Evren bütün değişmelerine rağmen bir düzen ve bütün ayrıntılarına rağmen bir ahenk içindedir… (İbn-i Heysem)
Ahenk dedik de herhalde her şeyin uyumu anlaşılır. Ben ahenk dedik de renklerin, ağaçların, bitkilerin, kokuların, hayvanların, insanların birbirine uyumu ve hepsinin birlikte kâinata uyumunu anlarım.
Dikkatle bakarsak bütün bu kâinat içinde birbirimizle o kadar iç içeyiz ki… Hepimiz birlikte tek varoluşu yansıtırız fark etmeden. Şu an dünyada ve doğada garip olaylar olmaya başladı. Açık söylemek gerekirse doğa agresif davranmaya başladı; peki bunun sebebi ne olabilir? Çünkü insanlar sabırsızlığı tercih ettiğinden agresifleşti; çünkü sabırsızlık sonucunda doğanın bütün uyumunu bozmaya başladık. Doğa da bizimle aynı ahenkte olduğundan agresifleşmeye başladı. Onun içindir ki başkasına bir zarar verdiğimizde kendimize bin zarar olarak geri alıyoruz.
Şu an insanlık empatiden çıktı. Hayvanların insanlardan daha hümanist olduğu bir dünyada yaşamaya başladık… “Hayvanca” kelimesi “insanca”; “insanca” kelimesi “hayvanca” anlamlarını almış durumda… Ne kadar ironik… En kötüsü bu ironi gerçek…
Her şeyde ahengimizi tutturamazsak kendi ahengimiz de bozulur; kendimizi hayatı yarım yamalak nefes alışverişlerinden ibaret anlam ifade etmekle buluruz…
Kâinatın ahengine uyum sağlayalım ki kendi ahengimiz bozulmasın. Çünkü kâinatın ahengi bizden sorumlu ve uyum sağlamadığımız zaman ilk darbeyi kendimize indirmiş oluruz…