Yaşam

Tarzın Yaşam Alanını Ne Kadar Yansıtıyor

0

Evimizi dekore ederken her birimiz farklı tarzlarımızla bunu evlerimize de yansıtıyoruz. Kimileri bunu dışa vurmakta çok daha net ve kararlı olsa da kimileri bu konuda bir rehbere ihtiyaç duyabiliyor. Bu noktada kendinizi, karakterinizi iyi tanımlamak ve sizi tam anlamıyla yansıtacak dekorasyon esintilerini keşfetmek işe başlamak için en doğru yol olacaktır. Orly Robinzon’un da dediği gibi, “Ruhu olan evler içlerinde yaşayanların karakterlerinden derin izler barındıranlardır.

Hadi o zaman farklı yaşam tarzları ve karakterlere göre nasıl bir ev dekorasyonu oluşturabileceğinize birlikte bakalım.

MİNİMALİSTLER

Minimalistler, çok eşyanın onları yorduğunu söyleyen, süsten ve şatafattan olabildiğince uzak kişilerdir. Ev dekorasyonunda da aynı sadeliği ve tevazuyu devam ettirmek isterler. Mies Der Van Rohe’nin ‘’az çoktur’’ felsefesini benimsemişlerdir. Bu tarzı daha çok içe dönük yaşam stilini benimsemiş Japon evlerinde rastlarız. Günümüzde ise Japon stili kimi zaman İskandinav tarzıyla, kimi zaman ise modern tarzlarla harmanlanarak minimalist dekorasyon olarak karşımıza çıkıyor. Obje, bitki, eşya kullanımında sıkı bir sınırlandırmaları vardır. Minik bir gardırop, yatak ile yatak odası mevzusunu kapatmak ya da yemek masası, koltuk ve minik bir orta sehpa ile oturma alanını bitirmek gibi. Onlar için geriye kalan boş alan hem ferahlık hem de özgürlüktür. Renklerde de sade seçimler yapar; gri, beyaz ve bejlere giderek evin sakin ruhunu devam ettirirler.

NATÜRALİSTLER

Çoğumuz doğanın mucizevi gücüne, güzelliğine, enerjisine hayran kalıp bolca vaktimizi doğada geçirmek istiyoruz. Natüralistler ise doğayı, doğal objeleri, geri dönüşümü mümkün olan eşyaları evlerine taşıyarak doğanın esintilerini evlerinde de yaşamak isterler. Sürdürülebilir kaynakları kullanarak; doğal, üzerinde oynanmamış nesneleri evlerine taşırlar. Deborah Rosenberg’in de dediği gibi “Yaşadığımız yer ruhumuzu yansıtmalı, içimizdeki iyiyi beslemeli ve gezegene zarar vermemeli” anlayışını benimserler. Ahşap, bambu, toprak saksılar, bolca bitkiler, mermer detaylar, keten, pamuk gibi kumaşlar sıkça kullanırlar. Vegan olan natüralistler ise bir tık daha ileriye taşıyarak deri, kürk, hayvansal herhangi bir eşyayı evlerinde bulundurmaktan kaçınırlar. Z kuşağının doğa, hayvanlar ve çevrekonularında farkındalıklarının ve bu konuda aktivistlerin de arttığını düşünürsek ilerleyen yıllarda vegan natüralistlerin ev dekorasyonunda trendleri belirleyebilecekleri tahminlerim dahilinde.

VINTAGE/RETRO SEVERLER

Rengi, deseni, 1960’lı yılların hippi tarzını hem hayatına hem evine yansıtmayı seven bu kişiler, birçoğumuzun bir araya getirmekten korktuğu renkleri, desenleri, objeleri yan yana getirip bir uyum yaratarak sizi şaşırtabilirler. Bazen uyumsuzluğun içinde bir uyum yaratırlar. Bit pazarı, eskiciler, bazen sokağa köşeye bırakılmış bir eşya onlar için değerlidir. Koleksiyonlarını sergileyebilecekleri geniş vitrin ya da kitaplıklar kullanırlar. Halılarından en ufak bir objesine kadar bir hikayesi vardır. Misafirlerine bu hikayeleri anlatmaktan keyif alan bu renkli kişilikler için nesneler eskidikçe anlam kazanır. Renkli koltuklar, desenli duvarlar ve halılar, vintage objeler, koleksiyonlar, tablolar onların olmazsa olmazıdır.

MODERNİSTLER

Eskiden ufak da olsa izler taşısalar da temel olarak günümüze eğilen, güncel çalışmaları takip etmeyi ve bunu hayatına uygulamayı da seven kişilerdir. Çağdaş sanat eserlerini sıkça evine taşır. Daha çok klasik renk yelpazesini evinde tercih eder. Siyah, beyaz, gri, bej gibi. Günümüzde vitrinlerde yerini almış obje ve eşyalar dikkatlerini çeker. Geometrik şekilli objeler, tavandan masaya kadar aydınlatmalar, rahat ve moderni iç içe geçirmiş koltuklar, cam bir orta sehpa, ahşap eskitme sandalyeler ve detaylar. Baktığınızda ahşapta dahi daha küllü renklere gittiklerini canlı renklerden olabildiğince kaçındıklarını görebilirsiniz. İlgiyi bir sanat eserine ya da ikonikleşmiş bir objeye vermeyi severler. Günümüzde teddy koltuk seçimleri, küre ahşap ayaklı orta sehpalar, asimetrik obje ve vazolar modernist tarzda sıkça rastladıklarımız arasında.

TEKNOLOJİK TASARIMLARDAN VAZGEÇEMEYENLER

Teknolojiyi hayatının her alanında kullanmayı severken evinde de konfor ve teknolojiyi bir araya getirmeyi tercih eden bu kişiler için evin olmazsa olmazı kolay ulaşabilmeyi daim kılmaktır. Hayatlarını kolaylaştırmak adına evlerinde birçok akıllı sisteme yer açarlar. Duşta müzik sistemi, sesle komuta edilebilen beyaz ev eşyaları, tek dokunuşla açılan perde sistemleri, her yere yerleştirilmiş güvenlik sistemleri gibi. Modernist tarza teknolojinin eklenmesi de diyebiliriz. Görünüş itibariyle birbirlerine oldukça benzerler. Benim içlerinde en uzak olduğum ama her gördüğümde ise şaşkınlık ile baktığım bu evler diğer tüm anlattıklarımın aksine geniş bir bütçe gerektirir. Yaşamlarımızı, hayata bakışımızı eve yansıtmak bizi daha konforlu ve daha biz hissettiren önemli faktörlerden biri. Durum böyleyken bu konudan bahsetmek ve rehberlik isteyenlere ya da bu konuda kafası karışık olanlara bu yazı iyi gelecektir.

Sağlık ve huzurla kalın. 🙂

Seda Parlakyıldız

Çocukluğa Özlem

Sonraki makale

Yazarın Diğer Yazıları

Yorum

Yorum yapın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Daha Fazla Yaşam