Bunu ben de anlamış değilim.
Sorma nedenini.
Belki o kadar da değilim.
Hep bilinmezliğin esiriyim.
Aklına getir Züleyha’nın Yusuf’unu,
Zühre için Tahir’in sürgününü,
Gök kubbeyi delen Nesimi’nin çığlığını.
Ne olur, aklına getir
Ulaşılmamış sevgilerin senden yolculuğunu.
Nereye değsen, hangi yoldan geçsen
Dönüp duruyor karşımda bin yıllık gölgen.
Ahh, ne olurdu aklımı ayaklarınla ezip geçsen.
Ne olurdu bu ümitsiz yolcuya son bileti sen kessen.
Sen nesin, neyimsin?
Bunu bilmeden ölsem.


















