Bu siteyi kullanarak Gizlilik Politikası'nı ve Kullanım Şartları'nı kabul etmiş olursunuz.
Kabul et
HayrendişHayrendişHayrendiş
  • Ana Sayfa
  • Hakkımızda
  • Yazarlar
  • Kategoriler
    • Aile
    • Araştırma
    • Bilim & Kurgu
    • Bilişim & Teknoloji
    • Biyografi
    • Sevgi & Aşk
    • Çeşitli Bilgiler
    • Çocuk
    • Denemeler
    • Edebiyat
      • Öyküler
      • Şiirler
      • Hatıralar
      • Mesajlar
      • Sözler
    • Eğitim
    • Felsefe
    • Finans
    • Genel
    • Gezi
    • Güncel
    • Günlük
    • Hayvanlar Alemi
    • Hukuk
    • İlahiyat
    • İş ve Meslek
    • Kişisel Gelişim
    • Kitap & Dergi
    • Kültür & Sanat
    • Maneviyat
    • Motivasyon
    • Müzik
    • Nostalji
    • Psikoloji
    • Sağlık
    • Sevgi & Aşk
    • Sosyoloji
    • Spor
    • Tarih
      • Tarihi Mekanlar
    • TV & Sinema
    • Yaşam
    • Yemek & Mutfak
  • Okuma Listem
    • Okuma Geçmişi
    • İlgi Alanları
  • İletişim
Arama
  • Hakkımızda
  • Künye
  • Yazarlar
  • Başvuru
  • Gizlilik politikası
  • İletişim
© 2024 Hayrendiş - Sitede yer alan makale, yazı ve şiirlerin tüm hakları yazarlarına ve Hayrendis.com'a aittir. Kaynak gösterilerek de olsa kullanılamaz. Web Tasarım: YD Web
Okunuyor: Son Yolculuk
Paylaş
Bildirimler Daha fazla göster
Yazı Tipi Yeniden BoyutlandırıcıAa
HayrendişHayrendiş
Yazı Tipi Yeniden BoyutlandırıcıAa
  • Hakkımızda
  • Künye
  • Yazarlar
  • Başvuru
  • Gizlilik politikası
  • İletişim
Arama
  • Ana Sayfa
  • Hakkımızda
  • Yazarlar
  • Kategoriler
    • Aile
    • Araştırma
    • Bilim & Kurgu
    • Bilişim & Teknoloji
    • Biyografi
    • Sevgi & Aşk
    • Çeşitli Bilgiler
    • Çocuk
    • Denemeler
    • Edebiyat
    • Eğitim
    • Felsefe
    • Finans
    • Genel
    • Gezi
    • Güncel
    • Günlük
    • Hayvanlar Alemi
    • Hukuk
    • İlahiyat
    • İş ve Meslek
    • Kişisel Gelişim
    • Kitap & Dergi
    • Kültür & Sanat
    • Maneviyat
    • Motivasyon
    • Müzik
    • Nostalji
    • Psikoloji
    • Sağlık
    • Sevgi & Aşk
    • Sosyoloji
    • Spor
    • Tarih
    • TV & Sinema
    • Yaşam
    • Yemek & Mutfak
  • Okuma Listem
    • Okuma Geçmişi
    • İlgi Alanları
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2024 Hayrendiş - Sitede yer alan makale, yazı ve şiirlerin tüm hakları yazarlarına ve Hayrendis.com'a aittir. Kaynak gösterilerek de olsa kullanılamaz. Web Tasarım: YD Web
Hayrendiş > Edebiyat > Öyküler > Son Yolculuk
Öyküler

Son Yolculuk

Gülcan Pınarbaşı
Gülcan Pınarbaşı
Yayınlanma 22 Temmuz 2024
1b Görüntüleme
Yorum yapılmamış
Paylaş
6 Dak. Okuma
Paylaş

Bu sabah deniz çarşaf gibi. Çok uzakta birkaç balıkçı teknesi ağlarını topluyor, yavaş ve özenli. Birazdan balıklarını balık hâlinde satıp evlerine, ailelerine bir kez daha kavuşmanın mutluluğuyla koşacak, sevdikleriyle güzel bir kahvaltı yapacaklar. Her sabah işe giderken kaçımız belki de akşama dönemeyeceğimizi düşünürüz ki? Balıkçılar, denizciler ve de onların eşleri çokça düşünür bunu bence. Çünkü denizin şakası yoktur. Aniden çıkan bir fırtına her şeyi alt üst edebilir. Sabah vedalaşılarak çıkılır evden ama akşama eve dönülemeyebilir.

