Bu siteyi kullanarak Gizlilik Politikası'nı ve Kullanım Şartları'nı kabul etmiş olursunuz.
Kabul et
HayrendişHayrendişHayrendiş
  • Ana Sayfa
  • Hakkımızda
  • Yazarlar
  • Kategoriler
    • Aile
    • Araştırma
    • Bilim & Kurgu
    • Bilişim & Teknoloji
    • Biyografi
    • Sevgi & Aşk
    • Çeşitli Bilgiler
    • Çocuk
    • Denemeler
    • Edebiyat
      • Öyküler
      • Şiirler
      • Hatıralar
      • Mesajlar
      • Sözler
    • Eğitim
    • Felsefe
    • Finans
    • Genel
    • Gezi
    • Güncel
    • Günlük
    • Hayvanlar Alemi
    • Hukuk
    • İlahiyat
    • İş ve Meslek
    • Kişisel Gelişim
    • Kitap & Dergi
    • Kültür & Sanat
    • Maneviyat
    • Motivasyon
    • Müzik
    • Nostalji
    • Psikoloji
    • Sağlık
    • Sevgi & Aşk
    • Sosyoloji
    • Spor
    • Tarih
      • Tarihi Mekanlar
    • TV & Sinema
    • Yaşam
    • Yemek & Mutfak
  • Okuma Listem
    • Okuma Geçmişi
    • İlgi Alanları
  • İletişim
Arama
  • Hakkımızda
  • Künye
  • Yazarlar
  • Başvuru
  • Gizlilik politikası
  • İletişim
© 2024 Hayrendiş - Sitede yer alan makale, yazı ve şiirlerin tüm hakları yazarlarına ve Hayrendis.com'a aittir. Kaynak gösterilerek de olsa kullanılamaz. Web Tasarım: YD Web
Okunuyor: Bayramlık Hüzünler
Paylaş
Bildirimler Daha fazla göster
Yazı Tipi Yeniden BoyutlandırıcıAa
HayrendişHayrendiş
Yazı Tipi Yeniden BoyutlandırıcıAa
  • Hakkımızda
  • Künye
  • Yazarlar
  • Başvuru
  • Gizlilik politikası
  • İletişim
Arama
  • Ana Sayfa
  • Hakkımızda
  • Yazarlar
  • Kategoriler
    • Aile
    • Araştırma
    • Bilim & Kurgu
    • Bilişim & Teknoloji
    • Biyografi
    • Sevgi & Aşk
    • Çeşitli Bilgiler
    • Çocuk
    • Denemeler
    • Edebiyat
    • Eğitim
    • Felsefe
    • Finans
    • Genel
    • Gezi
    • Güncel
    • Günlük
    • Hayvanlar Alemi
    • Hukuk
    • İlahiyat
    • İş ve Meslek
    • Kişisel Gelişim
    • Kitap & Dergi
    • Kültür & Sanat
    • Maneviyat
    • Motivasyon
    • Müzik
    • Nostalji
    • Psikoloji
    • Sağlık
    • Sevgi & Aşk
    • Sosyoloji
    • Spor
    • Tarih
    • TV & Sinema
    • Yaşam
    • Yemek & Mutfak
  • Okuma Listem
    • Okuma Geçmişi
    • İlgi Alanları
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2024 Hayrendiş - Sitede yer alan makale, yazı ve şiirlerin tüm hakları yazarlarına ve Hayrendis.com'a aittir. Kaynak gösterilerek de olsa kullanılamaz. Web Tasarım: YD Web
Hayrendiş > Edebiyat > Bayramlık Hüzünler
Edebiyat

Bayramlık Hüzünler

Dilek Erdem
Dilek Erdem
Yayınlanma 19 Mart 2025
146 Görüntüleme
Yorum yapılmamış
Paylaş
5 Dak. Okuma
Paylaş

Fırfırlı eteğini savurarak gezinen kız çocukları, erkek pantolonu ve gömleği giymiş küçük delikanlılar…

Bayram geldiğinde sokaklar küçük hanımefendi ve küçük beylerle şenlenir; daha öğlen vakti olmadan da kızlar seksek oynarken, erkek çocukları maç yaparken dağılır bütün şekil şemailleri.

Sokak satıcıları bayrama özel cicili bicili (nişastalı minicik kaplarda satılan pelte-puding kıvamında bir yiyecek), Osmanlı macunu, pamuk şeker, balon satıcıları, çocukların topladıkları harçlıkları annelerden evvel kapma derdindeler. Geçmiş zaman.

Yaşlılar tarihleri akıllarında tutamadıklarında, bir hadiseyi anlatacaklarsa böyle başlardı söze: “Geçmiş zaman.” Yaşlanmadımsa da tarihlerle de aram iyi olmadı hiç. Ama konu bu değil, konu bayram.

