Ülkemiz zor zamanlardan geçiyor. Türk halkının örf ve adetlerine uygun olmayan davranışlar artık sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. Gerek teknolojinin ilerlemesi, gerekse toplumun yozlaşması ile ahlak sorunu ortaya çıkmıştır.
Farklı ülkelerin halklarıyla fazla kaynaşarak, kültür yozlaşması yaşamaktayız ve bu durum, kendi ahlaki sorumluluklarımızdan kaçmamıza neden olmaktadır.
Eskiden sigara içen bir kişinin en az 40’lı yaşlarda olması beklenirken, bugün ilkokul öğrencileri okul köşelerinde sigara gibi zararlı alışkanlıkların pençesine düşmektedir. Küçük kız çocukları fuhuş illetine sürüklenirken, erkek çocukları madde bağımlılığına yönlendirilmekte ve böylece Türk aile yapısı büyük zarar görmektedir.
Araştırmalara göre sigara içme yaşı 10’a kadar düşmüş durumdadır. Lise öğrencileri arasında alkol ve uyuşturucu kullanımı artmakta ve bu durum, bizleri derinden etkilemektedir.
AB kriterleri uğruna birçok ahlaki sorumluluğumuzdan vazgeçtik. Avrupa sevdasıyla değerlerimiz sarsıldı. Kültürümüz hiçe sayılarak “Frenkleşme” yoluna girildi. Kendi doğu kültürümüzden uzaklaşıp, batının ahlaki çöküntülerini benimsemeye başladık. Bu durumu da “modernleşme” adı altında kendimizi kandırarak meşrulaştırıyoruz. Bu anlayış, bizleri komşuluk, dostluk ve aile kavramlarından uzaklaştırarak maddiyata yönlendiriyor.
Özenti ise sağlıklı bir şekilde yapılmıyor. Fen bilimlerine değil de geçici moda akımlarına ayak uydurmaya çalışıyoruz. Büyüklerimize kısaltılmış isimlerle hitap etmeye başladık. Çocuklarımızla aile ilişkisi kurmak yerine, “kanka” gibi anlamsız kelimelerle kardeşlik kavramını zedeliyoruz.
Akraba ilişkilerini bile sapkın düşüncelere konu ederek toplumun ahlaki sınırlarını zorluyoruz. Kötü şeyleri konuşarak, insanların zihinlerine kötülüğü yerleştiriyoruz. Dürüstlük gibi temel kavramların içini boşaltarak, ciddi bir ahlak sorunu yaşıyoruz.
Bugün ülkemizde hapishanelerin neden tam kapasite dolu olduğunu anlamakta zorlanmıyoruz. Cezaevi, artık sadece bir ıslah yeri değil; zarar veren bireylerin topluma zarar vermemesi için tutulduğu bir alan hâline geldi.
Her gün tecavüz, gasp, hırsızlık, cinayet ve rüşvet suçlarından insanlar hapse giriyor. Ancak bu suçların temelinde neyin yattığı hâlâ göz ardı ediliyor: Ahlak sorunu. Ahlaki çöküş.
Bize gerekli olan, Kur’an ahlâkıdır. Ancak onun kriterleri ile doğru yolda ilerleyebiliriz.