Sahilde otururken kafamın içinde laf lafı açıyor işte böyle. Gerçi nerede olduğum fark etmez. Yalnız insan ne yapar? Kendiyle konuşur. Ben de öyle işte… Kahvaltı dedim değil mi az önce? Ah ah! Bir aile sofrasında kahvaltı etmeyeli kaç zaman oldu, artık sayamıyorum. Kahvaltıyı hep çok sevdim ben. Cemal Süreya’nın dediği gibi: “Kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı.” Tek başıma olsam da her sabah kendime güzel bir kahvaltı hazırlarım. İki dilim ekmeğimi kızartırım. Birinin üstüne tereyağı ve reçel sürerim, diğerini de kayısı kıvamında pişirdiğim yumurtamla yerim. Biraz da zeytin, peynir, salatalık ve domates oldu mu, değmeyin keyfime. Sonra da alırım kitabımı ve çayımı, doğru sahile. Sahilde biraz yürüyüş yapıp mis gibi iyot ve yosun kokusunu içime çekince, biraz da yorulunca kendime denizi en güzel göreninden bir bank seçerim ve güneş yükselene kadar orada oturur, kâh gelene geçene bakar, kâh kitabımı okurum. Bundan on yıl önce böyle bir hayatı hayal etmiştim. Gerçekten her şey bir hayalle başlıyor. Henüz çocukların büyüyüp evden ayrılmadığı, rahmetli kocamın hayatta olduğu zamanlardı. Tabii o zaman hayalim böyle yalnız yaşamak değildi. İki kişilikti. Fakat mukadderat. Ara sıra çocuklar da gelirler; hem denize girerler hem de torunlarla vakit geçirmiş oluruz diyordum. Yine geliyorlar ama artık babaları yok. Elden ne gelir. Takdir-i ilahi insana hiç tahmin etmediği şeyler yaşatıyor. İşte hâl böyle olunca, ben de bir odasını kütüphane ve çalışma odası yaptığım iki oda bir salon bu evde, bu sahil kasabasında belki de ömrümün son demlerini yaşıyorum.

Bu yaşa geldiğinde insan dönüp de geriye bakıyor sık sık. Birçok pişmanlıkla yüzleşiyor fakat artık çok geç olduğu gerçeği tokat gibi çarpıyor insanın suratına. Düşünmemeye çalışıyorum ben de. Hayatımın içinden mutlu anıları bir cımbızla tutar gibi özenle seçip ayıklıyor ve onlarla avunuyorum. Nasıl olsa geri dönmek mümkün değil o günlere. Bari bu günlerin kıymetini bileyim diyorum.

İş güç yok artık. Bütün günler, bütün geceler benim. Canım ne isterse onu yapıyorum. Geç kalkıyorum, saatlerce kitap okuyorum, ara sıra gazete alıyorum, istediğim zaman yemek yiyorum, istemezsem yemiyorum, meyveyle, kuru yemişle geçiştiriyorum. Sağlıklı besleniyorum, her gün az da olsa yürüyorum. Ara sıra yüzüyorum. Birkaç tane de arkadaşım var. Bazen de onlarla buluşuyoruz. Daha ne olsun? Her şey tam da hayal ettiğim gibi. Rahmetlinin olmaması hariç tabii.

Salı günü Hülya kahveye çağırdı. Ben de öğleden sonra sahil dönüşü uğradım. O en sevdiğim zarif fincanında yapmış yine kahveyi. Sohbet eşliğinde kahvemizi içtikten sonra bir de fal kapattık; anlarmışız gibi. İnandığımızdan değil canım, tövbe tövbe… Maksat gülelim eğlenelim. Birbirimizin fincanına bir şeyler uydurup gülüyoruz işte. Bazen yol görüyoruz fincanda, bazen de balık. İkimizin de yola gidecek ya da kısmeti çıkacak yaşta olmadığımızı bile bile… Eğleniyoruz işte böyle birbirimizi.

Geçen gün Hülya, “Haftaya benim kızla torunlar gelecek.” dedi. Ben de, “Bir gün bana getir, benim su böreğini çok sevmişlerdi, yine yapayım onlara. Hem canları sıkılmasın, bir değişiklik olsun.” dedim. Çok tatlı kızdır Aylin. Benim kızların arkadaşı. Birlikte büyüdüler. O da benim kızlar gibi üniversitede bulduğu biriyle evlenip gitti kocasının memleketine. Ah ah, sen doğur, besle, büyüt, okut; ondan sonra da ver gönder ellere. Eskiden komşu köye kız vermek istemezlerdi gurbet diye. Şimdikiler Fizan’a gidiyor. Bize de hasretlik düşüyor. Artık hayat böyle, herkes yerinde, sağ olsun da ne yapalım. Özlesek de iyiler, mutlular diye avunuyoruz.