Artarak gönlümün aydınlığı her saniyede
Bir mehâbetli sabah oldu Süleymâniye’de.
Kendi gök kubbemiz altında bu bayram saati,
Dokuz asrında bütün halkı, bütün memleketi.

Süleymaniye’de kıldım bayram namazını. Kimseleri tanımıyorum ama musafaha ettim cümle din kardeşimle. Acılarımı bilmeyen, derdime ilaç olmamış orsalarda kardeşlerim onlar.

Her bayram saatinde buluşan onca asırlarca kaynaşan insanların ayrışmasından duyduğum hüzün baki kalacak, Gök kubbede kalan ezan gibi.

Hayatta en çok ne isterdin deseler, birinin bana inanması derdim. Gözlerime bakması ve beni dinlemesi. “Seni anlıyorum” demesi. Yürüyorum, dilimde Yahya Kemal’in dizeleri:

Ulu mâbed! Seni ancak bu sabah anlıyorum;
Ben de bir vârisin olmakla bugün mağrûrum;
Bir zaman hendeseden âbide zannettimdi;
Kubben altında bu cumhûra bakarken şimdi,
Senelerden beri rüyâda görüp özlediğim
Cedlerin mağfiret iklîmine girmiş gibiyim.
Dili bir, gönlü bir, îmânî bir insan yığını
Görüyor varlığının bir yere toplandığını;

Her kıtasını ezbere bildiğim ender şiirlerden olan bu şiiri okuya okuya geçtim bayram müjdesiyle çiylenen yüzlerin arasından.

Daha serin sabahlar ve insanlar artık. Daha uzak birbirine. Şekerlemeler çok renkli ve çeşit bol. Yine de mahalle bakkalındaki akide şekerlerini özlüyorum.

Anneme gitmem lazım. Ne yüzle bilmiyorum. Fatih’in ara sokaklarında yolu bile isteyerek uzatarak geziniyorum. Beni gördüğüne şaşıracak. Üzülecek belki. Kovacak hatta.

İzlenip izlenmediğimi kontrol ediyorum. Bayram günü izlemeyin beni, ne olur! Annemi göreyim. Uzaktan da olsa. Kendi evimin ziline basıp kaçmayı düşünüyorum. Annem açmazsa kapıyı, bu plan işe yaramaz.

Çocukken saklambaç oynarken gizlendiğim ıhlamur ağacına yaslıyorum başımı. Başıma uzanacak ve aylardır okşanmayan saçlarımı sevecek gibi geliyor sarı domura durmuş dalları. Mis gibi kokuyor, ılık rüzgâr estikçe. Uyumak istiyorum burada. Bu durduğum ve dayandığım ıhlamur ağacının altında.

Babam geliyor. Kapıyı çalıyor. Açan annem.

Okul dönüşü kapı açmaları düşüyor aklıma. Ah be kadın, neden inanmadın ki bana? Neden?

Ben masumum, iftiraya uğradım. Teslim olsam sağ komayacaklar belki. Salih Mirzabeyoğlu’na çok eziyet etmişler. Şu az evvel ellerinden tutup salavat okuduğum insanlar bildiler mi Salih’in ne yaşadığını? Benim masum olduğumu biliyorlar mı?

Süleymaniye’de başlayan bir bayram sabahı, Fatih’in sırlı sokaklarından yürüyorum. Yürümek sır. Sokaklar sır. Hanelerde sırlar.

Eminönü’ne geçtim. Güvercinlerin arasından yürüdüm, uçurdum onları. Yeriniz gökler sizin, uçun hadi.

Şu dünyaları sığdırdığım halde bir yerlere sığdıramadığım yüreğimi ne yapsam?

Kuşlara yem veren kadın. Kuş dili konuşur gibi mırıl mırıl. Öteberi aldı satıcılardan. Şeker, lokum filan.

Arkasındayım. Onunla geziniyorum hediyelik eşyalar arasında.

Kadın, kuşlara yem vermek için vakit ayırdığına göre iyi biriydi. Bundan bana neydi, evet. Ama…

Karşı dağlarda tutuşmuş gibi gül bahçeleri,
Koyu bir kırmızılık gökten ayırmakta yeri.
Gökte top sesleri var, belli, derinden derine;
Belki yüzlerce şehir sesleniyor birbirine.
Çok yakından mı bu sesler, çok uzaklardan mı?
Üsküdar’dan mı? Hisar’dan mı? Kavaklar’dan mı?

Üsküdar’a giden vapurun önündeyim. Çünkü o kadın da burada. Evet, az dertsizmiş sanki başım, derde ihtiyacım var, evet.

Vapurdayım. Uzaklara bakan kadın martılara simit veriyor şu an.

Martı olsam. Utanıyorum. Ah be!

