Bu siteyi kullanarak Gizlilik Politikası'nı ve Kullanım Şartları'nı kabul etmiş olursunuz.
Kabul et
HayrendişHayrendişHayrendiş
  • Ana Sayfa
  • Hakkımızda
  • Yazarlar
  • Kategoriler
    • Aile
    • Araştırma
    • Bilim & Kurgu
    • Bilişim & Teknoloji
    • Biyografi
    • Sevgi & Aşk
    • Çeşitli Bilgiler
    • Çocuk
    • Denemeler
    • Edebiyat
      • Öyküler
      • Şiirler
      • Hatıralar
      • Mesajlar
      • Sözler
    • Eğitim
    • Felsefe
    • Finans
    • Genel
    • Gezi
    • Güncel
    • Günlük
    • Hayvanlar Alemi
    • Hukuk
    • İlahiyat
    • İş ve Meslek
    • Kişisel Gelişim
    • Kitap & Dergi
    • Kültür & Sanat
    • Maneviyat
    • Motivasyon
    • Müzik
    • Nostalji
    • Psikoloji
    • Sağlık
    • Sevgi & Aşk
    • Sosyoloji
    • Spor
    • Tarih
      • Tarihi Mekanlar
    • TV & Sinema
    • Yaşam
    • Yemek & Mutfak
  • Okuma Listem
    • Okuma Geçmişi
    • İlgi Alanları
  • İletişim
Arama
  • Hakkımızda
  • Künye
  • Yazarlar
  • Başvuru
  • Gizlilik politikası
  • İletişim
© 2024 Hayrendiş - Sitede yer alan makale, yazı ve şiirlerin tüm hakları yazarlarına ve Hayrendis.com'a aittir. Kaynak gösterilerek de olsa kullanılamaz. Web Tasarım: YD Web
Okunuyor: Bursa’nın İncisi Gölyazı
Paylaş
Bildirimler Daha fazla göster
Yazı Tipi Yeniden BoyutlandırıcıAa
HayrendişHayrendiş
Yazı Tipi Yeniden BoyutlandırıcıAa
  • Hakkımızda
  • Künye
  • Yazarlar
  • Başvuru
  • Gizlilik politikası
  • İletişim
Arama
  • Ana Sayfa
  • Hakkımızda
  • Yazarlar
  • Kategoriler
    • Aile
    • Araştırma
    • Bilim & Kurgu
    • Bilişim & Teknoloji
    • Biyografi
    • Sevgi & Aşk
    • Çeşitli Bilgiler
    • Çocuk
    • Denemeler
    • Edebiyat
    • Eğitim
    • Felsefe
    • Finans
    • Genel
    • Gezi
    • Güncel
    • Günlük
    • Hayvanlar Alemi
    • Hukuk
    • İlahiyat
    • İş ve Meslek
    • Kişisel Gelişim
    • Kitap & Dergi
    • Kültür & Sanat
    • Maneviyat
    • Motivasyon
    • Müzik
    • Nostalji
    • Psikoloji
    • Sağlık
    • Sevgi & Aşk
    • Sosyoloji
    • Spor
    • Tarih
    • TV & Sinema
    • Yaşam
    • Yemek & Mutfak
  • Okuma Listem
    • Okuma Geçmişi
    • İlgi Alanları
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2024 Hayrendiş - Sitede yer alan makale, yazı ve şiirlerin tüm hakları yazarlarına ve Hayrendis.com'a aittir. Kaynak gösterilerek de olsa kullanılamaz. Web Tasarım: YD Web
Hayrendiş > Tarih > Tarihi Mekanlar > Bursa’nın İncisi Gölyazı
Tarihi Mekanlar

Bursa’nın İncisi Gölyazı

Meltem Bozkurt
Meltem Bozkurt
Yayınlanma 30 Eylül 2022
1.1b Görüntüleme
Yorum yapılmamış
1
Paylaş
5 Dak. Okuma
Paylaş

Bursa’nın Nilüfer ilçesine bağlı eski bir Rum Köyü olan Apolyont şimdi ki adı ile Gölyazı, derin bir yarımadanın üzerinde kurulan antik bir yerleşim yeridir. Yazılı kaynaklardan edinilen bilgilere göre; M.Ö 6. Yüzyıla kadar dayanan tarihinde antik adı Apollonia ad Rhyndacum’dur. Apollonia eski çağların ışık tanrısıdır. Ayrıca Gölyazı, “Işık Tanrısının Şehri” olarak da bilinmektedir. Apollania ad Rhyndacum, Bizans döneminde önce Bitinya Piskoposluğu’na bağlı kalmış, daha sonra Nicomedia ve kısa bir süre de Kios piskoposluklarına bağlanmıştır. Uzun yıllar boyunca farklı isimlerle anılan Gölyazı’yı hala birçok yerli ve yabancı turist ziyaret etmektedir.

