Küçük bir andı…
Duvarlardan bile kaçırırken,
O badem gözlerinde gördüğüm tek bir andı.
Uzak bir şehir kokusu taşıyan ürkekliğinle,
Soğuk havalarla eş, sanki üzerine ağırlaşmış kar taneleri düşmüş kirpiklerinle…
Dokunsam neler anlatacak sessizliğinle…
Öylece…
Küçücük bir andı gelişin.
Sen geldin.
Ellerinde suspusluğunla…
Omuzlarında yorgunluğunla…
Hiç yalnız olmadığını bil!..
Sevildiğini…
Ayrı şehirlerde aynı gökyüzünü izlemek gibidir bazen yaşamak.
Elinden tutulan yarım özlemler gibidir buluşmak…
Sen hep o minik kız çocuğu gibi bak!
Hep hatıralarda yaşayan…
Hatıralarına, hep güneşli kapılar aralayan…
















