Merhaba,
Bu ay sizler ile iletişimi konuşmak istiyorum. İletişim çağında olduğumuzu söyleyebiliriz diye düşünüyorum. Teknolojik olarak da baktığımızda iletişim çağındayız. Elimizde her türlü olanak var. Düşünsenize, şimdilerde küresel köy olarak ifade ettiğimiz bir dönemde yaşıyoruz. Dünyanın neresinde bir şey olsa, neredeyse herkesin anında olan şeyden haberi oluyor. Peki, soruyorum: Bilmek, iletişimde olmak mıdır?
Nedir iletişim? İletişim, bireyler arasında duygu, düşünce, bilgi ya da haber alışverişi değil midir? Duygu, düşünce, bilgi, haber alışverişinin bireyler arasında her biçimde karşılıklı olarak aktarılması, anlaşılması değil midir? Peki, iletişim çağında yaşarken ve elimizde her türlü imkân varken iletişim kurabiliyor muyuz?
Sizler mesela kendinizi çevreniz ile iletişimde olarak nitelendirebiliyor musunuz? İletişim sadece bir duyguyu, düşünceyi karşı tarafa aktarmak mıdır? Ya anlaşılmak? Aktardığımız bir şey karşımızdaki tarafından anlaşılmadığında iletişim kurmuş olur muyuz? İletişim, aktarmak ile sınırlı tutulabilir mi?
İletişim, aktarmaktır bir anlamda. Ama anlaşılmak da önemli. Sağlıklı bir iletişim için aktaran, aktarılan bir şey ve aktarılanı alan ve anlayan gerekir. Öncelikle aktaran, ne anlattığını ya da ne anlatmak istediğini kendisi bilmeli. Karşısındaki bireyin anlayabileceği bir şey olduğundan ya da anlayabileceği gibi anlattığından emin olmalı. Sağlıklı bir iletişim kurulacak ise eğer, bilgi karşı tarafın da doğru şekilde anlayabileceği şekilde ve doğru kanaldan verilmeli.
Çağımızın en önemli sorunlarından biri iletişimsizlik. Ne tezattır ki iletişim çağında iletişimsizlik yaşıyoruz. Neredeyse her türlü olanağa sahibiz. Ama kimse kimseyi anlamıyor. Bu noktada empati geliyor aklımıza. Empati yoksa sağlıklı bir iletişim kurulabilir mi?
Neydi empati? Empati, bireyin kendisini karşısındakinin yerine koyabilmesi, onu anlayabilmesi değil miydi?
İletişim çağında yaşayıp, iletişim için bu kadar fazla kanala sahip olup iletişim kuramamak…
Empati yapamayan birey iletişim kurabilir mi? Ben, empatinin iletişimin önemli bir parçası olduğunu düşünüyorum. Ne yazık ki bizler, elimizde iletişim kurabilmek için bu kadar çok iletişim kanalına sahipken, empatiden yoksun yaşıyoruz. Herkes her şeyi biliyor, anlatıyor ama kimse hiçbir şey anlamıyor. Anlaşılamıyoruz. Genel olarak insanlar olarak kimseyi anlamıyor ve kendimizi de anlatamıyoruz.
İletişim kurma kabiliyetimiz varken, teknoloji bu kadar gelişmişken, hatta herkes anlaşılmak isterken iletişim kuramıyoruz. Burada bahsettiğim hep bir ağızdan konuşur gibi konuşmak değil. Karşımızdaki birey ya da grup ile gerçekten iletişim kurmak. Bir bilgiyi iletmek ve ilettiğimiz bilginin de karşı taraf nezdinde anlaşılması. Zaten iletişimin koşulu da bu değil mi? Anlatmak ve anlaşılmak.
İnsanlar olarak dünyada yalnız yaşamadığımızı hatırlamamız gerekiyor. Birbirimizi anlamadan sağlıklı bir iletişim kurulamayacağını kabul etmeliyiz. Bu kadar çok anlaşılmak isterken karşımızdakini de anlamamız gerekiyor. Empati ile tanışmalı ve hayatımızın her alanında onu kullanmalıyız. Sadece ben diyen insanlar olmak.
Sağlıklı bireyler, sağlıklı toplumlarda yetişir. Sağlıklı toplumun oluşabilmesi için toplum içerisinde bireylerin sağlıklı ilişkiler kurabilmesi gerekir. Sağlıklı ilişkinin koşulu ise gerçek bir iletişimdir. Gerçekten iletişim kurabilmek için ise empatiye muhtacız.
Hepinize, içinizdekileri anlatabildiğiniz ve karşınızdakiler tarafından anlaşılabildiğiniz, sizlerin de karşınızdakileri anlayabildiğiniz bir dünya diliyorum.
Görüşmek üzere…