek değildi, sevgi karın doyurmadığı gibi çocuğu olamayacak bir kadına gökten çocuk da vermiyordu. Üstelik baba olma hakkın da vardı ve çok istiyordun bir – hatta bir sürü – çocuğun olsun, ama benden ama başkasından, yeter ki olsun. İlk başta buna çok kırılmıştım, ne yalan söyleyeyim. Bu “eksikliğimi” ilk öğrendiğimizde yıkılışın daha dün gibi gözümün önünde. Doktor yumurtalıklarımın kaliteli yumurta üretemediğini, rahmimin dışarı attığı bebekler-imiz-in başka bir açıklaması olmadığını söylediğinde yüzünün aldığı hâli, renginin attığını, o gün ve takip eden birkaç hafta boyunca yüzüme bakmaktan, aynı çatı altında karşıma çıkmaktan imtina ettiğini, beni sessizliğinle cezalandırdığın o günleri unutamadım. Sonrasında her türlü tedaviyi deneyecektik tabii: haplar, iğneler, hormonlar ve tıbbın sunabileceği imkânlar neyse, onları uygulamıştık yıllarca. Bitmek bilmeyen bir savaştı bütün yaptığımız, bunca çaba evimizi çocukların cıvıldadığı bir yuvaya çevirmek içindi. Ama bu savaş yalnızca bir huzuru, tamamıyla bir aileyi inşa etmek üzerine değildi; aynı zamanda birbirimizi tüketmek üzerineydi. İşe yaramayan her girişimden sonra iyileşmesi mümkün olmayan başka bir yara açılıyordu sevgimizde. Pes ettik sonunda ve sen… Sen artık dayanamıyor, senin hayalini kurduğun o huzurlu ve geniş ailenin gerçekleşmesine engel olan bana, benim değişmesi mümkün olmayan durumuma karşı açıkça nefretini gösteriyordun. Eksikliğimle ben yarım bir kadındım. Yaşın da geçiyordu tabii, daha fazla vakit kaybedemezdin. Kendince haklısın, sana kızmıyorum inan, hatta artık kırgın bile değilim – öyle miyim gerçekten? –

Şimdi o hep arzuladığın geniş aileye kavuşmuşsun sanırım. Hale’den duydum, üçüncü çocuğunu kucağına almışsın. Tebrik ederim seni, üçüncü kez baba oluşunu… İyi bir baba olacağından eminim, eminim sevilen, seven de bir eş oldun. Beni sorarsan… Boş ver beni, şu an senin babalığını kutlamalıyız. Zaten bu bir tebrik mektubuydu, nereden konu eskilere gitti bilemiyorum inan. Huzursuzluk yarattıysam üzgünüm.

Ne yazıyorsun Meltem! Hem yazıp da ne olacak zannediyorsun?! Bu zavallı cümlelerini okuyunca hâlâ yalnız olduğunu ve onu özlediğini düşünüp acıyacak sana belki de – yalan mı? – Yo hayır, bunu istemezsin değil mi? O halde at bu mektubu da diğerlerinin arasına. Sakla çekmecende veya hafızanın tozlu çöplüğünde. Hem zaten yine seninle dalga geçerdi; neymiş, her zaman çok fazla nostaljik ve romantikmişsin. Bu zamanda telefondan mesaj yollamak, mail yazmak veya aramak varken mektup yazmak da nereden çıkmışmış? Hem de özenli bir el yazısıyla, mum mühürlü, gül kokulu, ucu yanık mektupların artık geçmişe gömülmesi gerekmiyor muymuş?

Boş ver, hadi kalk! Hadi vur yine yollara, kaybol kaybolabildiğince ruhunun gizinde. Hadi kalk, kimseye acındırma kendini, gururunu ayaklar altına alma daha fazla!

