Tarih boyunca bu ay, Türk milletinin hafızasına hem kahramanlık hem de hüzün yüklü günler bırakmıştır.
Her Kasım, sanki semaların sessiz bir hatırlatmasıdır: “Bu toprakların bedeli ağırdır, bu göklerin özgürlüğü fedakârlıkla korunur.”
2021 yılı 30 Kasım tarihinde Azerbaycan’ın Karaheybet Eğitim Merkezi’nde yaşanan elim kazada 14 yiğit Azerbaycan pilotu sonsuzluğa kanat açtı. O gün Azerbaycan seması sanki için için inledi. Bu inilti bir ağıt değil, gökyüzünün fısıltısıydı: “Hoş geldiniz evlatlarım, artık bir daha ayrılmayacağız.”
Onların her biri yalnızca birer askerî pilot değildi. Onlar, vatanın havasını, sınırlarını, göklerini emanet alan semavî nöbetçilerdi. Göklerle sırdaş oldular ve bu sırdaşlık, onları sonsuzluğa uğurlayan son kanat çırpışlarında tamamlandı.
Karaheybet yalnızca bir kaza alanı olmadı; o gün, bir milletin semasında 14 yeni yıldız parladı.
Ve bu yıl, 2025 Kasım… Yine bir acı haber:
Azerbaycan’dan Türkiye’ye gelmek üzere havalanan C-130 tipi askerî kargo uçağı, 11 Kasım 2025 tarihinde Gürcistan-Azerbaycan sınırında düştü. Uçakta bulunan 20 Türk askeri, vatana kavuşmalarına ramak kala Gürcistan semasında ŞEHADETE yükseldi.
Yine Kasım, 13.11.2025…
Hırvatistan’da düşen Orman Genel Müdürlüğüne (OGM) ait yangın söndürme uçağının pilotu elim kazada ŞEHİT oldu. Yine gökyüzü, Türk evlatlarını bağrına bastı.
Bu üç acı — biri Azerbaycan’da, biri dört yıl sonra Gürcistan’da, diğeri Hırvatistan semasında yaşandı. Aynı acı, aynı ŞEHADET…
Azerbaycan ve Türkiye’nin kahraman oğulları, yıllardan sonra mavi semada buluştular. Sınırlar artık yoktu. Aynı vatan duası, aynı iman, aynı “Vatan sağ olsun!” nidası vardı.
Bu üç olay, üç ayrı tarihte gerçekleşse de bir tek milletin ŞEHADET destanının yeni sayfalarıdır.
ŞEHADET bizim inancımızda bir ayrılık değil, bir kavuşmadır; göğe, rahmete, ebedî dünyaya bir dönüş…
Bugün, 14 Azerbaycan pilotunun, 20 Türk askerinin ve 1 itfaiye pilotunun yeni adresi, cennet çiçekli odalarıdır. Ardında gözyaşı bıraktılar; ancak hem Azerbaycan’da hem Türkiye’de milyonların gönlünde taht kurdular. Onlar artık yalnız birer isim değil, birer simgedir — vatanın göklerdeki ebedî nöbetçileri.
ŞEHADETİNİZ kutlu olsun, milletimin yiğit evlatları.
Ruhunuz şad olsun, göklerin kutlu bekçileri.
Bir millet, iki devlet, tek ŞEHADET.
