Bu siteyi kullanarak Gizlilik Politikası'nı ve Kullanım Şartları'nı kabul etmiş olursunuz.
Kabul et
HayrendişHayrendişHayrendiş
  • Ana Sayfa
  • Hakkımızda
  • Yazarlar
  • Kategoriler
    • Aile
    • Araştırma
    • Bilim & Kurgu
    • Bilişim & Teknoloji
    • Biyografi
    • Sevgi & Aşk
    • Çeşitli Bilgiler
    • Çocuk
    • Denemeler
    • Edebiyat
      • Öyküler
      • Şiirler
      • Hatıralar
      • Mesajlar
      • Sözler
    • Eğitim
    • Felsefe
    • Finans
    • Genel
    • Gezi
    • Güncel
    • Günlük
    • Hayvanlar Alemi
    • Hukuk
    • İlahiyat
    • İş ve Meslek
    • Kişisel Gelişim
    • Kitap & Dergi
    • Kültür & Sanat
    • Maneviyat
    • Motivasyon
    • Müzik
    • Nostalji
    • Psikoloji
    • Sağlık
    • Sevgi & Aşk
    • Sosyoloji
    • Spor
    • Tarih
      • Tarihi Mekanlar
    • TV & Sinema
    • Yaşam
    • Yemek & Mutfak
  • Okuma Listem
    • Okuma Geçmişi
    • İlgi Alanları
  • İletişim
Arama
  • Hakkımızda
  • Künye
  • Yazarlar
  • Başvuru
  • Gizlilik politikası
  • İletişim
© 2024 Hayrendiş - Sitede yer alan makale, yazı ve şiirlerin tüm hakları yazarlarına ve Hayrendis.com'a aittir. Kaynak gösterilerek de olsa kullanılamaz. Web Tasarım: YD Web
Okunuyor: Hayat Lunapark Değilmiş
Paylaş
Bildirimler Daha fazla göster
Yazı Tipi Yeniden BoyutlandırıcıAa
HayrendişHayrendiş
Yazı Tipi Yeniden BoyutlandırıcıAa
  • Hakkımızda
  • Künye
  • Yazarlar
  • Başvuru
  • Gizlilik politikası
  • İletişim
Arama
  • Ana Sayfa
  • Hakkımızda
  • Yazarlar
  • Kategoriler
    • Aile
    • Araştırma
    • Bilim & Kurgu
    • Bilişim & Teknoloji
    • Biyografi
    • Sevgi & Aşk
    • Çeşitli Bilgiler
    • Çocuk
    • Denemeler
    • Edebiyat
    • Eğitim
    • Felsefe
    • Finans
    • Genel
    • Gezi
    • Güncel
    • Günlük
    • Hayvanlar Alemi
    • Hukuk
    • İlahiyat
    • İş ve Meslek
    • Kişisel Gelişim
    • Kitap & Dergi
    • Kültür & Sanat
    • Maneviyat
    • Motivasyon
    • Müzik
    • Nostalji
    • Psikoloji
    • Sağlık
    • Sevgi & Aşk
    • Sosyoloji
    • Spor
    • Tarih
    • TV & Sinema
    • Yaşam
    • Yemek & Mutfak
  • Okuma Listem
    • Okuma Geçmişi
    • İlgi Alanları
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2024 Hayrendiş - Sitede yer alan makale, yazı ve şiirlerin tüm hakları yazarlarına ve Hayrendis.com'a aittir. Kaynak gösterilerek de olsa kullanılamaz. Web Tasarım: YD Web
Hayrendiş > Edebiyat > Hatıralar > Hayat Lunapark Değilmiş
Hatıralar

Hayat Lunapark Değilmiş

Çınare Nasibova
Çınare Nasibova
Yayınlanma 16 Haziran 2023
513 Görüntüleme
Yorum yapılmamış
Paylaş
6 Dak. Okuma
Paylaş