Kırık dökük cümlelerimle birlikte gömdüğüm hayallerim, neşter olup kanatırken ruhumu, baktım yine uzun uzun sahildeki taşları döven hırçın dalgalara. Baktım uzun uzun ve aradığım teselliyi orada, o bembeyaz köpüklerde bulacağım hissine kapıldım. Kendimi bu hoyrat kucaklayışın kollarına bıraktım, zira uzun süredir kimseye sarılmamıştım…

Bu Yazarın (Merve Hodancı) Diğer İçerikleri:

Öylesine Karalanmış Birkaç Cümle

Korkuların Hükmünde Yaşam

Ağlamak Üzerine Bir Manifesto

Hatırlama Üzerine

Tükeniş – 2

ETİKETLER:anne olamamaeksiklikMerve HodancıMerve Hodancı öyküleriözlemsevgi
Bu İçeriği Paylaş
Facebook Whatsapp Whatsapp Bağlantıyı kopyala Yazdır
Tepki Ver
Hayran0
Mutlu0
Üzgün0
Uykulu0
Sinirli0
Şaşkın0
Göz Kırp0
Avatar photo
YazanMerve Hodancı
Bağlantılar:
Yazar
Önceki İçerik Minimalizm ve Minimalist Yaşam Felsefesi
Sonraki İçerik Sevmek
Yorum yapılmamış Yorum yapılmamış

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sosyal Medya

FacebookBeğen
XTakip Et
InstagramTakip Et
YoutubeAbone Ol

Yeni İçerikler

Milgram Deneyi: Ne Zaman “Hayır” Diyebileceğiz?
Fatih Çakıl
Felsefe Psikoloji
13 Mayıs 2025
15 Görüntüleme
İyi ki
Emrullah Çelik
Kişisel Gelişim Motivasyon
13 Mayıs 2025
59 Görüntüleme
Sevmek
Ali Rıza Acun
Şiirler
13 Mayıs 2025
71 Görüntüleme
Minimalizm ve Minimalist Yaşam Felsefesi
Kübra Can Karaca
Kişisel Gelişim Yaşam
13 Mayıs 2025
18 Görüntüleme
Et Tabanlı Bir Yaklaşım: Carnivore Diyeti Nedir, Kimler İçin Uygundur?
Nurseda Aysan
Sağlık
12 Mayıs 2025
35 Görüntüleme

En Çok Yorumlananlar

Minimalizm
Yaşam
Pilav
Hatıralar Öyküler
26 yorum
Aynanın Söylediği
Öyküler
26 yorum
Yorgunuz
Güncel
26 yorum
Her Şey Kendini Tanımakla Başlar
Öyküler
25 yorum

Bunları da beğenebilirsin

DenemelerEdebiyat

Yeşil Elbiseli Sahil Perisi

29 Eylül 2024
Öyküler

Bir Not

22 Haziran 2024
Yaşam

Cinsiyetçiliğin Temelinde Masalların Rolü

13 Mart 2024
Öyküler

Anne Tavuk Kadar da mı Olamıyoruz?

25 Mart 2025
//

Hayatın Lezzeti “Hayrendiş” Olmakta!

Kurumsal

  • Hakkımızda
  • Künye
  • Yazarlar
  • Başvuru
  • Gizlilik politikası
  • İletişim

Hızlı Menü

  • Tüm Gönderiler
  • Bugün Eklenenler
  • Okuma Listem
  • İlgi Alanları
HayrendişHayrendiş
Bizi takip edin
© 2024 Hayrendiş - Sitede yer alan makale, yazı ve şiirlerin tüm hakları yazarlarına ve Hayrendis.com'a aittir. Kaynak gösterilerek de olsa kullanılamaz. Web Tasarım: YD Web
  • Hakkımızda
  • Künye
  • Yazarlar
  • Başvuru
  • Gizlilik politikası
  • İletişim
Tekrar Hoş Geldiniz!

Hesabınıza giriş yapın

Username or Email Address
Password

Şifreni mi unuttun?