İki gün önce “Perşembe günü sana geleceğiz.” diye aramıştı Hülya. Ben de sabah erkenden kalkıp su böreği için hamur yoğurdum. Hamurları bezeleyip dinlenmeye bıraktım. “Bir de kekle kısır yaptım mı tamam.” dedim içimden. Ortalığı biraz toparladıktan sonra böreği hazırlayıp fırına attım. Sonra da bulguru ıslatıp salata malzemelerini yıkadım. Kurumaları için bir bezin üstüne serdim. Tam kek hamurunu çırpıp da kek kalıbını çıkarmıştım ki dışarıdan bir selâ sesi duyulmaya başladı. Yine gitti biri dedim öteki aleme. Allah mekanını cennet eylesin. Dur bakayım kimmiş diyerek kulak kesildim. Tanıdık biri mi acaba derken selânın sonunda “Eskili mahallesinden Hülya Demir vefat etmiştir, cenazesi ikindi namazına müteakip kılınacak.” demez mi? Kek kalıbı elimden büyük bir gürültüyle yuvarlandı ve ben de olduğum yere yığılıp kaldım. Bir süre kendime gelmedim. Kaç yıllık arkadaşımdı Hülya. Ortaokuldan beri tanırım. Yok yok, olamaz. Hem az sonra bana geleceklerdi. Yanlış duymuşumdur kesin. Dur bir koşu evine gidip bakayım…

Bu Yazarın (Gülcan Pınarbaşı) Diğer İçerikleri:

Tüketim Çılgınlığı ve İsraf

Yazma Tutkusu

Sağlıklı Öğünler

İnternet Kullanımı ve Sosyal Medya

Dedem

ETİKETLER:Gülcan PınarbaşıGülcan Pınarbaşı öyküleriönerilenlerson yolculuk
Bu İçeriği Paylaş
Facebook Whatsapp Whatsapp Bağlantıyı kopyala Yazdır
Tepki Ver
Hayran2
Mutlu0
Üzgün0
Uykulu0
Sinirli0
Şaşkın0
Göz Kırp0
Avatar photo
YazanGülcan Pınarbaşı
Bağlantılar:
Yazar
Önceki İçerik Zaferin Rengi
Sonraki İçerik Köpek Duyuları
Yorum yapılmamış Yorum yapılmamış

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sosyal Medya

FacebookBeğen
XTakip Et
InstagramTakip Et
YoutubeAbone Ol

Yeni İçerikler

Çağımızın Hastalığı: Memnuniyetsizlik
Kenan Akkuş
Yaşam
15 Haziran 2025
5 Görüntüleme
Gidiyor
Mehmet Aras
Şiirler
15 Haziran 2025
7 Görüntüleme
Gölgesinde Büyüdüğüm Adam: Babam
Mesut Alan
Hatıralar
14 Haziran 2025
12 Görüntüleme
Reyting Uğruna
Nevbahar Baydar Avşar
Güncel
14 Haziran 2025
19 Görüntüleme
Psikopatım
Murat Tepeler
Psikoloji
14 Haziran 2025
21 Görüntüleme

En Çok Yorumlananlar

Minimalizm
Yaşam
Pilav
Hatıralar Öyküler
26 yorum
Aynanın Söylediği
Öyküler
26 yorum
Yorgunuz
Güncel
26 yorum
Her Şey Kendini Tanımakla Başlar
Öyküler
25 yorum

Bunları da beğenebilirsin

Psikoloji

Dikkat! Sen de Bir Aleksitimi Olabilirsin

1 Mart 2023
Edebiyat

Körler Ülkesinde Yazar Olmak

18 Mart 2024
Sağlık

Kurban Bayramında Nasıl Beslenmeliyiz?

10 Haziran 2024
Sağlık

Bel Çevresi Yağlanması Bize Neyi Anlatır?

19 Şubat 2025
//

Hayatın Lezzeti “Hayrendiş” Olmakta!

Kurumsal

  • Hakkımızda
  • Künye
  • Yazarlar
  • Başvuru
  • Gizlilik politikası
  • İletişim

Hızlı Menü

  • Tüm Gönderiler
  • Bugün Eklenenler
  • Okuma Listem
  • İlgi Alanları
HayrendişHayrendiş
Bizi takip edin
© 2024 Hayrendiş - Sitede yer alan makale, yazı ve şiirlerin tüm hakları yazarlarına ve Hayrendis.com'a aittir. Kaynak gösterilerek de olsa kullanılamaz. Web Tasarım: YD Web
  • Hakkımızda
  • Künye
  • Yazarlar
  • Başvuru
  • Gizlilik politikası
  • İletişim
Tekrar Hoş Geldiniz!

Hesabınıza giriş yapın

Username or Email Address
Password

Şifreni mi unuttun?