Soluksuz yürürken yolları ayaklarımın ve beynimin bağımsızlığıyla savaşıyorum yol boyu, aklım geçmişe dönmek istese de, ayaklarım gelecekle yüzleşmemi istiyor gibi kararlı atıyor adımlarını. Kafam kadar karışık çantamdan kabloları birbirine dolanmış kulaklığımı arıyordum ki, bineceğim otobüs önümden geçip giderken fark ettim hemen arkasından el sallayarak koşuyorum beni fark etsin diye. Sonunda durdu nefes nefese kalsam da binmiş olmanın mutluğu vardı yüzüm de. ”Bu kadar hevesli miydim gerçekten gerçeklerle yüzleşmeye?” kendime sorduğum bu soru canımı yakmıştı. İneceğim durağa geldiğimde kalabalığın içinden sıyrılarak hastanenin yolunu tuttum. Koridorlarının soğuk ve bakımsız yüzünü görmekten çekiniyor olsam da, ayaklarım o kapıdan girdi artık içeri. Koridorlar insan kaynıyor, oysa dışarıda herkes sağlıklı görünüyordu. Bu hastane bambaşka bir dünya, başka alem, içeri girip onlarla içli dışlı olunca anlıyor insan. ”Oysa” dedim kendi kendime, ”Hani hastane kokusunda duramazdın, hani doktorlardan korkardın, hani o hastaneye adım atman diyen kız?” gülümsedim. Öyle olmuyormuş işte, insan mecbur kalınca her zorluğa katlanıyor. İstese de istemese de omuzlarına verilen yükle yıkılmadan yürüyebiliyor, buna mecbur bırakılabiliyormuş. Sıra numarasını alıp oturdum boş bulduğum bir sandalyeye, doktorun kapısının üstündeki televizyondan adımın çıkmasını ve muayyene için içeri girmeyi bekliyorum. Yanımda yaşlı bir teyze ve oğlu oturuyor, aralarında konuşuyorlarken kulak misafiri oldum. ”İşim gücüm var anne ben bu kadar bekleyemem çok kişi var daha nasıl yapsak?” dedi. Teyze oğluna dönerek,

”Sen bekleme oğlum git, bitince ararım, gelip alırsın beni” dedi. Oğlu tek kelime etmeden yerinden kalkarak uzaklaştı oradan. Teyze ağlamaya başladı o sırada, tek kalmanın ağırlığında ezildiğini hissedince kendimi tutamadım, oğlunun arkasından gidip kapıdan çıkarken tutum kolundan.

”Bir dakika” dedim. Şaşkın ve kızarmış gözleriyle baktı yüzüme.

”Anneniz içeride ağlıyor, onu nasıl tek bırakırsınız. Yaşlı başlı kadın, nasıl bir vicdan bu, nasıl bir sorumsuzluk, ya doktor ona kötü bi..” diye devam edecektim ki kolunu sertçe elimden çekerek yüksek ses tonuyla,

”Sana ne! Sen kimsin? İçeride oturan benim annem, sana ne oluyor?” deyince buzlukta donmuş su gibi kas katı kesildim. Haklıydı, üstüme vazife değildi. Tek kelime bile etmeme izin vermeden kaçar adımla uzaklaştı. Elimdeki sıra numarasına takılı gözlerimle bekleme salonuna döndüm. Yaşlı kadın hala ağlıyordu, oğlunu döndüremediğim için kedime kızıyordum içimden. Ama belki de oğlunun çıkış yolu buydu kaçmak, ben kaçamadığım için mi onun da kaçmasını istemedim diye de kendimi sorguladım o sırada. ”Ben asla böyle olmayacağım, ne olursa olsun, sonuç ne çıkarsa çıksın” diye düşüncelerden geçerken dev televizyonda görünce sıramı doktorun odasına doğru adımlarımı attım. Adımlarım kendinden emindi, içim huzurlu huzursuzluk arası gel gitliyken girdim içeri.

”Hoş geldin kızım” dedi doktor.

Sesim pek de kendinden emin olamamakla birlikte, ”Hoş buldum hocam.”

”Otur lütfen, söyleyeceklerimi iyi dinle ama, pek iyi haberlerim yok.”

Doktorun bu söyledikleri bile yetmişti gözlerim için, yaşları dindirmeye mi çalışsam yoksa içimdeki huzursuzlukla mı boğuşsam, kendimi dışarı atmamak için mi dirensem bilemeden girdi söze doktor.

”Baban 4cü evre kanser kurtarılması çok zor tedavisi maliyetli..” diye devam ederken kalktım oturduğum yerden, sandalyeden. Dikenler batıyor gibi hissediyordum, şimdi ise ayaklarımın üzerinde gövdemi tutamıyordum. Kötü olduğumu görünce sustu doktor, sustu dünya, sustu dilim tek soru dahi soramadan çıktım odadan bende yaşlı teyzenin oğlu gibi kaçıyordum ne farkım kaldı şimdi ondan? Hiç.

İnsan bazen kaçar ya gerçeklerden, görmek, duymak, istemez. Ben de kaçtım, ama en fazla hastane bahçesine çıkabildim, derin bir nefes almak istedim, ama nefesim de ağır geldi bedenime.

Yükümün ağırlığı omuzlarımı aşağı çekiyordu, dizlerimi kırıp, çaresizlik ele geçirmek istiyordu. Öyle de oldu, yenilen ben oldum.