Gölyazı, Türklerle Rumların ortak tarihi açısından oldukça önemlidir. Bugün daha çok Selanik’ten göç edenlerin yaşadığı Gölyazı, Osmanlı döneminde Türklerle Rumların bir arada yaşadığı ve Rumların çoğunlukta olduğu bir yerleşim merkeziydi. Etrafında büyüklü küçüklü on bir ada bulunmaktadır. Gölyazı ise bu adalardan farklı olarak nefes almaya değer güzellikte nimetler sunan, hem insanlara hem diğer canlılara yuva olmayı başarmış olmanın gururunu yaşıyordu. Geçmişte anlatılanlara göre Apolyont(Gölyazı), Apollon Kralı’nın başkenti ve kentin adına da Kastro yani kale dedikleri bilinmektedir. Asıl adı ise “Apolloniada” olan adayı krala saygı göstermek için Apolyont olarak değiştirmişlerdir. 1920’li yıllarda yaklaşık olarak bin hane olan halkın yüzü Türk, geri kalanı ise Rum’du. Azınlıkta olan Türk halkı geçimini balıkçılık, kerevit, ipek böceği bir kısmı da ya zeytin ve incir yetiştiriciliği ya da hayvancılıkla sağlıyorlardı. Rum halk genelde daha varlıklıydı. Zeytin ve incir bahçelerinin çoğu onlara aitti. Bir kısmı da balıkçılık, ipek böceği, kerevit ile geçimini sağlarken bunların yanı sıra kasap, bakkal, terzi, ayakkabı tamircisi, esnaf kesimdi. Gölyazı’nın etrafını saran ucu bucağı görünmeyen göl, halkın ekmek kapısı olmuştu. Yelkenli gemileri ise tam anlamıyla ekmek tekneleriydi. Halka, türlü nimetler sunan gölün de kendine münhasır bir hikâyesi bulunuyordu. Döneminde kimine göre acı olaylara sebep olmuş olsa da yıllar sonra insanlara mutluluğu da yaşatmıştır. Apolyont (Uluabat) gölü efsaneye göre Propontis yani bugünkü ki Marmara Denizi’nin güneyinde Odryses Çayı çayı bulunmaktadır. Bu çay Bandırma’dan denize dökülmektedir. Bir zamanlar Apolyont gölünün yerinde Apollonia Krallığı, Odryses Çayı’nın çayının yerinde ise Melde Krallığı yaşam hüküm sürdürüyordu. Bir gün Melde kralı, Apollonia Kralı’nın kralının kızını oğluna ister. Ancak kız, Melde Kralı’nın oğlu ile evlenmek istemez. Apollonia kralı bu durumdan tedirgin olmuş olacak ki kızını korumak için bir tepe üzerinde saray yaptırarak kızını bu saraya saklar. Bu duruma çok sinirlenen Melde kralı oğluna istediği kızı alamadığı için onurunun kırıldığını düşünerek, intikam almak için harekete geçer. En kısa yoldan Odryses Çayı’nın yolunu değiştirip Apollonia kentinin sular altında kalmasını sağlar. Sular çok fazla artınca prensesin de bulunduğu sarayın çevresi sularla çevrili bir ada haline gelir. Apolyont Gölü de işte böyle oluşmuştur. Kim bilebilirdi ki yıllar sonra bir intikam uğruna var olan göl ileri ki zamanlarda insanlara ekmek kapısı olacak. Melde kralının onur savaşında kazanan bir halkın olacağı durumun tam tersine tarihe Apolyont’ta yaşam sürdüren iki dost millet olarak not düşülmüştü.