Atlamayım, belki şu mavi sulara. Kaybolmalıyım. Üsküdar’a varmadan. Martı olsam.

Vapur limana yanaştı. Kadın yanımdan geçerken döndü, selam verdi.

“Hayırlı bayramlar, tanışıyor muyuz?”

Sol tarafa bakıyorum. İki yakayı bir araya getiren köprüye dalıyor gözlerim. Sağ yönümde küskün kız kulesi. Ağlamaklı, biraz öfke, biraz acı buhurdanı gözlerim.

Gözlerimle yeri yokluyorum. İneceğim aşağılara bir boşluk bulsam.

“Hayır” diyebiliyorum en nihayet. “Tanışmıyoruz.”

Aslında, bu dünyadan tanıdık değiliz, belki GaluBela’dan. Bu son cümlemi içimden söylediğim için duymadı beni.

Mütebessim bir selam veriyor tekrar başıyla. Kadın iniyor vapurdan. İnsanların akıp gittiği yöne değil, başka bir yöne gidiyor.

Ulu mâbedde karıştım vatanın birliğine.
Çok şükür Allaha, gördüm, bu saatlerde yine
Yaşayanlarla beraber bulunan ervâhı.

Yürüyorum Mihrimah Sultan camiine doğru. Dilimde bir şiirin son mısraı:

“Doludur gönlüm ışıklarla bu bayram sabahı.”

Sakallarıma gidiyor ellerim. Vakit öğle ezanı. Değişen ne çok şey var. Uzayan sakallarım, kısalan hayallerim. İki simit alıyorum namaz çıkışında. Biri bana, biri de martılara.

Bu Yazarın (Dilek Erdem) Diğer İçerikleri:

St. Basil Katedrali

Alışmanın Laneti

Unutkanlık Maskesi

Mücella Hanım

Mucizeler Meydanı

ETİKETLER:bayramDilek ErdemDilek Erdem yazıları
Bu İçeriği Paylaş
Facebook Whatsapp Whatsapp Bağlantıyı kopyala Yazdır
Tepki Ver
Hayran0
Mutlu0
Üzgün0
Uykulu0
Sinirli0
Şaşkın0
Göz Kırp0
Avatar photo
YazanDilek Erdem
Bağlantılar:
Eğitmen / Yazar
Önceki İçerik Beslenme ve Psikoloji
Sonraki İçerik Gölgelerin Fısıltısı
Yorum yapılmamış Yorum yapılmamış

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sosyal Medya

FacebookBeğen
XTakip Et
InstagramTakip Et
YoutubeAbone Ol

Yeni İçerikler

Bir Asil Cevher
Banu Yurtsever
Maneviyat
15 Haziran 2025
19 Görüntüleme
Çağımızın Hastalığı: Memnuniyetsizlik
Kenan Akkuş
Yaşam
15 Haziran 2025
20 Görüntüleme
Gidiyor
Mehmet Aras
Şiirler
15 Haziran 2025
21 Görüntüleme
Gölgesinde Büyüdüğüm Adam: Babam
Mesut Alan
Hatıralar
14 Haziran 2025
30 Görüntüleme
Reyting Uğruna
Nevbahar Baydar Avşar
Güncel
14 Haziran 2025
28 Görüntüleme

En Çok Yorumlananlar

Minimalizm
Yaşam
Pilav
Hatıralar Öyküler
26 yorum
Aynanın Söylediği
Öyküler
26 yorum
Yorgunuz
Güncel
26 yorum
Her Şey Kendini Tanımakla Başlar
Öyküler
25 yorum

Bunları da beğenebilirsin

Öyküler

Kanayan

25 Haziran 2022
Hatıralar

Asa

21 Eylül 2024
Şiirler

Bahtı Yazan

17 Şubat 2023
Şiirler

Küçük Bir Valiz

26 Temmuz 2024
//

Hayatın Lezzeti “Hayrendiş” Olmakta!

Kurumsal

  • Hakkımızda
  • Künye
  • Yazarlar
  • Başvuru
  • Gizlilik politikası
  • İletişim

Hızlı Menü

  • Tüm Gönderiler
  • Bugün Eklenenler
  • Okuma Listem
  • İlgi Alanları
HayrendişHayrendiş
Bizi takip edin
© 2024 Hayrendiş - Sitede yer alan makale, yazı ve şiirlerin tüm hakları yazarlarına ve Hayrendis.com'a aittir. Kaynak gösterilerek de olsa kullanılamaz. Web Tasarım: YD Web
  • Hakkımızda
  • Künye
  • Yazarlar
  • Başvuru
  • Gizlilik politikası
  • İletişim
Tekrar Hoş Geldiniz!

Hesabınıza giriş yapın

Username or Email Address
Password

Şifreni mi unuttun?