Geçtiğimiz son 5 yılda obezite görülme oranı tüm dünyada artmış ve artmaya devam etmektedir. Ülkemizde de aynı artış gözlemlemekle birlikte çocuk yaş gruplarında ciddi artışlar görülmektedir.
Obezite Nedir?
Obezite, kronik bir rahatsızlık olup zamanla gelişen (çevresel faktörlerden de etkilenir), fazla ve vücuda yerleşen yağ kütlesinin sağlık problemleri oluşturduğu bir hastalıktır. Yetişkinlerde obezite, vücut kitle indeksinin 30 ve üzeri olanları kabul etmektedir. Çocuklarda ise yine vücut kitle indeksi kullanılmakla birlikte 96 persentil ve üzerindeki çocuklar da obez kabul edilmektedir.
Çocuklarda Obezite Nedenleri
Obezite, hem genetik faktörler hem de çevresel faktörlerin yol açtığı bir hastalıktır. Aile geçmişi, psikolojik durumlar, yaşam tarzı, ekonomik sıkıntılar, aile içi yaşam stili gibi birçok etkeni vardır. Aile geçmişinde ya da anne ve babada fazla kilo ve obezite yaygınsa çocukta da aynısının görülme ihtimali yüksektir. Ancak bunun dışında fazla besin tüketimi, çok düşük fiziksel aktivite en büyük sebeplerindendir.
İşlenmiş ve hazır gıdalara karşı artan talep, sürekli abur cubur yemek, şekerin gizlendiği birçok yiyecek ve içeceğin tüketimi ile düşük meyve ve sebze tüketimi sonucu karşılaştığımız tablo maalesef ki obezitedir.
Ekran sürelerinin giderek artması, fiziksel aktivite için kısıtlı alan bulunması ve çocukların yeteri kadar fiziksel aktiviteye teşvik edilmemesi de bir diğer obezite sebeplerindendir. Bunların sonucunda ise sadece obezite değil, çeşitli başka sağlık sorunları ile de karşılaşılmaktadır.
Obeziteden Korunmak İçin Ne Yapmalı?
Obeziteden korunmak veya fazla kiloları vermek için yaşam tarzı değişikliği şarttır. Bu değişiklik sadece beslenme değil, fiziki davranışları da beraberinde getirirken aile içi alışkanlıklar da gözden geçirilmelidir.
Beslenme, obeziteden korunmanın temel yapı taşıdır çünkü ne kadar fazla besin tüketimi o kadar fazla depolanacak yağdır. Çocuklarda temel dikkat edilmesi gerekenler ise;
- İşlenmiş gıda tüketimi sınırlandırılmalı,
- Okul çağı çocuklarında beslenme çantası hazırlanmalı,
- Kahvaltı ve akşam gibi ara öğünler mutlaka yapılmalı,
- Ara öğünler paketli gıda yerine taze meyve ve sebzeler ile değiştirilmeli,
- Günlük fiziksel aktivite düzeyleri artırılmalı,
- Kilo korumak adına light veya diyet ürünler tercih edilmemeli,
- Çocuk üzerinde psikolojik olarak baskı yapılmamalı ve aşağılanmamalı,
- Anne ve babalar, çocuklarını teşvik ederken kendileri de bu davranış değişikliklerine katılmalı.
Beslenme Nasıl Olmalı?
Beslenme her birey için kendine özgüdür. Ancak beslenmede olmasını istediğimiz bazı temel yapı taşları vardır. Bunlar; meyve-sebze tüketimi, protein ihtiyacının karşılanması, yeterli lif alımı, olabildiğince doğal ve temiz beslenmedir.
Çocuklarda sağlıklı bir tabak modeli için size birkaç örnek vereceğim:
Kahvaltı: Yumurta (istenilen formda), peynir (sevdiği bir türü var ise özellikle), kuruyemiş ve tohumlar (ceviz, badem, kabak çekirdeği vs.), ekmek (ekşi mayalı, çavdar, tam buğday vs.), bir porsiyon meyve ya da tatlandırıcı (portakal, muz, orman meyveleri veya bal, pekmez, reçel) ve sevdiği sebzeler (domates, salatalık, havuç, biber, yeşillikler vb.).
Yukarıdaki senaryoda çocuk, sabah kahvaltısında hayvansal protein, lif ve sağlıklı yağlarını almakla kompleks karbonhidratlar eşliğinde daha uzun süreli tokluk ve doygunluk hissi meydana getirecektir. Yukarıdaki yazdığım menü örnek olup çocuğun zevkine göre omlet, pankek, yulaf kaseleri ve smoothie karışımlarına göre şekillendirilmeli ve çocukla işbirliği yapılmalıdır.
Ara Öğün: Kuruyemişler (yemesi kolay ve çiğneme hareketi ile beyin uyarılır), kefir veya süt, 1 porsiyon meyve (tercihen düşük glisemik indeksli ve mevsiminden) ya da tatlı seçenekler için ev yapımı pratik düşük bütçeli tatlılar.
Yukarıdaki senaryoda çocuk, tam bir öğün yerine okulda daha rahat da tüketebileceği küçük atıştırmalıklarla birlikte kan şekeri dalgalanmalarını biraz daha dengeleyip çok fazla açlık yaşamadan akşam öğününe geçişi kolaylaştırır. Yine bu öğünde çocuğun istek ve ihtiyaçlarına göre çeşitlendirilmelidir.
Akşam Yemeği: Akşam yemeklerinde mutlaka haftayı belli besin gruplarına bölmek önemlidir. Haftada 3 gün sebze, 2 gün baklagil ve 2 gün et, tavuk ve balık olacak şekilde planlanması kolaylık sağlayabilir. Sebze akşamları yemeğe kompleks bir karbonhidrat kaynağı eşlik edebilir (ekmek, bulgur, çorba vs.) ve protein kaynakları (yoğurt gibi) desteklenebilir. Diğer günlerde ise baklagil ve et, tavuk, balık senaryolarında salata, fırın sebze, çorba ve süt grupları ile birlikte çocuğun sevdiği çeşitler verilebilir.
Bu yazdıklarım sadece bir örnek olup, bireysel yaklaşım ve porsiyonlama oldukça önemlidir. Besinin ne olduğu kadar da pişirilme türü oldukça önem kazanmaktadır. Kızartma yerine haşlama, buğulama veya fırın öne çıkarken özellikle sızma veya naturel zeytinyağı kullanımı da önemlidir.
Beslenme alışkanlıkları ailede başlar, çocuk ailede görür alır ve bunu yansıtmaya başlar. Bu nedenle obezite ile mücadelede anne ve babanın rolü büyük olmakla birlikte sadece çocuğa yüklenilmemelidir. Yeri geldiğinde bir diyetisyen desteği almak bu konuda da önem arz etmektedir.