Gölyazı, bu tarihi macerasında kazanan taraf olmuştur. Çok fazla hayranı var. Herkes sevecek değil ya sevmeyeni vardır illa ki. İçinde ne hazineler barındırıyor da yine de mütevazılığını elinden bırakmıyor. Hazine demişken öyle altınlar, paralar değil, onun yüreği zengin, içi gerçek hazine. Mesela bir göl ile arkadaş, sonra ulu bir çınarı var, ah nasıl seviyor onu! Hatta en yakın arkadaşı. Sonra çıkar en tepeden el sallar güneşe. En güzel gün batımı onundur çünkü. Göl ile güneş o an el ele verir ve iki arkadaşını izlemesi nasıl keyif verir ona, bilseniz! Bir de köprüsü var, iki yakayı birbirine bağlayan. İnsanlar geçtikçe yüreği havalanır. Ama yürek havalanması korkudan değil, heyecandandır. Her iki yakanın da ona ait güzellikleri görecek olmalarının heyecanı vardır yüreğinde. Kaleleri, kiliseleri, sahili, tepesi, sandalları çiçek, insanları daha da çiçek. Ne insanı hayvandan ayırır ne de hayvanı insandan. Ah bir de göçmen kuşlar geldiğinde görün siz heyecanını, her bahar mevsiminin başında leylekler tüm coşkuları ile gelirler adaya. Onda misafir baş tacı demektir. Öyle ya her mahallesine bir ev kondurmuştur onlar için. Leylekler ona dost oldukları gibi genelde balıkçılık yapan ada halkına da dost olmuştur. Sabahın ilk saatlerinde göle açılan balıkçılara yoldaşlık eden leylekler ilk nasiplerini çoktan alırlardı. Balıkçılar yakaladıkları balıklardan kayıklarına konan leyleklere de o günkü kısmetlerini verip gönderirlerdi. Bu durum onlar buradan göç edene kadar devam ederdi. Kış geliyor, misafirler gidiyor. O zaman bir hüzün sarar adayı. Kışın vermiş olduğu karamsarlık mıdır bilinmez, eski cıvıltılı hayat kısa süreliğine son bulur. Ama ne Gölyazı ne de insanlar bu eşsiz misafirleri beklemekten hiç sıkılmıyor. Dedik ya, burada misafir baş tacı demektir.

Bu Yazarın (Meltem Bozkurt) Diğer İçerikleri:

Osmanlı’da Kokular ve Şifalı Bitkiler

Osmanlı Devleti’nde Veba Hastalığı ve Tedavi Yöntemleri

Şerefettin Sabuncuoğlu

Osmanlı Tıp Kurumları Darüşşifalar

Kızıl Kale

ETİKETLER:BursaGölyazıMeltem Bozkurtönerilenlertarihi yerler
Bu İçeriği Paylaş
Facebook Whatsapp Whatsapp Bağlantıyı kopyala Yazdır
Tepki Ver
Hayran0
Mutlu0
Üzgün0
Uykulu0
Sinirli0
Şaşkın0
Göz Kırp0
Avatar photo
YazanMeltem Bozkurt
Bağlantılar:
Öğretmen / Yazar
Önceki İçerik Vefa (Bir Gönül Borcu)
Sonraki İçerik Kim Bu Öteki
Yorum yapılmamış Yorum yapılmamış

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sosyal Medya

FacebookBeğen
XTakip Et
InstagramTakip Et
YoutubeAbone Ol

Yeni İçerikler

Kadavra
Tolga Alver
Şiirler
19 Mayıs 2025
13 Görüntüleme
Sessiz Çığlık
Meltem Tuncay
Öyküler
19 Mayıs 2025
19 Görüntüleme
St. Basil Katedrali
Dilek Erdem
Öyküler
19 Mayıs 2025
17 Görüntüleme
Beslenme Eğitimi
Özge Büşra Kurtuluş
Eğitim Sağlık
19 Mayıs 2025
21 Görüntüleme
Geleceğimizin Gençleri ve Bayramı
Abdulvahap Uncu
Güncel
19 Mayıs 2025
82 Görüntüleme

En Çok Yorumlananlar

Minimalizm
Yaşam
Pilav
Hatıralar Öyküler
26 yorum
Aynanın Söylediği
Öyküler
26 yorum
Yorgunuz
Güncel
26 yorum
Her Şey Kendini Tanımakla Başlar
Öyküler
25 yorum

Bunları da beğenebilirsin

Sağlık

Ramazan Ayında Beslenme

19 Mart 2024
Şiirler

Kafa Kağıdı 1929

10 Aralık 2024
Şiirler

Duyamadık Sessiz Çığlığını

31 Temmuz 2024
TV & Sinema

Bir Atatürk Filmi “Veda”

9 Kasım 2024
//

Hayatın Lezzeti “Hayrendiş” Olmakta!

Kurumsal

  • Hakkımızda
  • Künye
  • Yazarlar
  • Başvuru
  • Gizlilik politikası
  • İletişim

Hızlı Menü

  • Tüm Gönderiler
  • Bugün Eklenenler
  • Okuma Listem
  • İlgi Alanları
HayrendişHayrendiş
Bizi takip edin
© 2024 Hayrendiş - Sitede yer alan makale, yazı ve şiirlerin tüm hakları yazarlarına ve Hayrendis.com'a aittir. Kaynak gösterilerek de olsa kullanılamaz. Web Tasarım: YD Web
  • Hakkımızda
  • Künye
  • Yazarlar
  • Başvuru
  • Gizlilik politikası
  • İletişim
Tekrar Hoş Geldiniz!

Hesabınıza giriş yapın

Username or Email Address
Password

Şifreni mi unuttun?