Türk Ceza Kanunu madde 80, suçun özel kast veya saik olan özel kast unsuru, der ki; “zorla çalıştırmak, hizmet ettirmek, fuhuş yaptırmak veya esarete tabi kılmak ya da vücut organlarının verilmesini sağlamak maksadıyla” kişinin alıkonulmasıdır. Suç özel kast ile işlenene bir suçtur. Hata ya da yanlışlık ile yapılabilir bir eylem değildir.
İnsan Ticareti Suçunun Nedenleri
- Fakirlik
- Pazarda var olan talep
- Cinsiyet ayrımcılığı
- Kadına yönelik şiddet
- Savaş ve doğal afetler
- Göç politikaları
- Küreselleşme
- Suçla mücadelede resmi görevlilerin isteksizliği (Suçu suç olarak görmeyen kesim)
- Yüksek kar,
İnsan Ticareti Suçunun Mağduru Olmaya Neden Olan Faktörler
1. Bireysel Faktörler
- Eğitimsizlik
- Madde bağımlılığı
- Yalnızlık
- Kimsesizlik, işsizlik vb.
2. İlişkisel Faktörler
- Partner seçimi
- Parçalanmış aile yapısı
- Fiziksel-cinsel-duygusal İstismar
- Aile içi şiddet vb.
3. Çevresel Faktörler
- Zayıf topluluk bağları
- İnsan ticareti hakkında bilgi eksikliği
- Sınırlı ekonomik imkanlar
- Çeteye ya da yasa dışı bir gruba dahil olma vb.
4. Toplumsal Faktörler
- Kadınların ya da çocukların aşırı cinselleştirilmesi
- Sosyoekonomik eşitsizlik ve adaletsizlik
- Toplumsal düzensizlik ve yapısal sorunlar
- Şiddeti, ayrımcılığı destekleyen toplumsal normlar
İnsan Ticareti Suçunun Sonuçları
İnsan Ticareti suçu, temel insan hakları ihlalleri ile başlar. Toplumsal yapının temeli olan ailenin ve ahlaki yapının bozulması ile sonuçlanır. Bu durum, ülkelerin genel güvenlik ve genel sağlık politikalarına da ciddi zarar vermektedir. Bu suçun ifası ile suç örgütleri, yüksek miktarlarda haksız ve kayıt dışı kazanca sahip olmaktadır.
Uluslararası açıdan bakılacak olursa, insan ticareti, sınır ötesi örgütlü suçlar ve düzensiz göçün önemli bileşeni olarak 21. yüzyılın başlıca küresel sorunlarından biri durumundadır. İnsan ticareti, fuhuşa zorlama veya cinsel olarak sömürülme ile çeşitli cinsel yolla bulaşan hastalıkların yayılmasında etkin rol oynamaktadır. Bu durum, ülke kaynaklarının zarar görmesine ve neticesinde toplumun refah düzeyinin etkilenmesine neden olmaktadır.
Suçun mağdurları açısından bakılacak olursa, mağdurlar en temel kişilik haklarından yoksun bırakılmakta ve insanlık onuru ile bağdaşmayan muamelelere maruz kalmaktadırlar. Ayrıca kişilik hakları da ihlal edilmektedir. Suç, mağdurların gelecek ile ilgili umutlarını köreltmekte ve karşılarına çıkması muhtemel fırsatları azaltmaktadır. Bu kişilerin fiziksel ve ruhsal hastalıklara yakalanma oranları da artmaktadır. Suç mağdurları, yaşadıkları çaresizlik ve umutsuzluklar neticesinde suçlu duruma da geçebilmektedirler.
Suçun failleri açısından en temel sonuç bir çıkar sağlamış olmalarıdır. Failler, işledikleri suçlardan elde ettikleri kazançları ile yeni mağdurlar ele geçirmekte ya da işledikleri suçlara çeşitlilik kazandırmaktadırlar.