Babama kızdım, sonra doktora, kendime, yaradana, hayata, her şeye kızdım. Böyle olmamalıydı hayalimde bu acı sahne yoktu. ”Neyle sınıyorsun beni Allah’ım” diye bağırmak istedim, ama yapamadım. İçimde patladı ses parçacıkları, bütün bedenimi paramparça etti. Yaralı şekilde kalktım diz çöktüğüm buz gibi kaldırımdan. İçimde unutulmaya yüz tutmuş gücümü toplamaya çalıştım, ne kadar topladığımı veya toplayamadığımı bilmiyorum. İnsanların garip bakışlarını umursamadan yürüyorum evime. Hani kötü bir şey yaşarsın da kendini toplamak için, bütün kötülüklerden arınmak için her şeyi dışarda bırakıp evinin kapısını kapatıp huzur bulursun ya, onu yapmak için gidiyordum evime, ama bu sefer başkaydı, bu sefer evimin içine düşmüştü ateş. Bütün çatıyı sarmış, bütün ailemi içine almıştı, kurtuluşumuz yoktu. Çocukluğum durdu gözümün önünde, babamın küçük, nazlı kızıyken her şey ne kadar da toz pembeymiş. O küçük kızın derdi kendisi gibi küçükmüş. Yeni oyuncak için ağlamalarım ne yavanmış, annemin arkadaşlarımın yanına göndermediğinde ondan nefret etmen ne acımazsızmış. İstemediğim bir şey olunca ağlayıp, inat edip istediğim şeyi yaptırana kadar onları bezdirmem ne saçmaymış.

Parka babamın omzunda gidemediğim gün büyüdüğümü düşünmüştüm, oysa ben hep o küçük kızmışım. Hayat lunapark değilmiş, bugün büyüdüğümde anladım.

Bu Yazarın (Çınare Nasibova) Diğer İçerikleri:

İletişimsizlik

Sirk

Sessiz Köşk

ETİKETLER:Çınare Nasibovahayatönerilenler
Bu İçeriği Paylaş
Facebook Whatsapp Whatsapp Bağlantıyı kopyala Yazdır
Tepki Ver
Hayran0
Mutlu0
Üzgün0
Uykulu0
Sinirli0
Şaşkın0
Göz Kırp0
Avatar photo
YazanÇınare Nasibova
Bağlantılar:
Yazar
Önceki İçerik İşaretler
Sonraki İçerik Çağrı
Yorum yapılmamış Yorum yapılmamış

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sosyal Medya

FacebookBeğen
XTakip Et
InstagramTakip Et
YoutubeAbone Ol

Yeni İçerikler

Batan Güneş
Gülay Alçe
Öyküler
18 Mayıs 2025
37 Görüntüleme
Kedilerde Gizli Tehlike: Feline Lower Urinary Tract Disease (FLUTD)
Ruken Yaşar
Hayvanlar Alemi
18 Mayıs 2025
36 Görüntüleme
Gölgemdeki Yansıma
Berra Gülcemal
Felsefe Kişisel Gelişim
18 Mayıs 2025
28 Görüntüleme
Sen Eski Bir Hatırasın
Zeki Çam
Şiirler
18 Mayıs 2025
32 Görüntüleme
Gaslighting Nedir, İlişkilere Etkisi ve Nasıl Başa Çıkılır?
Elif Mestan
Psikoloji
17 Mayıs 2025
36 Görüntüleme

En Çok Yorumlananlar

Minimalizm
Yaşam
Pilav
Hatıralar Öyküler
26 yorum
Aynanın Söylediği
Öyküler
26 yorum
Yorgunuz
Güncel
26 yorum
Her Şey Kendini Tanımakla Başlar
Öyküler
25 yorum

Bunları da beğenebilirsin

İlahiyat

Şirk

11 Ocak 2024
Öyküler

Geçmişin İzinde

4 Nisan 2025
NostaljiYaşam

İçimdeki Şeker Tadında Olan Çocuk

12 Nisan 2024
Şiirler

Niye

22 Aralık 2023
//

Hayatın Lezzeti “Hayrendiş” Olmakta!

Kurumsal

  • Hakkımızda
  • Künye
  • Yazarlar
  • Başvuru
  • Gizlilik politikası
  • İletişim

Hızlı Menü

  • Tüm Gönderiler
  • Bugün Eklenenler
  • Okuma Listem
  • İlgi Alanları
HayrendişHayrendiş
Bizi takip edin
© 2024 Hayrendiş - Sitede yer alan makale, yazı ve şiirlerin tüm hakları yazarlarına ve Hayrendis.com'a aittir. Kaynak gösterilerek de olsa kullanılamaz. Web Tasarım: YD Web
  • Hakkımızda
  • Künye
  • Yazarlar
  • Başvuru
  • Gizlilik politikası
  • İletişim
Tekrar Hoş Geldiniz!

Hesabınıza giriş yapın

Username or Email Address
Password

Şifreni mi unuttun?