Her yıl insanlık çeşitli olaylarla tarihe karışıyor. Her insan her yıl bir öncekinden beter hale geliyor. Nedir bunun sebebi? Nedir bizi bu kadar bencil yapan? Nedir bu “bana dokunmayan yılan bin yaşasın” modu? İnsanlık nereye gidiyor? Sadece Müslümanlık değil, her çeşit insan için bu dünya ne ifade ediyor? Bilmiyorum, hatta mümkünse bilmek de istemiyorum. Hep bu konuda eser yazdım. Hem sesimi duyurdum. Bir şeyler yaptım. Yapmaya da devam edeceğim. “Paylaşmak, yaymak ne işe yarar?” demeyin! “Boykot ne işe yarar?” demeyin! Sadece Filistin değil, Doğu Türkistan ve Pakistan için de elinizden geleni yapın! “Biz kardeşiz” kelimesi bu kadar kolay anlaşılmaz. “Kardeş değiliz” de diyemezsiniz! Bütün Müslümanlar kardeştir. Daha bunu kaç kere vurgulamak gerekir? Yardım gemisini sokmayan minik sözde ülkecikten ne beklenir? İnsaf mı? Hani nerede? Pişmanlık mı? Gram bile yok!! Bizde ne var peki? Bu insanlıkta ne var? Nasıl susmak, bir şey yok gibi davranmak vicdanınızla zıt düşmüyor? Nasıl bu kadar rahat o kan destekçilerinin ürünleri tüketiliyor? Bu zulüm nasıl bitecek, kimse düşünmüyor? Nasıl insanlık bunun üzerine perde çekebiliyor? Yüzyıllardır devam eden bu zulme nasıl kimse feryat etmiyor? Hâlâ “paylaşmakla ne olacak, yemesek Gazze kurtulacak mı?” tarzında abuk sabuk laflar insanların zihninden geçiyor. Ey insanlık! Burada nerede insanlık? Nerede burada kardeşlik? Yahu tutturulmuş bir “bize aynılarını yapmazlar, desteklemezler, o ülke Arap ülkesi” tarzı söylemlerin arkası kesilmiyor. Sürekli başka insanlara suç atmaya, karalamaya çalışıyor. Bu ülkenin gençleri nerede, bilinmiyor!! Daha ne kadar zulümle ilgili yazı yazacağım? Arkası kesilmiyor.
İnsanlık kan ağlıyor! Gazze kan ağlıyor! Çocuklar aç kalıyor! Doğu Türkistan kan ağlıyor! İnsanlar zulüm görüyor! Pakistan zulüm görüyor, dünya kan ağlıyor! İnsanlık bitme aşamasına geliyor! Kaç kere söyledim, yazdım, burada sesimi duyurdum, hatta duyurduk. Duyarlı olanlar da var, yok değil. Kaç kere dedik “yemeyin!” Kaç kere dedik “kesin şunlara maddi desteği!” Kaç kere dedik “paylaşın, yayın bu adiliği!” Kaç kere dedik “susmayın!” Yayın bu zulmü yapanların pisliklerini. Hiç mi hatırı yok çocukların? Hiç mi hatırı yok oradaki Müslümanların? Yahu, hiç mi insafınız yok sizin? Küçücük çocuğun yalvarışının hiç mi anlamı yok? Şikayet edince Rabbimize nasıl cevap vereceksiniz? Duyurmayan, rahat yaşayan sizler nasıl hesap vereceksiniz? Bilinmiyor. Rabbim hepinize hidayet versin.
Bu zulümler artık kesilmeli. Nasıl olur? Bizim desteğimizle olur. Sadece askeri değil be arkadaşım. Düz bakıyorsun olaya, bakma olaya şöyle düz şekilde. Yardım sadece askeri mi olacak sanıyorsun? Aç olanlar var, yolla yiyecek, et yardımını. Yapamıyorsan paylaş, duyur insanlığın kan ağladığını. O da mı yok? En iyi yaptığını yap, alma, yeme şu pis malları. Yerli mallara boykot edeceğine et İsrail mallarına boykotu. Kurtar bir nebze de olsa orada olan insanlığı. Sadece İsrail değil, Çin malları da boykot edilmeli. Edeceksin kardeşim! Müslümanım diyorsan edeceksin. “Zulme sessiz kalan dilsiz şeytandır.” Bunu bileceksin ve elinden geleni yapacak, susmayacaksın! Susma ey insan, susma! Dünya kan ağlıyor. Bu zulme sessiz kalarak ona razı olma.