Katre

Sadi’ye sormuşlar. “İnsan nedir?” diye.

Sadi, “Yek Katre-i hunest ve hezar endişe.” şeklinde cevap vermiş. Yani; tek damla kan ve sayısız kaygı, endişe. Unutmayı başaramayan insanın gizemi buydu. Ömrünü endişe ile geçiren bir ruh ve bu yüzden de acı çeken.

Katre kelimesinin kökeni Arapça’dan gelir. Katre “Damla” demektir. Katre; SU DAMLASI. Kimine göre sıradan, önemsiz kimine göre zarif, nadide. Kimine göre ise azar azar birikerek çoğalan, küçümsenmeyecek bir nicelik.

Önemseyin.

Küçümsemeyin.

Allah isterse azlar çoğalır, dertler azalır, sen istersen çare bulursun, istemezsen bahane…

Önemlidir damla, önemlidir miktar. Önemsiz olsa atalarımız tarafından söylenir mi onca söz üzerine;

“Azı karar çoğu zarar.”

“Aza kanaat etmeyen çoğu bulamaz.”

“Az tamah çok ziyan getirir.”

“Az söyle çok dinle.”

“Azıcık aşım kaygısız başım.”

“Azı bilmeyen çoğu hiç bilmez.”

“Az veren candan, çok veren maldan.”

Yeryüzündeki bütün ızdıraplar aza kanaat etmemekten doğar. Bu yüzdendir ki, elindeki imkanlarla hayatın tadını çıkar. İmkanları senden fazla olanlarla kendini kıyaslayıp üzülme, senden noksan durumda olanları düşünerek haline şükret.
Şükür sızlanmamaktır. Hani Rabbimiz bildirmiş ya; “Eğer şükrederseniz size nimetimi artırırım.” (İbrahim Suresi, 7. Ayet)