İşlenen suçun talep edenleri açısından bakılınca, suçun çeşidine göre değişik sonuçlar görülmektedir. Ucuz iş gücü, normal şartlarda tadamayacağı zevklerin gerçekleşmesi, karşılayamayacağı taleplerin tatmini, sağlıklarına kavuşma, ev hizmetlerinde kullanılacak ücretsiz biri, seksüel isteklerini karşılama aracı, birine sahip olma, biri üzerinden tatmin edilen iktidar duygusu.
Sosyal, siyasi ve ekonomik açılardan baktığımızda ki sonuçlar; insan ticareti suçu doğası gereği hem bireye hem de topluma karşı işlenen bir suçtur. Bu nedenle hem bireysel hem de toplumsal sonuçları vardır. Suç, öncelikle büyük bir güvenlik sorununu ortaya koymaktadır. Hem bu suçun işlenmesi hem de suç kapsamında yer alan devlet görevlileri, ülkelere olan güveni zayıflatmaktadır. Bu suç kapsamında elde edilen gelir nedeni ile suç örgütleri, gerekli ortamı sağlama adına her türlü girişimi yapmaktadır. Bu suç, terörist faaliyetlere kaynak sağlamak amacıyla da kullanılmaktadır. Bu durum ise devletlerin güvenliğini tehdit etmektedir. Mağdurların içerisinde bulundukları sağlıksız çalışma ve yaşama koşulları nedeni ile toplum sağlığı da tehlikededir. İllegal yollardan daha ucuza iş gücü bulup çalıştıran insanlar, legal olarak işçi almak istememekte, alsa bile ucuza çalıştırmakta ve böylece ekonomik olarak dengeler bozulmaktadır. Suç nedeni ile bozulan sağlık durumlarının tedavisi ve suçu önleme amaçlı yapılan harcamalar ile ekonomik sorunlar daha da belirgin bir hal almaktadır.
Nedenleri ve sonuçları ne olursa olsun bahsi geçen bir insanlık suçudur. Bireysel anlamda bakıldığında sadece mağduru ilgilendiren bir suç olarak görülse bile aslında küresel açıdan çok ciddi sonuçları olan bir sorundur. Toplumlarda insanlar genel olarak bu durumu görmezden gelme eğilimindedir. Ancak suç doğası gereği bireysel çaba ile engellenebilir bir sorun değildir. Sadece bir kişi, bir grup ya da devlet tek başına bu suçun oluşumuna engel olamamaktadır. Küresel anlamda tüm tarafların suç ile aynı anda mücadele etmesi gereklidir. Bu nedenle de engellenmesi oldukça zor bir duruma dönüşmektedir. Tüm insanlığın aynı anda bir suç ile mücadele etmek üzere organize olması çok da olası görülmemektedir. O nedenle de maalesef suç dünyanın her yerinde işlenmekte ve insanlığın yüzünü yere eğdirmektedir.
Her ne kadar yazımda engellenmesi çok zor bir suç olduğunu ifade etmiş olsam da şunu biliyorum ki; evet çok zor ama imkansız değil. Ben ne yapabilirim ki demeden, ateşin illa kendi yüreğimize düşmesini beklemeden elimizden geleni yapmak gerek. Unutmayın ki görmezden gelmekte, yüz çevirmekte suça ortak olmaktır. Hangimiz nerede ve nasıl bir suç ile karşılaşıyorsak ve elimizden ne geliyor ise yapmalıyız. Hani bir hikaye vardır. Adamın biri deniz yıldızlarını bir bir toplayıp denize geri atmaktadır. Çok var, hepsini kurtaramazsın derler. Adam ne der? Sanırım bu hikayeyi hepimiz biliyoruz. O yüzden insanları deniz yıldızı gibi düşünmeliyiz. Bir tane, bir tanedir. Ve unutmayın ki kötülük gibi iyilik de bulaşıcıdır.
Tüm insanlık için daha yaşanılabilir bir dünya diliyorum. Sağlıcakla kalın…
